ÇAYSİAD'dan kriz değerlendirmesi

Çay Sanayicisi İşadamları Derneği (ÇAYSİAD), krizin ABD tarafından bilinçli çıkarıldığını ve aslının olmadığını iddia etti!

Çay Sanayicisi İşadamları Derneği (ÇAYSİAD) Genel Sekreteri Kenan Bilgin, dünyayı etkisi altına alan global krizin aslında ABD tarafından son yıllarda dünya üzerinde uyguladığı bir ekonomik ve finansal üs kurma politikasından başka bir şey olmadığına dikkat çekerek herkesi duyarlı olmaya çağırdı.

Ülkemizde ise daha kriz gelmeden dedikodusuyla birlikte sarsılma yaşandığına dikkat çeken Bilgin, “Böyle bir krizin olduğunu ben şahsen inanmıyorum. Türkiye'de de aslında kriz yok” dedi.

17 yıldır çay sektörü içinde bulunan ve Sürmene'de Özaltın Çay San. Tic.A.Ş. Genel Müdürlüğü görevini de yürüten Kenan Bilgin, 17 yıl boyunca çay sektörü içinde hiçbir değişikliğin olmadığından yakınarak çay sanayisinin acilen bir standardizasyona oturtulması gerektiğini, bunun olabilmesi için de çay kanununun değiştirilmesinin şart olduğunu vurguladı.

1984 yılında alel acele bir gecede yazılmış olan Çay Kanunu'nun üzerinde bu güne kadar bir değişikliğe gidilmediğini de belirten Bilgin “Bu güne kadar çay sektöründe hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Sadece Tarım Bakanlığı üretim izin belgesi zorunluluğundan dolayı çay işleyen tesislerde kısmi modernizasyon yapılmış ancak bu da yeterli değil. Çay Sanayisi'nin acilen bir standardizasyona oturtulması gerekir. Bununda olabilmesi için Çay Kanunu'nun yeniden gözden geçirilip günümüze ve Avrupa standartlarına göre düzenlenmesi gerekmektedir. Bölgenin ikinci ana ürünü olan çay bitkisinin ömrü bitmek üzeredir. Bu konuda yeni projeler yapılarak bahçelerin ve üretim alanlarının acilen yenilenmesinde fayda vardır. Aksi taktirde ürün kaybına sebebiyet verebileceği gibi zaten zor durumda olan yöre halkının da ekonomisine darbe vuracaktır” diye konuştu.

“KAÇAK ÇAY DAHA DA ARTACAK”
Türkiye'nin kişi başına en çok çay tüketen ülkeler arasında birinci sırada yer aldığını kaydeden Bilgin “Üretimdeki azalmadan doğacak eksiklik kaçak çayla giderilecektir. Kaçak çayla ilgili olarak da acil tedbirler alınması gerekir. Hala daha ülkeye kaçak yollardan çay girmektedir. Bu ekonomik krizlerden dolayı bölge insanının psikolojisi bozulduğundan bölgemizde suçlar artmıştır. Devletimizden bölge insanımızın psikolojisini düzeltmesi için acil tedbirler almasını istiyoruz. Ne gibi? Derseniz; bir kere Devlet sanayicisiyle barışık olacak. Sanayici üvey evlat değildir. Ankara'dan yapılan açıklamalarla burada yapılan icraatlar birbirine uymuyor. İlgili kuruluşlar üzerinde sanayiciye destek verileceği söylense bile sanayicinin önüne bu kuruluşlarca bir sürü engel çıkarılmakta. Bu engellerin kaldırılması, bu işlerin kolaylaştırılması sanayicinin daha kolaylıkla devlet desteği alabilmesi için gerekli düzenlemelerin acilen yapılmasında fayda var diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE'DE ASLINDA KRİZ YOK”
Kenan Bilgin, dünyayı sarsan global krizle ilgili olarak da böyle bir krizin olmadığını ülkemizde ise kriz gelmeden dedikodusuyla birlikte bir güvensizlik ortamı oluşturulduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Böyle bir krizin olduğunu ben şahsen inanmıyorum. Bence bu ABD'nin son yıllarda dünya üzerinde uygulamış olduğu ekonomik ve finansal üs kurma politikasıdır. Türkiye'de de aslında kriz yok. Ama bunun dedikodusundan da çok etkileniyoruz. Niye? Türkiye'de ekonomi rayına oturmamış. Kriz bile daha gelmeden dedikodusundan rahatsız olduk bile. Aslında, dünyayı sarstığına inanılan küresel krizin dedikodusu yüzünden darbe alan fabrikasını kapatan, işçisini çıkartan sanayicimizin ve bölge insanımızın sonu hüsran olacaktır. Biz bile daha geçen gün 15 işçimize çıkış verdik. Bunlar iyi şeyler değil. Sonuçta yıllarca ekmek verdiğiniz yanında çalıştırdığınız insanları kapının önüne koymak insanı vicdanen de rahatsız ediyor. Ne yazık ki, Türkiye'de büyük sanayiciler bile bu gün işçi çıkarırken, bizim gibi küçük ölçekli ya da orta ölçekli sanayicilerin bu şekilde ayakta durması zor.”

“DÖRDÜNCÜ SÜRGÜNDEN RANT SAĞLAYANLAR OLDU”
ÇAYSİAD Genel Sekreteri Kenan Bilgin, 4. sürgün çay alımı ile ilgili olarak ise “Birinci, ikinci ve üçüncü sürgünde verimin düşük olması nedeniyle 4. sürgünün yapılması müstahsil açısından iyi, sanayici için kötü olmuştur. ÇAYKUR'un bu işten çekilip dördüncü sürgünde çay almaması bazı sanayici arkadaşlarımızın ve art niyetlilerin işi fırsat bilerek düşük fiyatlarla yaş çay yaprağı alması hem müstahsili zarara uğratmış, hem de kuru çay pazarındaki fiyatların geri gelmesine sebep olmuştur. Bu durum hem müstahsile hem de bölgeye büyük zarar getirmiştir” dedi.

Trabzon Haberleri