Sevgili okurlarım, size sözünü edeceğim ilacın orjinalı ve bilgileri bende. Tatil için gittiğim Rize-Ardeşen’de bana verdiler. Dahası Mustafa Navdar İsimli hemşerim; hem yardım istedi, hem de yaşadıklarını bana anlattı.
Mustafa Navdar Üniversite mezunu, kendini yetiştirmiş, bilinçli bir hemşerimizdir. Dış ağrısına dayanamayıp gece yarısı Ardeşen’deki Hastaneye gider. Nöbetçi bayan doktorun yazdığı ilacı nöbetçi eczaneden alır. İlaçlardan sekiz tanesini içer. Dokuzuncu içerken, tabletin içine gömülmüş, yarısı dışarıda duran saç telini fark eder.
Avukat olayın üzerine atlar.
Mustafa Navdar, önce ilaç aldığı Eczaneye gidip, firmanın bölge temsilcileri ile temas kurar, sonra da ilçede tanıdığı bir avukata verir. Avukat, çok ciddi bir olay olduğunu, firma sahipleri hakkında dava açacağını belirtirse de, firma temsilcileri ile yaptığı görüşmeden sonra ”Bu davadan bir şey çıkmaz” demeye başlar.
Mustafa Navdar hakkını aramaktan vazgeçmez. Uğur Dündar başta olmak üzere birçok basın kuruluşuna bilgi notunu gönderir.
İlacı elinden alınmak istenir.
Söz konusu firmanın; Trabzon Bölge temsilcilerinden iki kişi, Mustafa Navdar’a giderler ve “ilacı ver; ne gerekiyorsa yapalım” teklifinde bulunurlar. Amaçları bir an önce kıllı ilacı alıp, yok etmek, delilleri ortadan kaldırmaktır. Bu aşamadan sonra ilaç ve kutusu bana verildi. Anladığım kadarıyla Mustafa Navdar, bu işin peşini bırakmayacak, bölgedeki Televizyonlara çıkacak, gazetelere verecek.
Bakanlık olaya el koymalı.
Sevgili Okurlarım, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı yakından tanırım. Müsteşar Nihat Tosun hemşerimiz ile iyi görüşüyoruz. Bu konuyu kendilerine ileteceğim. Ayrıca ilaçlardan sorumlu ilgili Genel müdürle ve Eczacılar Birliği’ndeki dostlarımla görüşüp, elimdeki söz konusu ilacı kendilerine vereceğim. Sonra ulusal basındaki köşemde geniş yer verip, vatandaşları uyaracağım
Aklım almıyor. Böylesine önemli bir Antibiyotik’te, dahası önemli bir firmada böyle hatalar oluyor. İnsan sağlığı bu kadar hafife alınıyor. Firma temsilcileri, özür dileyip, aynı serideki tüm ilaçları toplayıp, toplumu bilgilendirecekleri yerde, bu ilacın peşine düşüp, delili yok etmeye çalışıyorlar… Okuma yazma bilmeyen, gözleri tam görmeyen yaşlı insanların eline geçmiş olsaydı, ya da bebeklere verilseydi ne olacaktı? İnsan sağlığı bu kadar mı ucuz? Firma bunun bedelini ödemeli…
İLAÇ BENDE
İlaç artık bende. Çelik kasama koydum ve ulusaldaki meslektaşlarıma vereceğim. Yayınlamalarını sağlayacağım. Gerek siyasetçilere, gerekse bürokrat dostlarıma yeri geldiğinde anlatacağım. Bölgedeki hemşerilerim de ilaç alırken, kullanırlarken dikkat etmelerinde fayda var. Bu olay Avrupa’da olmuş olsaydı kim bilir neler olurdu.