Ekonomik dalgalanmalar

B. Ali KAVALCI

Başta ticaret yapan iş ve aş veren insan istihdam eden, ürün üreten, satan vs. dahası parayla haşır neşir olanların bu aralar gündemleri sürekli ekonomik kriz.
‘Nereye varacak, zararım ne kadar olacak, geçmişe göre kârım ne olacak, acaba batacak mıyım, çıkacak mıyım, kapatacak mıyım?’ endişesi hakim.
İnşallah bu saatten sonara bunların hiç birisi ülkemizde yaşanmaz.

Ben bir ekonomist değilimdir. Fakat aile fertlerim ve kendim de zaman zaman ticari faaliyetlerde bulunmuş, çok yönlü ticari faaliyet yapan şirket ve kurumlarda yöneticilik görevleri yapmışımdır. Onlarca gençle, yıllarca sahada bulunarak ürün pazarlaması ve pazarlama departmanlarını yönetmiş, satış ve pazarlama eğitimleri vermişimdir.
Bir kere bu kriz aylardır yazılıp çiziliyor. Küresel bir kriz olarak güçlü, güçsüz bütün ülkeleri ve bu ülkelerdeki dev şirketleri sarsmış, kendilerine yeniden bakmalarını sağlamıştır. Bir kısmı ise iflas etmiş, batmış ve kapanmıştır.
Ülkemizde de krizin yansımaları baş göstermiştir. Dünyada yaşanan bu ekonomik dalgalanmada en büyük şans, iktidarda tek başına bir hükümetin bulunmasıdır. Düşünün bir de bohçalı yama gibi bir koalisyon iktidarı yönetimde olsaydı, ülkemiz bu ekonomik kriz karşısında ne halde olurdu?
Küresel ekonomik dalgalanmada, büyük bir cesaret ve büyük bir yüreklikle, Başbakan Sayın R. Tayyip Erdoğan, iş dünyasına sürekli olumlu yapıcı ve uyarıcı mesajlar veriyor. Alınması gereken önemli tedbirleri, açılması gereken, paket ve kanunları takip ediyor, hayata geçirilmesi için uğraşı veriyor. Küresel krizin başından beri, erken davranıp, ekonomik kurmaylarını dışarıda ve içeride alınması lüzumlu olan karar ve kuralları harfiyen takip ettirip uygulatıyor.
Bu gibi kürsel beklendik veya beklenmedik gelişmelerde, siyasi istikrarın veya tek başına siyası iktidarın ülke ekonomileri açısından ne kadar önem arz ettiğini bu krizle bir kez daha yaşamış bulunmaktayız.
Bir kısım sivil toplum örgütleri, hatta bir kısım iş dünyası, ekonomist ve finansörler çok tedirgin olarak, birçoğu da iyi niyetli olmamakla birlikte, sürekli bir kısım medya aracılığıyla dünya ölçeğinde yaşanan bu krizle ilgili sürekli karamsar, olumsuz tablolar çizmekte ve pompalamaktadırlar. Gerçeklerden çok uzak aslı ve temeli olmayan karamsar tablo çizenlerin başka niyetlerini gerçekleştirme beklentisi içinde oldukları, kendilerince Ak Parti iktidarını zayıflatma doğrultusu niyetinde hareket ettikleri görülmektedir.
Bugün ortada görülen her geçen gün değişen olumlu ekonomik gelişme ve veriler ise buna muvaffak olamayacaklarının bir göstergesidir.
Ülkemizde tutarlı ve istikrarlı bir iktidar var. Güçlü bir şekilde gereken kararları ve tedbirleri zamanında almaktadır.
Kara gün habercilerine diyorum ki; gelin sizler de artık bu kötü düşüncelerinizden vazgeçin, güzel düşünün, neticesinde de güzel şeyler görün. Sonuçta kazanan bir ulus, bir millet ve Türkiye Cumhuriyeti olacaktır.