Rusya'nın Zenit takımında forma giyen milli futbolcu Fatih Tekke’den gündemi sarsacak açıklamalar: “Trabzonspor'a bugün isteseler hemen dönerim, ama bu kolay değil. Trabzonspor'da Beşiktaş ve Galatasaray galibiyetleri sonrası bir seri yakalansaydı, takım bu durumda olmazdı. Şampiyonluğu kaçırdığımız, Türkiye kupası'nı üst üste kazandığımız ve gönüllerin şampiyonu ilan edildiğimiz dönemden şu anda kadroda sadece Hüseyin ve Gökdeniz kaldı, bu böyle olmamalıydı. Beynim vücuduma ve ayaklarıma hükmettiği müddetçe futbol oynamaya devam edeceğim. Rusya ile Türkiye'nin futbola bakış açıları farklı. Zenit'in en pahalı futbolcusu olmama ve 9 hafta gol atamama rağmen tribünlerden bir 'yuh' sesi bile duymadım. Caner Rusya liginde oynamak istemekle iyi bir karar verdi. Teknik Direktör olarak Trabzonspor’a hizmet etmek istiyorum. Trabzonlu olmamış olsaydık belki milli takımdaki durumumuz çok daha farklı olabilirdi. Galatasaray'ın altyapısından yetişen Oğuz'u çok beğeniyorum. Türkiye'de en beğendiğim yabancı futbolcu Yatara. Szymkowiak inşallah futbolu bırakmaz çünkü iyi bir futbolcu. Hac mevsimi iyi bir zamana rastladı ve hacı olduk….
Trabzospor'dan sezon başında Rusya'nın Zenit St. Petersburg takımına transfer olan milli futbolcu Fatih Tekke, Trabzon'u ve Trabzonspor'u çok özlediğini belirterek, "Bugün isteseler bugün dönerim. Ama şu an bu kolay bir şey değil" dedi.
Rusya Ligi'nin sona ermesinin ardından Türkiye'ye dönen ve yaptığı tatilin ardından hacca da giderek hacı olan Fatih Tekke, Trabzon'daki son gününü 4 yaşındaki oğlu Muhammet Berkay ile gezerek ve bir restoranda yemek yiyerek geçirdi. Zenit'in yeni sezon öncesi kampına katılmak üzere Trabzon'dan ayrılan Fatih Tekke, özel açıklamalarda bulundu. Trabzonspor'un içinde bulunduğu durumun kendisini çok üzdüğünü kaydeden Fatih Tekke, "Trabzonspor, Beşiktaş ve Galatasaray maçlarında çok iyi oynadı, ama bu maçlardan sonra bir seri yakalayamadı. 2-3 maç arka arkaya maç alabilselerdi takım olarak şu an bulundukları durumdan çok daha iyi olabilirdi. Çünkü 'tam kendilerine olan güveni yakaladık' dedikleri anda mağlubiyetlerle veya içeride beraberliklerle karşı karşıya kaldılar. Bu tabi kendilerine olan güveni sarstı. Bence en büyük sıkıntı buydu. Takım kendine olan güveni tam olarak yakalayamadı. Bunu yakalarlarsa ligin 2. yarısında çok büyük bir problem yaşayacaklarını tahmin etmiyorum. Çünkü Beşiktaş ve Galatasaray maçlarını özelikle izledim. Gördüğüm bu takım bunları yapabiliyorsa her şeyin üstesinden gelebilirler. Büyük maçları çok iyi bir şekilde geçirdiler. Diğer maçlarda şansları yaver gitmedi" diye konuştu.
