Cengiz Hatırnaz'ın BJK serüveni

Rize Pazarlı ünlü hentbolcu Cengiz Hatırnaz'la Beşiktaş Dergisi'nin yapmış olduğu röportaj:


"14 Yıldır Beşiktaş'a Gelmek İstiyordum Artık Bir Yere Gitmem"

Kendine özgü falsolu atışları nedeniyle "Hentbolun Süperstarı" olarak tanınan Cengiz Hatırnaz, "Namağlup Şampiyon olacağız" diyor.

Süleyman Seba Spor Salonu'nda, 1974-75 1. Basketbol Ligi Şampiyonu olan oyuncuların formaları asılı. İnşallah şampiyon oluruz ve benim de 7 numaralı formam asılır. 20 sene sonra çocuklarıma ve torunlarıma bunu göstermek tek hedefim.

Cengiz Hatırnaz, henüz ilkokul ikinci sınıfa gidiyordu. O yıl, Cengiz için dönüm noktası oldu. Babası da aynı okulda öğretmendi ve o öğretim yılında vefat etti. Yine aynı yıl, okulda hentbol takımı kuruldu, babasının öğretmen arkadaşları da Cengiz'i hentbola yönlendirdiler. Yıllar geçti, Cengiz parlak bir hentbolcu olacağını daha okul yıllarında ispat etti. Hem "Hentbolun Süperstarı" hem de babası gibi başarılı bir öğretmen oldu. Artık Cengiz, kendine özgü falsolu atışlarını Beşiktaşımız'ın başarısı için kullanıyor.



Hentbola nasıl başladın?

Hentbola 9 yaşımda başladım. İzmir'de ilkokula gidiyordum ve ikinci sınıftaydım.


İzmirli misin?

Hayır, Rize'nin Pazar ilçesi doğumluyum. Ama İzmir'de büyüdüm ve 20 senemi İzmir'de geçirdim. Hentbolla tanışmam da, öğrenmem de İzmir'de oldu. Daha sonra transferlerle İzmir'den ayrıldım. 1976 yılında Hentbol Federasyonu kurulduktan sonra, üniversitelerde hentbol üzerine branşlaşma oldu. 1979 civarında da ilk mezunlar, Beden Eğitimi Öğretmeni olduktan sonra, yeni bir branşta başarı elde etmek daha kolay olduğu için hentbol takımları kurdular. İlk yıllarda İzmir'de okul şampiyonalarına, 30 tane basketbol takımı katılırken, hentbol müsabakalarına 6 tane takım katılıyordu. Başarı şansı da yüksek oluyordu.


Sen de bu jenerasyondan yetişen bir hentbolcusun.

Bizim de şansımıza Beden Eğitimi Öğretmenimiz Osman Otay, hentbol takımı kurmaya karar verdi. Ben de babamı kaybetmiştim ve okulumuzda öğretmendi. Bu nedenle okulda bana bir sempati vardı. Hocamız, beni de takıma aldı. İlkokul takımları arasında ilk sene Türkiye üçüncüsü olduk. Ortaokulda da hentbola devam ettim ve 4 yıldır oynadığım için hentbolu sevmeye başladım.


Çocuklar genelde okullarda hentbol oynamayı tercih etmezler. Futbola daha çok ilgi vardır.

Biz de çocukken sokak aralarında hep futbol oynardık. Sporu hep futbol olarak görürdük. Hentbolda futbola göre çok daha fazla gol var ve golün olduğu yerde estetik de oluyor. Oynadıkça hentbolu sevmeye, oyunumdan zevk almaya başladım. Ortaokulda da karmalara, Yıldız Milli Takım'a çağırılınca yaptığım işi sahiplenmeye başladım.


Liseye geldiğinde hentbolcu olarak yolunu çizmiş miydin? Hentbolu bu kadar sevsen de, meslek olarak da hep hentbolcu olmayı mı hayal ettin?

Başka hiçbir mesleği düşünmedim. Okullarda genelde çocuklar, Beden Eğitimi öğretmenlerine hayran olurlar. Benim için de ilkokulda Osman Otay, ortaokul ve lisede Muzaffer Yedikara çok önemliydi. Lise 1'e geldiğimde benim hedefim belliydi. "Bu işi yapıyorsam hedefim olmalı ve hentbolda en iyisi olacağım" dedim. Hentbol beni nereye götürürse, oraya gitme kararını o zaman verdim.

"Süleyman Seba Spor Salonu'nda, 1974-75 1. Basketbol Ligi Şampiyonu olan oyuncuların formaları asılı. İnşallah şampiyon oluruz ve benim de 7 numaralı formam asılır. 20 sene sonra çocuklarıma ve torunlarıma bunu göstermek tek hedefim."

