BEKİR KOCA
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Avrupa Birliği (AB) Bilgi Merkezi tarafından düzenlenen "Üretimde yeni fikirler, yeni yollar" konulu sempozyumda, fındık ve çay üretimindeki zorluklar ve çözüm yolları masaya yatırıldı.
Konuyla ilgili yapılan konuşmalarda, fındık ve çay üretiminde bundan önce var olan sorunların gelecekte de var olacağı vurgulanırken, dünyada ve Türkiye'de gelinen nokta değerlendirildi.
İlk olarak söz alan çiftçi (Yenilikçi üretim tekniği sahibi) Mustafa Şahin, fındık üretiminde dünyada ve Türkiye'de yapılan yeni teknikleri değerlendirirken fındıkta yaşanan sorunların geçmişte olduğu gibi gelecekte de var olacağını iddia etti.
Dünyada 30 üzerindeki ülkede yaklaşık 1 milyon ton fındık üretimi yapıldığını belirten Şahin,"İyi tarım uygulamalarında ülkemiz, üreticilerinin katkılarıyla 2008 yılında dünya sıralamasında dördüncü sıraya yükselmiştir" dedi.
Giresun'da dünyanın en kaliteli fındığının yetiştiğine dikkat çeken Şahin, şunları söyledi: "Fındık denince akla dünyada 900 bin ila 1 milyon ton üretim, 800 -900 milyon hektar üretim alanı, 30 üzerinde üretici ülke, 1 milyon aktif çiftçi ve 10 milyon dolarlık bir pazar payı gelmektedir. Elbette bu kadar sosyoekonomik büyüklüğü olan ve bir değerler manzumesi fındıkta, işin doğasından kaynaklanan veya insan kaynaklı sıkıntılar bu gün olduğu gibi bundan sonra da var olacaktır. Fındığın tarafları olarak bize düşen görev sıkıntıları sıralamak değil, üretilen kaynak ve değerlerden elde edilen gelirleri nasıl birlikte paylaşıyorsak üretimden doğan sıkıntıları da tüm tarafların eşit olarak paylaşması sıkıntıların bütünü bu zincirde bulunan en zayıf halkaya yani çiftçiye yüklenmesinin engellenmesidir. Bu da adaletle mümkündür. Biz çiftçi temsilcileri olarak sosyal dünyanın sınıfsal katmanlarından bu adaleti umuyor ve bekliyoruz."
Çay Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Rahmi Üstün de, çay sektöründe yaşananları dile getirirken, çay sanayicileri olarak ekonomik sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Özel sektör olarak ÇAYKUR ile rekabet ettiklerini anlatan Üstün, şöyle konuştu: "Çay sanayicileri olarak ekonomik anlamda zor günler yaşıyoruz. Çünkü devletin kurumu olan ÇAYKUR'la rekabet ediyoruz. Öte taraftan sektörün içerisinde bu işi bilmeden sanayici vasıflarını öğrenmeden hasbelkader fabrikada kurmuş atölye kurmuş kişilerin haksız rekabeti ile mücadele ediyoruz. Bunu bir sisteme bir yasaya bağlayamadık."
Çay sektörünün 1984 yılında özel sektöre açıldığını anlatan Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aradan geçen 26 yıllık sürede sorunlar katlanarak büyük bir karmaşa içinde 2010 yılına kadar gelindi. Sanayicilerle bir araya gelip ortak bir karar alamıyoruz, çiftçilerle bir araya gelip onlarla da bir karar alamıyoruz. Devletin kurumu ÇAYKUR faaliyetlerini devam ettirdiği için hükümet yetkilileri ile bir araya gelip sorunlara çare bulamıyoruz. Bize diyorlar ki ÇAYKUR'un bir sorunu yok, sorun özel sektörden kaynaklanıyor, siz sorunları çözün. Ama maalesef sorunların tamamı özel sektörden kaynaklanmıyor."
Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı da, fındık üretiminde gelinen son noktayı değerlendirirken yaşanan zorlukları dile getirdi.