Çay fabrikalarında başlattığı çalışmaları bitiremediği için 2012 yaş çay sezonuna sıkıntılarla giren ve mayıs ayında çay üreticilerinin eylemlere varan protestolarıyla karşılaşan Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, kurumun hukuk servisini kendine kalkan yaptı.
Sütlüoğlu, kurum avukatları vasıtasıyla olayları haber yapan gazetecileri, konuyu dile getiren siyasiler ile internette yorum yapan okurları; kendisine hakaret ettikleri gerekçesiyle mahkemeye verdirmeye başladı.
MHP Rize İl Başkanı Zeki Mayi hakkında, kendisine basın yoluyla hakaret edildiği gerekçesiyle dava açtıran Sütlüoğlu; Pazar53, Olay53 internet siteleri ile Taka Gazetesi Köşe yazarı Osman Yazıcı hakkında da kurum avukatları aracılığıyla, tazminat davası başvurularında bulundu.
Sütlüoğlu yine Rize Zümrüt Gazetesi’ne de tekzip fakslatarak, Osman Can adlı yazarın kendisine köşe yazısında hakaret ettiğini öne sürdü. Zümrüt Rize Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Gazeteciler cemiyeti Rize İl Başkanı Faik Bakoğlu, gazetelerinde Osman Can adıyla yazı yazan bir köşe yazarı olmadığını ifade ederek, “Tekzip mahkeme kararıyla gönderilir. Köşe yazarınız Osman Can bana hakaret etti iddiasıyla bir kâğıdı fakslamış. Bizim Osman Can adında ne köşe yazarımız ne de muhabirimiz var. Kimden şikâyetçi olduklarının bile farkında değiller.” ifadesini kullandı.
Taka Gazetesi ve internet sitelerinde köşe yazarlığı yapan eski Anadolu Ajansı Görüntülü Haberler Genel Müdürü Osman Yazıcı ise, Sütlüoğlu’nun yazdığı bir köşe yazısını gerekçe göstererek kendisine de 15 bin TL manevi tazminat davası açtırdığını söyleyerek, “Çayda yaşananlarla ilgili köşe yazısı kaleme aldım. Üreticilerimizin yaşadığı sıkıntıyı, gözlemlerimi dile getirdim. Küfretmedim, hakaret etmedim. Çayda, üreticide bir sıkıntı yok da biz mi icat ettik? Bu davalar gerçekleri örtemez.” diye konuştu.
Sütlüoğlu, Pazar53’de okuyucuların yorumlarda kendisine hakaret ettikleri ve bunları yayınladığı gerekçesiyle de site editörlerinden Hızır Tonyalı hakkında kurumun avukatı aracılığıyla 10 bin TL manevi tazminat davası açtırdı.
Tonyalı, Sütlüoğlu’nun basını susturmak adına Çaykur'u kendine kalkan etmeye çalıştığını söyleyerek, “Çaykur, Sütlüoğlu’nun şahsi müessesesi midir ki kurum avukatları aracılığıyla davalar açtırıyor? Şahsıyla ilgili bir sorunu varsa bizzat kendisinin dava açması gerekirdi. Çaykur’un maddi, manevi gücünü ve avukatını arkasına alma ihtiyacı hissetmesi gözden kaçmamıştır. Kurum avukatı da, ortada bir hakaret olduğuna inanıyorsa, öncelikle yapanı dava etmesi gerekirken, şahsımızı hedef almıştır. Burada amaç bellidir. Pazar53, yaptığı haberlerle genel müdürün kamuoyunu yanıltmaya yönelik beyanlarını rakamlarla ortaya çıkarmıştır. Kurumu nereden alıp nereye indirdiğini yazmıştır. Bu haberlere cevap veremeyen, tekzip edemeyen, dava açamayan genel müdür, haberlerin altına okuyucuların yazdığı yorumlardan Pazar53 editörünü sorumlu tutup dava açtırmıştır. Bunun adı, mesnetsiz iddialarla basını; yargı önünde yıldırmaya çalışmak, meşgul etmek değilse nedir? Bu genel müdür eğer bu şekilde bir sonuca varacağı ümidine kapılmışsa; bu cesareti, kendini oraya getirip yetki verenlerden almaktadır diye düşünürüz. Basın ile üretici ile siyasetçi ve işçi ile kısacası bütün Rize ile davalık olan bir genel müdürün bu saatten sonra başında olduğu kurumu da sağlıklı bir şekilde yürütmesi mümkün değildir. İstifa etmesi herkes için hayırlı olacaktır. Ben de kendisi hakkında tazminat davası açıyorum. Televizyonlara çıkıp, basına; yalancı, iftiracı diyen, yasalar çerçevesinde eylem yapan üreticilere de marjinal guruplar yaftasını takan genel müdür, demokrasiye ve insan haklarına olan bakışını açıkça ortaya koymuştur. Bunun hesabını yargı önünde verecek olan da asıl kendisidir.” dedi.