Derslerin nasıldı?

Babamın öğretmen olması, O'nu erken yaşta kaybetmem, iki ağabeyimin de okuyor olması ve annemin amcamların da desteğiyle bizlere bakma mücadelesi vermesi, beni bulunduğum yerde başarılı olmaya zorladı. Bu nedenlerle derslerim gerçekten çok iyiydi ama ben başka bir bölüm seçmedim ve Beden Eğitimi Öğretmeni olmaya karar verdim. Liseyi bitirdikten sonra 9 Eylül Üniversitesi Manisa Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu'na girdim. Bu tercihi yaptığım ve hedefime ulaştığım için çok mutluyum.


Üniversiteye gelince nasıl bir hentbol hayatın oldu?

Ben üniversiteye başladığımda Türkiye'nin hentbolcularından biriydim. 90'lı yıllarda Milli Takım'ın başına Ukrayna'dan Alexander Rezanov geldi. Olimpiyat ve Dünya şampiyonalarında dereceleri olan önemli bir antrenördü. O tarz insanlar, yetenekli oyuncuyu daha çabuk keşfedebiliyor. Ben 17 yaşımda Manisa'ya geldiğimde, Manisa Vestel'e transfer olmuştum ve Milli Takım'a çağırıldım.

İlk profesyonelliğin Manisa Vestel'de mi? Hangi kulüplerde oynadın?

Profesyonel olarak ilk kez, lise 2. sınıftayken 1. Lig takımı Altınordu Takımı'nda oynamaya başladım. 2 sene Altınordu'da oynadıktan sonra Altay'a transfer oldum ve bir sene Altay'da kaldım. Altay'da sivrilmeye başladım ve ciddi bir ücret karşılığında Manisa Vestel'e gittim ve 3 sene oynadım. Daha sonra, Eskişehir Eti'de 1 sene, Halk Bankası'nda 2 sene, Çankaya Belediyesi'nde 3 sene ve ASKİ'de de 6 sene oynadım. Benim ayrıldığım sene bu kulüplerin hepsi kapandı, sonra bazıları tekrar açıldı. Bir tek ASKİ kapanınca ben gittim. Uğursuzluğum mu var, bilemiyorum (gülüyor). Müessese kulüpleri olmasının da handikapı bu. Başa gelen yöneticiye göre, takımlar açılıp, kapanıyor. O yüzden Beşiktaş çok büyük bir Kulüp. Çünkü Beşiktaş sporun hemen hemen her dalına hizmet ediyor ve her branşın kendine özgü profesyonel bir sistemi var.

Arka arkaya namağlup şampiyonluklarla ASKİ'de çok önemli başarıya imza attınız.

Guinness Rekorlar Kitabı'na yazı gönderilmişti, sonuç bekleniyordu. Dünyada hiçbir branşta 5 sezon arka arkaya namağlup şampiyon olan lig takımı yok. Bu vesileyle, 10 sene antrenörlüğümü yapan, aynı zamanda da üniversitede hocam olan Yaşar Sevim'e buradan teşekkür etmek istiyorum. Ben onun sayesinde, giyinmeyi, oturup kalkmayı, konuşmayı öğrendim. Beşiktaş'a da onun sayesinde geldim.

Kişisel olarak Beşiktaş'ta da böyle bir başarıyı hedefliyor musun?

Bunun olmaması için hiçbir neden yok. İnşallah sezon sonunda Namağlup Şampiyon olacağız. Nağmağlup olmasak da Şampiyon olacağımıza yürekten inanıyorum. Bir sonraki sezonda da Şampiyonlar Ligi'nde en az çeyrek final oynarız, diye düşünüyorum. Süleyman Seba Spor Salonu'nda, 1974-75 1. Basketbol Ligi Şampiyonu olan oyuncuların formaları asılı. 20 senedir de amatör branşlarda takım şampiyonluğu yok. Beşiktaş Hentbol Takımı, Türkiye'de Hentbol Ligi kurulduğu günden beri varlığını sürdüren tek takım. Kulübümüz'e, hentbolda bir şampiyonluk kazandırmalıyız. O şampiyonlukta olmak istiyorum. İnşallah bir gün benim de 7 numaralı formam, spor salonumuza asılır. 20 sene sonra çocuklarıma ve torunlarıma bunu göstermek tek hedefim. Başkanımız Yıldırım Demirören, gerçekten sporu çok iyi bilen bir insan. "Bütün branşlarda şampiyonluk" sözü verdi ve biz hentbolda bunu başaracağız. Amatör Şubeler Sorumlumuz Bülent Deriş de bize her açıdan destek oluyor.

Hedeflerin arasında Beşiktaş'a gelmek var mıydı?