Bordo-mavili yönetimin transfer politikası hakkında yorum yapmasının doğru olmayacağını belirten Fatih Tekke, "Şampiyonluğu arka arkaya 2 sene kaçırdığımız ve Türkiye Kupası'nı aldığımız, başarılı olduğumuz, insanların gönlünde şampiyon olduğumuz o dönemden bugüne baktığımız zaman kadroda kalan oyuncu sayısı sadece 2 ve bunlar da Gökdeniz ile Hüseyin. Bunun böyle olmaması gerekiyordu. Ama bu şu andaki yönetim ile ilgili olan bir durum değil. Bundan önceki verilen kararlarda eksiklik vardı. İyi takım kolay kurulmuyor. İyi karakterleri her zaman bir araya toplayamıyorsunuz. O dönem bizim iyi bir takımımız vardı. Şu anki kadroda iyi bir kadro ve kaliteli oyunculardan kurulu ama o kalitelerini daha henüz sergileyemediler. Bu takımın kötü olmasını isteyen bir sürü insan var. Trabzon ve Trabzonspor camiası olarak bütün olmak zorundayız. Birbirimize sarılırsak işler iyi gidecektir. Bu ülkede Trabzonlu ve Trabzonsporlu olmak bazı kesimleri rahatsız ediyor. O yüzden birlik ve beraberlik şart" ifadelerini kullandı.
"ZENİT'DE 9 HAFTA GOL ATAMAYINCA TARAFTAR YUHALASA DA RAHATLASAM DİYE DÜŞÜNDÜM"
Sözleşmesinde bulunan 'Gittiği ilk sezon Türkiye'ye Trabzonspor'dan başka bir takıma dönemez' maddesi ile ilgili yapılan spekülasyonlara da değinen Fatih Tekke, "O dönemde Fenerbahçe'ye transfer olacağım şeklinde basında haberler çıkıyordu. Menajerler milletin kafası rahat olsun diye böyle bir madde koydurdular. Böyle bir şey de zaten söz konusu değil. Bunun olması da mümkün değil. '1 sene Türkiye'ye dönüş yok' diye sözleşmede madde bulunduğunu biliyorum. Trabzonspor beni isterse dönerim. Bunu duygusal olarak söylüyorum. Böyle bir durumda tabi ki dönerim. En azından ağabey olarak ihtiyaç anlamında bir şeyler verebilirim. Ama şu an bu kolay bir şey değil" diyerek, Trabzonspor'u asla unutamadığını söyledi.
Rusya ile Türkiye arasında futbol anlayışı açısından büyük farkların olduğuna dikkat çeken Fatih Tekke, "İki ülkede futbola bakış açısından çok fark var. 9 hafta ben orada gol atamadım ve Zenit takımının en pahalı transferiyim. Buna rağmen bir kez bile tribünlerden 'yuh' sesi çıkmadı. Bir ara yuhalasalar da bir rahatlasam diye düşündüm. Çünkü Türkiye'de taraftarın böyle bir transfere vereceği tepkiyi biliyoruz. Orada insanların eğitim düzeyleri yüksek. İnsanlar kendilerini coşkuya hazırlamıyor. Galibiyete de mağlubiyete de hep destek veriyorlar" diye konuştu.
Vestel Manisaspor'dan Rusya'nın CSKA Moskova takımına transfer olan Caner'in Rusya Ligi'nde mücadele edecek 2. Türk futbolcu olmasının kendisini gururlandırdığını ifade eden Fatih Tekke, "Caner benimle birlikte bu ligde forma giyecek 2. Türk futbolcu olacak. İnşallah bunun sayısı artar. Caner çok kaliteli ve karakterli bir oyuncu. Onun transferinde benim bir referansım olmadı, ama kendisini Genç Milli Takım'da da izlemiştim. Bana göre iyi bir karar verdi. Futbola hem kafa olarak hem de maddi olarak daha farklı bakabilecek. Onun için hayırlı uğurlu olur inşallah" dedi.
"KENDİMİ TRABZONSPOR TEKNİK DİREKTÖRLÜĞÜNE HAZIRLIYORUM"
Milli futbolcu Fatih Tekke, 29 yaşında olduğunu ve beyninin vücuduna ve ayaklarına hükmettiği sürece futbol oynamaya devam edeceğini ifade ederek, "Hayat devam ediyor. En iyi yapabildiğim iş bu. Beynim vücuduma ve ayaklarıma hükmettiği sürece futbol oynayacağım. Futboldan sonra teknik adam olarak çok büyük hedeflerim var. Teknik direktör olarak Trabzonspor'a hizmet etmek istiyorum. Bu yönde hedeflerim var. Şu andan itibaren kendimi buna hazırlıyorum. İnşallah bu yönde fırsat gelirse hoca olarak hizmet etmek istiyorum" dedi.
