Başer, Hatay'ın İskenderun ilçesi Genç İşadamları Derneğince düzenlenen ''Türkiye'nin Ulusal Güvenliği'' konulu konferansta, eğitim sorunu, kötü yönetim, refahın paylaşımındaki dengesizlik, mezhepsel ve kökten ayrılıklar ile adalet ve sağlık sistemindeki sorunların ulusal güvenliği etkileyen unsurlar arasında yer aldığı vurguladı.
Ulusal birliğin korunmasında en önemli unsurun dil olduğunu, Türkçe'nin korunmasına özen gösterilmesi gerektiğini belirten Başer, ''TOKİ'nin yaptığı sitelerde Türkçe isimlere rastlamak zordur. Ya İngilizce ya Fransızca. Bağdat Caddesinde Türkçe mağaza ismi çok azdır'' dedi.
Başer, din ve inanç konusunun da ulusal birliğin sağlanmasında önemli unsurların başında yer aldığını söyledi. ''Politik kaygılarla insanların inançlarını sömürmenin, din öğretimini laik anlayışın dışına çekerek tarikatların ve çeşitli inanç gruplarının oyun alanı haline getirmenin ülke kaderi üzerine oynanan tehlikeli bir oyun olduğunu'' ifade eden Başer, şunları kaydetti:
Laik sistem korunmalı
''Bu oyuna düşmemenin tek yolu laiklik sistemini koruyup eğitimi de buna göre düzenlemektir. Ulusal güvenlik açısından bireyler her açıdan iyi bir vatandaş olmalıdır. Yönetimlerin ülkeye zarar verebilecek uygulamalarına karşı toplumsal tepkinin en etkili şekilde ortaya konabilmesi için bireylerin örgütlenmeleri veya uygun gördükleri sivil toplum örgütlerinden birine katılmaları özendirilmelidir. Yönetimlerin attıkları adımları en etkili şekilde sivil toplum denetler. Ulusal güvenlik sorunlarının çözümü için yetenekli liderler ve çok iyi seçilmiş yöneticilere ihtiyacı var.''
PKK'ya gelir akıyor
Başer, bir soru üzerine, terör örgütü PKK'nın pek çok kanaldan gelir elde ettiğini, Avrupa'da çok sayıda iş yerinin bulunduğunu belirterek, ''ABD ile bu koordinasyonda, PKK'ya verilen çeşitli desteklerin kesilmesini konuştuk. Öyle bir sistem kurmuşlar ki bir kanalını kesseniz diğer kanallardan gelirleri sürüyor'' diye konuştu.