Düğmeye basanlar ve gayeleri

Seyfullah FIRAT

Türkiye terörden çok çekmiş ve halende çekmekte olan bir ülkedir. Son Ankara olayı daha da çekeceğimizin işaretleriyle doludur. Terör konusunda bu güne kadar yüzlerce yazı yazdım. Her yazımın ortak teması; terörle mücadelede bu güne kadar uygulanan yöntem ve tekniklerin yanlışlığı üzerine oldu.
Terör bir illettir. Bu illetin arkasında ki güçler de emperyalistlerdir. Bu çevreler, ister içte isterse dışarıda olsun hepsi de Türk düşmanıdırlar. Gayeleri Türkiye’yi bölmek ve kaoslara sürüklemektir.
Türkiye bu güne kadar hafife alınamayacak bir mücadele vermiştir. Ancak; bu mücadelede kullanılan yöntem ve teknikler terörün kökünü kazımaya yetmemiştir. Terörü tanımlarken hepimiz şu ortak tanımı yapıyoruz; Terör nerede, neyi, ne zaman, ne şekilde vuracağı önceden bilinemeyen, kancıkça ve alçakça yapılan vahşi bir eylemdir. Böylesi vahşi bir eyleme karşı yat, kalk, nişan tut, tetik düşür mantığıyla istenilen mücadeleyi veremezsiniz. Tarif ederken, terörü yalnız dağda ki satılmış eşkıyalar sürüsünden ibaret sayarsanız eksik düşünmüş olursunuz. Dağdaki eşkıya sürüsünden önce bu eşkıya bozuntularının arkasındaki odakları, bu odakların gayelerini bilmek de elzemdir.
Kafalardaki terörü yok etmeden, devletin mekanizmalarının içerisine sinmiş alçakları bilmeden bu mücadelede başarılı olmak zordur. Yıllardan beri terör vahşeti altında kırk bin evladını şehit vereceksin, yüz milyarlarca dolar maddi kayba uğrayacaksın, terör belası yüzünden bölünme tehlikesiyle burun buruna geleceksin ve sen halen Askerin hareket alanının geniş olduğundan yakınacak ve polisin elini kolunu bağlayacak yasalara onay vereceksin. Halen özel birlikler oluşturulmalıdır diyenleri de demokrat olmamakla suçlayacaksın. Terör dağda değildir Ankara’dadır desem birileri beni ipe getirmek için ahkâm kesecekler. Bilinen malum Belediye başkanları her dilediğini konuşacak, senin topraklarının bir bölümü üzerinde başka sözde bir devletin eyalet valisi gibi çalım satacak, Onlara karşı kimsenin sesi çıkmayacak ve bu beyler daha sonra bize dönüp olayları büyüttüğümüzden dem vuracaklar. Bu kadarına da ayıbın ötesinde pes doğrusu. Bu şartlarda birileri çıkıp haklı öfkesinin sesi olarak YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE dediğinde de kıyametler kopacak. Demokrasi denilen meret eğer bu ise, affedersiniz ama tükürün içine gitsin diyesi geliyor insanın. Demokratik haklar kan akıtma hakkı olarak kullanılamaz. Demokrasi eşkıyaların oyuncağı ve sömürü aracıda değildir. Demokrasi millet iradesini ele geçirip yabancılara devretme kapkaççılığı ise hiç değildir.
Şimdi geldiğimiz bu durakta çareler günden güne azalmakta, tehdit ve tehlikeler hızla büyümektedir. Türkiye seçime hazırlanırken birileri düğmeye basmış bulunuyor. Bana göre adres bellidir. Daha dün seçimlere hazırlanan bir bölücü parti strateji değişikliğine gitmiş, dün bu devlete efelenen Belediye başkanları Ankara’daki bombalama olayını telin etmişlermiş. Bunlar yalandan dökülen timsah gözyaşlarından başka bir şey değildir. Bunların kahpelikte üzerlerine yoktur. Bunların anlayacakları dilden bunlara hitap edecek, diz çöktürecek yiğitlerin özlemini çekiyoruz. ABD ve AB olup bitenleri şiddetle reddediyor ve resmen bize karşı duruş sergiliyor. Bizim malum basın da balıklama atlayıp manşet yapıyor. Uşaklığın da bir ölçüsü olmalı değil mi? Peki, bu medya soytarılarına sormak lazım. PKK’yi bugüne kadar kimler destekledi. Bu kiralık eşkıyaları kimler besledi. Türkiye’yi çökertmek için kimler hesap yaptı. Hesap yapanlara bu ülkenin sırlarını kimler sattı. Bölücülüğün başka bir versiyonu olan sözde dinci bir takım çevreleri devletin kara kutusuna uzanacak noktalara kimler taşıdı. Bu soruları istediğiniz kadar çoğaltıp bu ülkeyi yönetenlere sorabilirsiniz. Hiç birisi size samimi bir cevap veremeyecektir. Çünkü hepsinin belli kamburları vardır.
Önümüzde ki süreçte millet olarak çok dikkat etmek durumundayız. Bu serseri mayınların nerede ve ne zaman patlayacakları hiç belli olmaz. Tekrar ısrarla söylüyorum. Kafalardaki terörü yok etmeden, terörün arkasındaki iç ve dış odakları diskalifiye etmeden terörü yok edemezsiniz. Allah bu milleti bu alçakların şerrinden korusun Bu vesileyle bütün şehitlerimize sonsuz rahmet ve milletimize baş sağlığı diliyorum.