Trabzon’da yaklaşık 4 yıl önce Trabzon Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün destekleriyle hayata geçen topraksız tarım denemeleri başarıyla sonuçlandı. Özellikle pandemi sürecinde topraksız tarıma ilgi artarken, seralarda ağırlıklı olarak kışın marul, taze soğan, ıspanak ve maydanoz yetiştirilirken, yazın da yaz sebzeleri üretiliyor.
Trabzon Tarım ve Orman İl Müdürü Cahit Gülbay, özellikle pandemi sürecinde vatandaşların topraksız tarıma ve örtü altı yetiştiriciliğe heves duyarak önem verdiğini söyledi. Gülbay "İlimizde örtü altı yetiştiriciliği son yıllarda biraz daha önemsendi. Bakanlığımızın destekleriyle birlikte vatandaşlarımız kendi imkanlarıyla yeni yeni seralar yapmaya başladı. İlimizde toplam 107 dekarlık örtü altı kayıtlı sistemde sıralarımız var. Yaklaşık 262 tane üreticimiz bu seralardan geçimini sağlıyor. Son 3-4 yıldır Bakanlığımızın yapmış olduğu projeler kapsamında 500 metrekareden daha küçük olmamak üzere daha ekonomik büyüklükte olan seralarımız yapılmaya başlandı. 20 tane seramızın ihalesi yapıldı kurulum aşamasına geçildi. 2021 yılında da yine DOKAP’ a sera projemiz teklifimiz vardı inşallah o teklifimiz de kabul görecek ve bu süreçte alanlarımızı biraz daha artıracağız” dedi.
Trabzon’da son yıllarda topraksız tarıma yönelik çalışmaların hız kesmeden sürdüğünü bu anlamda bakanlık olarak desteklerin sürdüğünü hatırlatan Gülbay, “Pandemi döneminde insanlarımız örtü altı yetiştiriciliğe biraz daha heves ederek önem veriyor. Topraksız tarım yani; daha küçük alandan farklı bir sistemle daha fazla ürün etme yoluna gidiliyor. Bunun bir tek farkı, her şeyi kontrollü. Yani pimaşların içerisindeki suyun dolandırılmasıyla bitkinin alacağı bütün besinler ve ihtiyacı olan minareller bu düzenle sistemli bir şekilde yapılıyor. Dolayısıyla üreticiler küçük bir alanda güzel bir gelir elde edecek” diye konuştu.
Topraksız tarımın avantajları
Topraksız tarımın normal tarıma göre daha avantajlı olduğunu kaydeden Gülbay, “Uygulama tekniği biraz daha teknik çalışma olduğundan vatandaşlarımız daha küçük alandan üretim elde etmek için bu çalışmayı benimsedi. Topraksız tarımda üreticilerimiz hastalıklar olsun zararlılar olsun, böcek olsun topraktaki bazı olumsuzlukları belki yaşamayacak ve daha kontrollü üretim yapacak. Dolayısıyla daha fazla gelir elde etmeye çalışacak. Üreticilerimiz topraksız tarımda, katlı sistemle daha düzgün bir ortamda daha fazla ürün elde etme yoluna gidebilecek. Maliyeti teknik olarak biraz daha pahalı. Vatandaşlar imkânları dahilinde bakanlığımızın hibe desteklerinden istifade ettiğinde bu sistemi kurmaya çalışacaklar. Buradaki seralarda kış olduğundan ağırlıklı olarak marul, taze soğan, maydanoz yetiştiriliyor. Dolayısıyla diğer farklı ürünlerin de yetiştirilme olasılığı var” dedi.
İnşaat ve maden mühendisleri de bu işe el attı
Aktoprak Mahallesinde topraksız tarımla uğraşan mühendis Sezgin Demirakın, 3 inşaat mühendisi ve 1 maden mühendisi olarak bu işi yaptıklarını ifade ederek “Bu işe iki yıl önce kuzenlerimizle birlikte karar vermiştik. Biz normalde 3 inşaat mühendisi ve 1 de maden mühendisi olarak çalışıyoruz. Bunun dışında da işlerimiz var. Artık ülkemizin durumu değişiyor, üretime geçmemiz gerekir. Dolayısıyla üretim yapmamız lazım. Üretim adı altında ne yapabiliriz; diye düşünürken tarım işine yöneldik. Tarım işine yöneldikten sonra topraksız tarımın daha modern bir şekilde olduğunu gördük. Kuzenlerimizle birlikte 1 yıl araştırma yaptık. Araştırmanın sonunda topraksız tarımda marul yetiştirmeye karar verdik. Sonrasında bununla ilgili bilgi toplamaya başladık. Sonuç olarak belli bir seviyeye kadar getirdik. Henüz 3-4 aylık bir emeğimiz var. Bundan sonra üzerine ekleye ekleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Demir doğramacılıktan seracılığa
Yeşilhisar Mahallesinde mesleği demir doğramacılık olan Osman Kibrit de bu işi zevk alarak yaptığını belirterek ”Bu sistemi 3 ay önce kurdum. Bu işe merak üzerine başladım hepsini kendim yaptım. Mesleğim demir doğramacılık. Normal arazide toprak ile uğraşıyorsun bir dünya işçiliği var bunda öyle bir şey yok. Borulara suyu ve ilacı koyuyoruz hepsi bu kadar. Kışın 60 günde yazın ise 30 günde mahsul alıyoruz. Burada yetişen marullar çok daha lezzetli ve çok daha kaliteli oluyor. Dolayısıyla yetiştirdiklerimizde böcek, solucan diye hiçbir şey olmuyor. Topraktan aldığını yıkayıp yiyeceksin, bunda ise kopar salatanı yap ye. Bu işten çok memnunum. Bu işi herkese tavsiye ederim güzel bir çalışma. Zevkli aynı zamanda insan stres atıyor” ifadelerini kullandı.