Merhum,9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,Türk siyasi yaşamının efsana ismi,en önemli aktörlerindendi.Kendisi ile ilgili çok yazılar yazıldı,yorumlar yapıldı
Kendilerini yakından tanıma ve çalışma fırsatını bulan şanslı kişilerden biriyim.Kendileriyle ilgili çok anılarım vardır.Bunlardan bir tanesini aktaracağım
***
Siyasette uslup çok önemlidir. Siyasetçi; ağzından çıkacak olan sözün, içeriği ve ifade biçimiyle nerelere gidebileceğini çok iyi hesap etmelidir.
Tıpkı; 1991 seçimlerinde o günkü DYP lider Süleyman Demirel'in ettiği söz gibi... Demirel'in; zamanın ANAP lideri Rizeli Mesut Yılmaz'la giriştiği siyasal mücadele sırasında ettiği "Hamsi kavağa çıkar mı?" sözü kendisine pahalıya patlamıştır.
Belki o söz bir espriydi ama Karadenizliler öyle kabul etmediler. Ve DYP Rize'de bütünüyle kaybederken koca Doğu Karadeniz bölgesinde sadece Trabzon'dan Mehmet Ali Yılmaz'ı parlamentoya taşıyabildi. Sırf bu söz yüzünden DYP oy vermeyen binlerce Karadenizli oldu.
Kıssadan hisse... Dedik ya; siyasetçi ağzından çıkacak kelimeleri kırk kez düşünüp ondan sonra seslendirmeli.. Sonra eyvah kâr etmiyor!
***
Gelelim, Rahmetli Demirel’in ”Hamsi Kavağa çıkar mı” sözüne.
Demirel’in en meşhur olanı hangisidir derseniz, Karadenizliler için ‘Hamsi kavağa çıkar mı?’ sözüdür.
O söz benim için de çok anlamlıdır. Yazı İşleri Müdürü olarak görev yaptığım Karadeniz Gazetesi’nden kovulmama neden oldu.
Şöyle ki,
1991 seçimlerinde bir tarafta DYP’nin başında Süleyman Demirel
Diğer tarafta ise, benimde kendisine fanatik derecesine, gönülden bağlı olduğum ANAP’ın başında Mesut Yılmaz var.
DYP’nin oyları yüzde 30 civarında.
Birinci parti.
ANAP ise su alıyor, iktidarı kaybetmek üzere.
Demirel kafayı takmış, Mesut Yılmaz’ı kendi evinde vuracak.
Rize’de miting yapmıştı. Son gün, tekrar Rize’ye gelmesin mi?
Rizeliler öfkelendi.
Rize meydanında ise tarihi söze, yani gafa imza attı.
‘Hami kavağa çıkarsa ANAP da iktidar olur’ dedi.
1991’de Medya böylesine gelişmiş değildi.
Bir TRT var, bir de benim yönettiğim Karadeniz’in en güçlü bölge gazetesi Karadeniz Gazetesi var. Mesut Yılmaz’a çok yakınım. Trabzon’da olmama rağmen Ankara’daki üst düzey bürokratlar, Trabzon’a gelip, bağlılıklarını bildiriyorlar. Havam 1500.
Demirel’in bu sözünü alıp, günlerce manşette taşıdım. Ben Karadenizliyim diyen her Karadenizli Hamsiyi Kavağa taşımalıdır” dedim.
Demirel’in oylarından 2 günde 3 puan gitti. Kampanyamız tuttu.
***
Demirel, tekrar Trabzon’a geldiğinde, koluma girdi ve” Sayın Yazıcı, Hamsi kavağa çıkamayacak, yanlış ata oynuyorsun. Gözlerinden öperim” dedi ve gitti.7 yıl süreyle hiç karşılaşmamıştık.
Demirel, birinci parti olmuştu, ancak, Rize başta olmak üzere, Karadeniz’i kaybetmişti.
Özellikle Trabzon’daki DYP’liler kellemi istediler ve seçim sonrasında da kellem gitti. Karadeniz Gazetesi’nden kovuldum. Yazı İşleri Müdürlüğüne sevgili dostum, Yusuf Turgut getirilmişti.
Mesut Yılmaz, Başbakan iken, beni el üstünde tutan patron, iktidar değişince, gazeteden ilk kovduğu kişi ben oldum. Yaşasın yeni iktidar.
Karadeniz’de hamsi kavağa çıkmasına çıkarmıştık, âmâ olan bana olmuştu.
***
Aradan 7-8 yıl geçti.
Demirel, hükümeti kurdu, başbakan oldu. Turgut Özal’ın ölümünden sonrada,9.Cumhurbaşkanı olarak Köşk’e çıkmıştı.
Anadolu Ajansı Görüntü Hizmetleri ARG Genel Müdürü olarak, Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte Sayın Demirel’i makamında ziyaret ettik.” Hoş geldiniz” dedikten sonra bana döndü ve” Sayın Yazıcı, Ankara’ya ne zaman geldiniz” oldu.
Ben de kendisine” Hamsinin kavağa çıktığı 1991 yılında efendim” dedim. Yarım saat, benim başkanlığımdaki heyete, Hamsi Kavak olayını anlattı ve kendisine Karadeniz’den 15-20 milletvekili kaybettirdiğimden söz et etmişti. Rahmetli böylesine de zekiydi.Mekanı cennet olsun.