Hoca'nın sel uyarısı

B. Ali KAVALCI

Ülkemiz mevsim değişmesiyle birlikte başlayan şiddetli yağışların getirdiği beklenmedik can ve mal kaybı ile bir kez daha sarsılmış oldu.

Bu sefer yıllar sonra hiç kimsenin tahmine edemediği, Güney Anadolu ve Doğu Anadolu illerimizde aniden başlayan ve birkaç gün devam eden yağışlar onlarca vatandaşımızın sel ve çamurlara kapılıp vefat etmesine, binlerce ailelinin evlerini, barklarını, iş yerlerini ve hatta köy ve beldeleri kaybetmesine neden olmuştur. Bu gibi şiddetli sel ve yağışlardan genelde Karadeniz bölgemizin çok etkilendiği yıllardır bilinmektedir. Felaket geliyorum demez. Hiç beklenmedik bir zamanda Güneydoğu Anadolu illerimizden Urfa ve Diyarbakır başta olmak üzere onlarca il ve ilçede, beldede büyük maddi ve manevi kayıplar oldu.

rize Meslek Yüksel Okulumuzun başarılı Müdürü Prof. Dr. Hızır Önsoy, ilgililerin ve bütün kamuoyunun dikkatini çekecek şekilde uyarılar yapmakta. Kalıcı tedbirlerin alınması için beyanatları ile ilgililerin dikkatlerini çekmektedir.

Prof. Dr. Hızır Önsoy hoca, “Şiddetli yağışların getirmiş olduğu kayıplardan ders çıkarmalıyız. Daha kalıcı ve akılcı tedbirler alınması için hemen harekete geçmeliyiz. Bölgemizde Ekim ve Kasım periyodunun tehlikeli olacağı dikkatini çekmiştim. Bu periyotları son 30 yıl içersindeki heyelanları tarihlerine göre belirledik. Bu periyotlardan ilki Mayıs-Haziran periyoduydu. Bol kar yağan kış mevsimlerinde, yağış ve eriyen karların etkisiyle yeraltındaki boşluklar tamamen suya doymaktadır. Toprak suya doyduğu için Mayıs- Haziran aylarında yağan şiddetli yağmurlar toprak tarafından emilmektedir. Emilemeyen su toprak zemininden kaymakta su taşkınlıklarına ve heyelanlara yol açmaktadır. Bazen televizyon ve gazetelerden yağış ve taşkın uyarılarını dinliyoruz. Günübirlik bu uyarıları gülünç buluyorum. Bu uyarılarla ancak yağmurluğumuzu ve şemsiyemizi alarak evimizi terk edebiliriz. Daha kalıcı ve akılcı tedbirler alınması gerekmektedir. Biz yıllardır sürekli uyarıyoruz. Dere yataklarına yapılmak istenen evlere ruhsat verilmemesi gerekmektedir. Zemin etüdü yapılmayan yerlere ev yaptırılmamalıdır. Eskiden köylerimizde insanlar yağmur sezonundan önce su kanallarını, yanı eski deyimle harkları temizleyerek acardı. Yağan yağmurlar bu kanallardan(harklardan) derelere ulaşırdı. İnsanlarımızın büyük çoğunluğu artık maalesef köyleri terk ettiler. Bu kanallar(harklar) açılmayınca su taşkını ve heyelanlarda kaçınılmaz oluyor. Biz kalıca ve uzun vadeli tedbirlerin alınması için periyodik çalışmaların düzenli bir şekilde ilgili birin ve sorumlular tarafından acilen yapılmasını öneriyoruz” diyor.

Önsoy hoca daha ne yapacak? Söylenmesi ve olması gerekenleri aylar ve seneler öncesinden söylüyor.

Bana düşen de genelde hocalarımızın yaptığı şu duayı tekrar etmektir “Yarabbi, bizleri afatı araziyeden ve semaviyeden koru”