Artvin'in Yusufeli Devlet Hastanesinin ambulans şoförü İbrahim Sağır (48), Çoruh Nehri'nde bulunan ve görev yaptığı hastanenin morguna kaldırılan kadın cesedinin eşine ait olduğunu, aldığı bir telefonla öğrenince büyük şok yaşadı.
Çoruh Nehri'ne yuvarlanan otomobilden kaybolan Şanlıurfa nüfusuna kayıtlı Sinan Sihak ve Seyda Kapat'ı arayan ekiplerin dün bir kadın cesedi bulmasının ardından, bir dram yaşandığı ortaya çıktı.
Alınan bilgiye göre, Yusufeli Devlet Hastanesi yakınından geçen çayda oltayla balık tutmaya çalışan bir kişi, bir kadın cesedinin suda sürüklendiğini gördü.
Bu kişinin jandarma ekiplerine haber vermesiyle, perşembeden beri, Çoruh Nehri'ne düşen otomobilden kaybolan Şanlıurfa nüfusuna kayıtlı Sihak ve Kapat'ı arayan ekiplere bilgi verildi.
Ekipler, Su Kavuşumu mevkisinden 5-6 kilometre aşağıda görülen cesedi, teleferik yardımıyla karşıya geçtikten sonra yine teleferikle kıyıya taşıdı.
Üzerinden kimliğini belirlemeye yarayacak bir belge çıkmayan kadın cesedi, Yusufeli Devlet Hastanesinin morguna kaldırılarak, araştırma başlatıldı.
Bu arada aynı hastanede ambulans şoförü olarak görev yapan İbrahim Sağır (48) ise, hastanenin morguna bir kadın cesedi getirildiğini duydu.
Olaydan yaklaşık bir saat sonra, oturduğu Dokumacılar köyündeki yeğeninin kendisini telefonla arayarak “Amca, yengem kayıp, bulamıyoruz” demesiyle içine kurt düşen Sağır, görevlilerle hastanenin morguna indi.
Morgdaki cesedin eşi Cevahir Sağır'a (51) ait olduğunu gören İbrahim Sağır, fenalık geçirerek yere yağıldı. Sağır, sağlık ekiplerinin müdahalesiyle kendine geldi.
Cevahir Sağır'ın, henüz belirlenemeyen nedenle, Dokumacılar köyünden geçen İspar çayına düştüğü ve yaklaşık 38 kilometre aşağıda bulunduğu belirtildi.
İki çocuk annesi kadının cenazesi, Trabzon Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinini ardından, Dokumacılar köyündeki aile mezarlığında toprağa verildi.
“HAYATIMIN EN ACI GÜNÜYDÜ”
İbrahim Sağır, yaptığı açıklamada, köydeki yeğeninin kendisini arayarak, “Amca, yengem kayıp, bulamıyoruz” demesiyle içine bir kurt düştüğünü söyledi.
Telefonu aldıktan sonra morgdaki kadın cesedinin eşine ait olabileceğini düşünmeye başladığını ifade eden Sağır, şunları anlattı:
“O an dünyam yıkıldı. Tahmin ettim zaten ama inanmak istemedim. Morga inince büyük hayal kırıklığı yaşadım. Hayatımın en acı günüydü. Kendimden geçtim. Allah kimseye vermesin.”