Refik Saydam Hıfzısıhha Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, özellikle evlerde yapılan konservelerin hijyen koşullarını barındırmadığı için Botulismus zehirlemesine yol açabileceğini söyledi.
Doç. Dr. Ertek, Diğer besin zehirlenmelerine göre çok yaygın değil; ancak ölüm oranı çok yüksek olduğu için en önemli besin zehirlenmelerindendir diyebiliriz. 1 mikrogramı 1 milyon fareyi öldürebilecek düzeyde bir zehirdir dedi.
Refik Saydam Hıfzısıhha Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, konserve zehirlenmesi olarak bilinen Botulismus zehirlenmesinin, 'Clostridium botulinium' adı verilen ve çevrede yaygın olarak bulunan bir bakteri nedeniyle ortaya çıkan zehirlenme türü olduğunu belirtti.
Özellikle geleneksel usullerle yapılan yani evlerde üretilen konservelerde yeterli ısı uygulanamaması nedeniyle, kutudaki havasız şartlarda bakterinin çoğaldığını ifade eden Doç.Dr. Ertek, şöyle dedi: Çoğalan bakteri toksin yani zehir üretmektedir. Dünyada bilinen en ciddi toksin budur. Bunun zehridir. 1 mikrogramı 1 milyon fareyi öldürebilecek düzeyde bir zehirdir. Toksin bulunan konservenin tüketilmesiyle de zehirlenme görülebilmektedir
Diğer besin zehirlenmelerine göre, çok yaygın bir zehirlenme türü olmadığını; ancak ölüm oranı çok yüksek olduğu için en önemli besin zehirlenmelerinden biri olduğunu bildiren Doç.Dr. Ertek, Bu tür zehirlenmelerde her 3 hastadan 1'i kaybediliyor ve bunun nedeni de solunum kaslarının felcine bağlı olarak soluk alma sıkıntısından kaynaklanıyor diye konuştu.
"SES KISIKLIĞI BELİRTİLER ARASINDA"
Doç.Dr. Ertek, bu tip zehirnemelerde belirtilerin yaklaşık 12 ile 36 saat arasında görüldüğünü söyleyerek, Botulismus zehirlenmesinde en sık görülen belirtiler arasında çift görme, göz kapaklarında düşme, göz bebeğinin genişlemesi, ağız kuruluğu, yutma güçlüğü, kalp atışlarında zayıflık, tansiyon değerlerinde değişme ve en önemli belirtilerinden olan ses kısıklığını sayabiliriz diye konuştu.
Doç.Dr. ertek, ayrıca felç ve solunum yetmezliğinin görülebileceğini de ifade etti.
EVDE HİJYENİK ORTAMDA KONSERVE ÜRETMEK MÜMKÜN DEĞİL
Bu tür zehirlenmelerden korunmak için özellikle evde konserve yapmaya ve bu konserveleri tüketme alışkanlığından vazgeçmek gerekliliğine işaret eden Doç.Dr. Mustafa Ertek, Daha çok sanayi tipi konserve tüketmek lazım. Çünkü evde, her ortamda hijyenik koşullarda konserve üretmek mümkün değil dedi.
Doç.Dr. Ertek, bu konservelerde herhangi bir tat değişikliğinin de olmadığını söyleyerek şunları kaydetti: Yani herhangi bir ekşime, kokma gibi bir şey olmadığı için bir tereddüt duymadan yenilir. Sadece konserve kapağında ki her zaman olmaz- bir bombeleşme olabilir. Genelde ailelerde bu zehirlenme görülüyor. 3-4 kişilik bir aile bu zehirlenme ile geliyor ve maalesef bazılarını kaybediyoruz
Botulismus zehirlenmesi şüphesi olan hastaların mutlaka solunum desteği olabilecek yoğun bakım ünitelerinin olduğu hastanelere sevk etmek ve buralarda tedavi altına almak gerektiğini belirten Doç.Dr. Ertek Aksi halde soluk alamadan hasta ölebilir diye konuştu.
Bakanlıktan da konserve ve turşu uyarısı
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, konserve ve turşu hazırlanırken dikkat edilmesi gereken konulara ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, besin çeşitliliğin yanı sıra lezzet ve görünüm zenginliğinin sağlanması, hazırlama ve pişirmede zamandan tasarruf edilmesi amacıyla kışın tüketmek üzere yaz mevsiminin son günlerinde konserve ve turşu hazırlandığı belirtildi.