ASKİ'de oynadığım 6 sezonda, Beşiktaş'a gelmek istiyordum. Ben geldiğim ilk gün, Türkiye hentbolunun bu kadar geri kalmasının nedeninin, Beşiktaş gibi bir takımı şampiyon yapamamak olduğunu söylemiştim.

Neden Beşiktaş?

Çünkü Beşiktaş potansiyeli olan, taraftarı olan bir Kulüp. Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün, adında bile amatör bir ruh var. Türkiye'nin en eski kulübü ve 25 senedir hentbola hizmet veriyor. Beşiktaş'ın hentbolda şampiyonluğu, diğer spor kulüplerine de örnek olacaktır. Bu hem hentbola hem de kişisel olarak bizlere yansıyacaktır.


Beşiktaş'la transfer sözleşmesi imzaladığın günü anlatır mısın?

Ben son 14 yıldır, Beşiktaş'la transfer görüşmesi yapıyordum. Bir türlü anlaşamamıştık. ASKİ kapanınca, Beşiktaş bizimle yakından ilgilendi. Önceki görüşmelerimin hiçbirinde İstanbul'a gelmemiştim. Bu sezon öncesinde beni İstanbul'a çağırdılar. Hentbol Şubesi'nden içeri girdiğimde, Menajerimiz Bilal Eyüboğlu oradaydı. Kendisi çok sevdiğim büyüğümdür. Oraya kadar geldiğime göre ben artık Beşiktaşlı'ydım. "Merhaba" dedim ve hiçbir şey konuşmadan, sözleşmeyi isteyip imzaladım. Ben bir söz vermiştim ve 14 yıl sonra o noktada sorun çıksın istemedim.


Bu kadar istediğin bir takıma geldin, hentbolu Beşiktaş'ta bırakmayı düşünüyor musun?

Kesinlikle, bugünden sonra başka takımda oynamam ve hentbolu da Beşiktaş'ta bırakırım. Beşiktaş'tan ayrılmayı asla ama asla aklımın ucundan bile geçirmiyorum. "Sen bizim yapımıza uymuyorsun" ya da "Yaşlandın artık" denilene kadar ben Beşiktaş'ta oynamak istiyorum.

Sana "Hentbolun Süperstarı" denilmesinin nedeni nedir?

Türkiye'nin en iyi 5 hentbolcusundan biriyim. Türkiye'de en çok Milli olan ikinci hentbolcuyum. 400'e yakın kez A Milli oldum.
Benim kendime özgü, seyirciye hoş gelen falsolu atışlarım var. Mesela atıyorum, top yere vuruyor, kaleci dışarı çıkacağını sanıp bırakıyor ve o top gol oluyor. Size bir anımı anlatayım; Bosna ile oynadığımız Milli maçta bir atış yaptım. Seyircilerden biri dışarı çıkacak sandı ve bana küfür etti. Top gol olunca da benden özür diledi.


Bu falsolu atışların, başarı konusunda tatmine ulaştıktan sonra, "Biraz da işin estetiğiyle ilgileneyim" düşüncesiyle mi ortaya çıktı?

Hayır, ben bu atışları 18 yaşımdan beri yapıyorum. Çünkü ben hiçbir zaman doyuma ulaşmam. Oynadığım her maç, her olay benim için bir tecrübedir. Örneğin ben ilk defa ciddi anlamda bir gazeteciyle röportaj yapıyorum. Bunu da bir tecrübe olarak görüyorum. Zaten sporcunun hedefi bittiği zaman, her şey biter.


Aynı zamanda Ankara'da öğretmenlik yapıyorsun. Hem okul hem maçlar zor olmuyor mu?

Evet, Milli Eğitim Vakfı Özel Köksal Toptan Lisesi'nde Beden Eğitimi öğretmeniyim. ASKİ'nin kapanacağını bilmediğim için okulla sözleşmemi uzatmıştım. Ankara'da olmam idman yapmama ya da maçlara çıkmama engel olmuyor. Çünkü müdürümüz ve diğer idarecilerimiz çok anlayışlılar, bana her konuda yardımcı oluyorlar. Maçlar öncesinde İstanbul'a erken gelerek takımımla idman yapıyorum. Aynı zamanda yine Ankara'da yaşayan bir takım arkadaşım var, onunla birlikte de idman yapıyoruz.


Taraftarlara nasıl bir mesaj vermek istersin?

Biz çok iyi bir takımız. Oyuncuların hemen hepsi Milli sporcu. Her oyuncu kendi pozisyonunda en iyisi. Biz Şampiyon olacağız ve Şampiyonlar Ligi'ne gideceğiz, taraftarımız da buna inansın. Bizi bu yolda yalnız bırakmasınlar ve maçlarımıza gelerek bizlere destek olsunlar.