Rize Memiş Ağa Parkı'nda toplanan çeşitli sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri adına açıklama yapan Birsen Ertan, bu direnişin teröre en büyük darbeyi vuracak iradeyi ortaya koyduğuna yürekten inandıklarını söyledi.
Tarihin, Diyarbakır'daki anneleri ve teröre meydan okuyan direnişlerini saygıyla yazacağına inandıklarını ifade eden Ertan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bulundukları şehirlerde, siyasi ve toplumsal yalnızlaştırılma dahil, her şeyi göze alıp evlatlarının dönmesini isteyen anneler, başka canlar yanmasın diye çıktıkları yolda inşallah zafere ulaşacaklardır. Günlerdir yaşanan evlat nöbetlerinde, tarifi imkansız acılara şahit oluyoruz. 'Evladımın ölüsüne bile razıyım.' diyen annelerin masum ve insani direnişinin yanında olmak hepimizin boynunun borcudur. Bizler Edirne'den Kars'a, tek yürek olmuş kadınlar ve anneler olarak 'Anne acısının etiketi olmaz' diyor, yerel, ulusal ve uluslararası kamuoyunu annelerin yanlarında olmaya davet ediyoruz."
Diyarbakır'da toplanan annelerin yıllardır süren mücadelesinde, kadınlar olarak tek yürek ve tek dua olduklarına vurgu yapan Ertan, bedenen olmasa da Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan annelerin ruhen yanlarında olduklarını aktardı.
Mardin-Savur karakolu Topluvelitepe mevkisinde, 1997'de bölücü terör örgüt mensuplarıyla girilen silahlı çatışmada şehit olan Jandarma Asteğmen Coşkun Telci'nin annesi Reziye Telci ise şunları söyledi: "Hiçbir anne istemez ki benim çocuğum dağa gitsin, vurulsun. Allah herkesi doğru yola çevirsin. Herkesi iyi eylesin. Bizim için ne gece ne gündüz var. Yağmur yağar, gök gürler, oğlun aklına gelir, 'Oğlum ıslanıyor mu?' diye. Biz yandık, hiçbir annenin yanmasını istemiyoruz. Allah hiç kimseyi evlat acısı ile imtihan etmesin. Allah herkesi iyi etsin."
Şehit Er Yüksel Çakar'ın annesi Naciye Çakar da destek olmak için açıklamaya katıldığını ifade etti.