Konserve ve turşuların hazırlanmasında kullanılan malzemelerin satın alınmasından tüketime kadar tüm aşamalarda hijyen koşullarına dikkat edilmemesi nedeniyle sağlığın tehlikeye girebildiği kaydedilen açıklamada, Yapılan bilimsel araştırmalar, genellikle toprakta yaşayan ve konserve yapılacak taze besinlere bulaşabilen clostridium botulinum adlı bakterinin toksini (zehiri) ile oluşan, çok şiddetli seyreden gıda zehirlenmelerinin çoğunluğunun özellikle evde hazırlanmış ancak uygun sürede ve sıcaklıkta pişirilmeden kapatılmış konservelerin tüketiminden kaynaklandığı bildirilmektedir denildi.
Ev koşullarında sebze ve meyvelere ısıtma işlemi uygulanarak yapılan konservelerin clostridium botulinum riski taşıdığı, bu mikrobun yok edilebilmesi için besinlerin türlerine göre belirli sürede uygun işleme tabii tutulması gerektiği belirtilen açıklamada, botulizm toksininin belirli derecede ısıtma ya da kaynatmayla tahrip edilebilmesine rağmen, geliştirdikleri ısıya dayanıklı sporların ancak 116 derecede tahrip edilebildiği, uygun olmayan koşullarda saklanan besinlerde yeniden üreme gerçekleşebildiği bildirildi.
Bu nedenle evde yapılan konservelerin mutlaka basınçlı tencerelerde hazırlanması gerekmektedir denildi.
BUNLARA DİKKAT
Açıklamaya göre, konserve ve turşu gibi salamura besinlerin hazırlanması ve saklanmasında şu koşullara dikkat edilmesi gerekiyor:
Asitliği düşük fasulye, bezelye gibi besinlerin konservesi hazırlanırken mutlaka basınçlı tencere kullanılmalıdır.
Konserve yapımında ısıya dayanıklı cam kaplar kullanılmalıdır. Turşu yapımında plastik kap kullanılacaksa Tarım ve Köyişleri Bakanlığından izinli olan plastik malzemeden yapılmış kaplar tercih edilmeli, üzerinde mutlaka besin saklamaya elverişli olduğunu gösteren işaretin bulunmasına dikkat edilmeli ve turşu yapımında bu kaplar tekrar tekrar değil bir kez kullanılmalıdır.
Kullanılmadan önce mutlaka cam kavanozlar ve kapakları 15-20 dakika kaynatılarak sterilize edilmelidir. Ayrıca, kavanoz kapaklarının paslı olmamasına özen gösterilmeli, kapaklar her konserve yapımında yenilenmelidir.
Fasulye, bezelye gibi asitliği düşük olan besinlerin konserveleri hazırlanırken asitliği artırmak amacıyla limon suyu, limon tuzu veya sirke kullanılmalıdır.
Güvenli konserve yapımında uygulanacak ısıl işlemin derecesi ve uygulama süresi önemlidir. Isıtma süresi besinin asit miktarına bağlıdır. Meyveler ve domates gibi asidi yüksek besinler ortalama 20 dakika kaynatılmalıdır.
Sebzeler, et ve süt gibi asidi düşük besinlerin kaynama sıcaklığında sterilize edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle 116 derecede basınç altında 20-25 dakika tutulmalıdır.
Evde yapılan konserve besinler tüketilmeden önce mutlaka kontrol edilmelidir. Kavanoz kapağının şişmemesi, kenar kısımlardan sızıntı yapmaması, kapak açılırken fışkırma yapmaması ve kendine has koku ve renkte olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca tüketmeden önce 10 dakika kadar kaynatma yapılması önemlidir.
Hazır konserve satın alırken etiketinde üretim ve son kullanma tarihine, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından üretim izni olmasına, kutuda kabarıklık, bombelik olmamasına, küflenmiş, paslanmış, ezik olmamasına dikkat edilmelidir.
Turşu yapımında ve sonrasında salamuranın yüzeyinde zar oluşmaması için hava ile temasını en az düzeyde tutan temiz kaplar kullanılmalı ve yiyecekler hazırlanırken çok iyi yıkanmalıdır.
Turşu, oluşumu beklenirken, güneş görmeyen serin bir yerde muhafaza edilmelidir. Ayrıca salamuranın seviyesi sebzeleri örtecek miktarda olmalı ve tüketilene kadar bu şekilde saklanmalıdır.
Hipertansif kişiler, kronik böbrek yetmezliği olanlar ve kalp damar hastalarının tuz içeriği yüksek turşu ve diğer salamura besinleri tüketmekten kaçınmaları sağlık açısından önemlidir.