A Milli Takım forması altında çok şansızlıklar yaşadığını da kaydeden milli futbolcu, "Milli forma altında çok sakatlık yaşadım. Oynayacağımız maçların öncesinde veya antrenmanlarda sakatlanıyorum. Hep talihsizlik yaşıyorum. Son Macaristan ve Moldova maçında sakattım. İtalya maçında ise sakat sakat 10-15 dakika oynadım. Milli takımda bana görev verildiği sürece ben elimden gelenin en iyisini yaparım. Trabzonlu olmamış olsaydık belki Milli takımdaki durumumuz çok daha farklı olabilirdi. Bu çok önemli değil. Benim için orası görev yeri ne verilirse 5 dakika, 10 dakika ve 90 dakika elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışırım" dedi.
Trabzonspor altyapısından çok yetenekli oyuncuların çıkmasını istediğini, ama çok yetenekli futbolcu göremediğini söyleyen Fatih Tekke, "Benim veliaht bırakacak veya gösterecek bir durumum yok. Ben Trabzonspor'un altyapısından çok yetenekli oyuncuların çıkmasını isterdim. Hüseyinler, Gökdenizler gibi. Ama bu tarz futbolcular göremiyorum. Türkiye'de altyapı olarak Galasaray'ın altyapısında bir hareketlilik var. Genç ve yetenekli oyuncular var. Galatasaray'ın altyapısında Oğuz diye genç bir oyuncu var. Vestel Manisaspor'a kiralandığını duydum. Kendisini 20 dakika izledim. Kendine çok iyi bakarsa ve dikkat ederse o çok iyi bir yıldız oyuncu olabilir" ifadelerini kullandı.
"YATTARA HERŞEYİYLE 1. SINIF BİR FUTBOLCU"
Fatih Tekke, Türkiye'de forma giyen yabancı futbolculardan en çok eski takım arkadaşı Yattara'yı beğendiğini ifade ederek, "Türkiye'deki yabancı oyunculardan en çok İbrahim Yattarayı beğeniyorum. Yattara'ya özellik olarak baktığım zaman eksik olan tek şey şutu biraz sıkıntılı. Onun haricinde her şeyi birinci sınıf, oyun görüşü olarak, teknik olarak bütün her şeyi birinci sınıf bir oyuncu. Devamlılık, sürat kısaca her şey var" dedi.
Eski takım arkadaşı Szymkowiak'ın durumunu da değerlendiren Fatih Tekke, "Trabzonspor'a ilk geldiği sezon bize çok katkı yaptı. Biz de onu içimizde kaynaştırdık. Bizim o dönemdeki takımımız çok farklı bir takımdı. Mutlu olduğu sürece de bize çok katkısı oldu ve geldiği ilk dönemde 9 gol attı. Çok iyi bir oyuncuydu. Daha sonra sakatlandı. Ondan sonra istediği takım oyunu oluşmadı. Szymkowiak daha çok pas oyununu seven, topla çok buluşmak isteyen ve uzun toptan ziyade kısa pas yapmayı seven bir oyuncu. Futbolu bıraktıysa üzülürüm, inşallah bırakmamıştır" ifadelerini kullandı.
Yıldız futbolcu, hacca giderek hacı olması ve hacda geçirdiği rahatsızlıkla ilgili olarak ise "Hacca gitmek çok abartılacak bir şey değil aslında. Kişinin namaz kılması gibi, zekat vermesi gibi farz olan bir görev. Bize de nasip oldu. Allah inşallah kabul eder. Zaman olarak da denk düştü. Çünkü Türkiye'de oynarken böyle bir şansımız olmadı. Hacda biraz soğuktan dolayı üşüttük o kadar. Ciddi bir konu yok" diye konuştu.