Emekli İstihbarat Binbaşı Kemal Şahin, referandum sürecine giren Türkiye'yi zor günlerin beklediğini söyledi. Şahin, Tunceli Sarıyayla'da 4 askerin şehit edildiği saldırı ile Muğla ve Eskişehir'deki olayların bunun işaret fişeği olduğunu kaydetti. 2010 yazının çok sıcak geçeğini savunan Şahin, referandum süresinin 120 gün olarak kararlaştırılmasının adeta buna zemin hazırladığını söyledi. Şahin, bu seferki oyunların tutmayacağına ve her şeye rağmen Türkiye'nin demokratikleşme alanındaki yoluna devam edeceğine inandığını kaydetti.
Cihan Haber Ajansı'na konuşan Şahin, Türkiye'de yaşanan değişim ve dönüşümün birilerini fena halde rahatsız ettiğine dikkat çekti. Kemal Şahin, "Bunlar ellerinden gelen her türlü imkanı kullanarak bu süreci engellemek isteyeceklerdir. Yaptıracakları provokasyonlarla bu süreci sabote etmek için her türlü yolu deneyeceklerdir." dedi. Şahin, bunun işaretlerini Tunceli, Muğla ve Eskişehir'de gördüğünü söyledi.
"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLMAMASI İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YAPACAKLAR"
Türkiye'nin daha demokratik ülke olması ve hukuk normlarını yükseltmeye çalıştığı her dönemde terörün ve şiddetin azdığını hatırlatan Kemal Şahin, "Türkiye 12 Eylül darbe anayasasında yapılacak anayasa değişikliği ile daha demokratik ve hukuk devleti olma yolundaki standartlarını yükseltme konusunda çok önemli adımlar atıyor. Dönüşü olmayan bir yoldur bu. Belki 200 yıla yakın bir dönemde yapılan en köklü ve en önemli değişiklik olacak. Dünya devleti olma yolunda çok önemli adımlar atılıyor. Bunu istemeyen hainler var bu ülkede. Onlar görevini yapıyor." ifadelerini kullandı. Emekli istihbaratçı binbaşı, bu durumun birilerini rahatsız ettiğini söyledi. Bunun için terör başta olmak üzere her türlü planın devreye sokulacağını ifade eden Şahin, "Milletimizi sevindiren bu durum, ne yazık ki birilerini rahatsız ediyor. Bu ülke bölünmüş, şu kadar insan ölmüş onlar için çok da önemli değil. Çünkü onlar ülkedeki bu demokratik sürecin sonlarını getireceğini düşünüyor. Bunun için de her şeyi yaparlar. Maalesef bazıları da iyi niyetli ama bu planları görmüyor, onlara alet oluyor. Bunlara yazıklar olsun diyorum." şeklinde konuştu.
PROVOKASYON UYARISI
Emekli Binbaşı Kemal Şahin, 20 yıla yakın TSK bünyesinde görev yapmış bir istihbaratçı olarak burnuna çok kötü kokuların geldiğini söyledi. Şahin, önümüzdeki günlerde büyük çaplı provokasyonlar olabileceği uyarısında bulundu. Şimdiden bunun çok güçlü işaretlerini gördüğünün ve bu konuda çok ciddi endişeler taşıdığının altını çizen Şahin, "Çok derin provokasyonlar geliyor. 22 Temmuz seçimleri öncesinde olduğu gibi. Bu yaz çok sıcak geçecek. Tunceli Sarıyayla, Dağlıca ve son olarak Muğla ile Eskişehir'deki olaylar bunun işaret fişeği. Yine Danıştay benzeri saldırılar olabilir." diye konuştu.
Şahin, Abdullah Öcalan'ın, '31 Mayıs'a kadar bekleyeceği, bu tarihe kadar olumlu bir gelişme olmadığı takdirde artık hiçbir şeye karışmayacağı' şeklindeki sözlerini de hatırlattı. Şahin, büyük fotoğrafa bakıldığında bu sözlerin ne anlama geldiğinin çok daha net anlaşılabileceğini vurguladı. Bu dönemde herkesin dikkatli ve uyanık olması gerektiğine işaret eden Kemal Şahin, özellikle polis ve jandarmaya büyük iş düştüğünü söyledi. Kemal Şahin, "Burada polise ve jandarmaya çok iyi iş düşüyor. Demokrasiyi ve hukuk devleti ilkelerini içine sindirmiş insanlar var. Yanlış yapılmamalı." uyarısında bulundu. Şahin, bu seferki oyunların tutmayacağına ve her şeye rağmen Türkiye'nin demokratikleşme alanındaki yoluna devam edeceğine inandığını kaydetti.
AMBULANSIN ASKERDEN ÖNCE GİTMESİ OLACAK İŞ Mİ?
Şahin, 'yetersiz denilen' karakol ve nöbet kulübeleri ile ilgili olarak ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Fiziki şartlar tabi ki önemli ama asıl olan insan faktörüdür. Askerin gece dürbünü olsun. G-3 tüfeği yerine M-16'lar kullanılsın. Ama son Sarıyayla saldırısında da gördük ki olaylar oluyor, üzerinden saatler geçiyor. Oraya zamanında sevkıyat yapılmıyor. Ambulanslar askerden önce karakola varıyor. Bu olacak iş mi? Gece görüşü dürbünü ile sineği, tavşanı bile görebiliyorsun. Adamlar takımlar halinde geliyor. Hani teröristler BBG evi gibi izleniyorlardı. İstihbarat gidiyor, ama yeterince önlem alınmıyor. Yetkililerden hesap sorulmuyor. Onun için karakolları tartışacağımIza terörle mücadeledeki hata ve ihmalleri konuşursak daha anlamlı olur."