İNSANLIĞIN BELASI

D. Ali TAŞÇI

 

            Siz mide ve şehveti kutsarsanız, düşmanlarınız da bu yumuşak tarafınızı keşfederse, sizi, oltaya takılmış balık gibi sallar dururlar.

            Bugün dünyada olup biten şeyler bu anlayıştan uzak değildir. Allah, Lokman suresi 19. Ayette, “eşek sesini en çirkin ses” olarak niteler. Nedeni, eşeğin iki zamanda anırması; acıktığında ve şehvete geldiğinde.

            Biz bu seslere kulaklarımızı tıkayarak başka seslere kulak verelim:

            “ Yârab! Bana sen âlemi zindan etme,

            İdrâkimi hem hâlet-i nirân etme,

            Mâdem ki imân ile ettin âbâd,

            İklim-i dili küfr ile virân etme.”  ( Ferid KAM)

            “Yarabbi! Aklımı yakıp tutuşturarak cihanı bana zindan etme. Mademki lûtfedip iman ile kalbimi mâmûr ettin; o gönül iklimini küfr ile vîran etme.”

            Gönül dünyası boşalınca, mide ve şehvet devreye girer. Böyle olunca da şeytan ve onun dünyadaki askerleri zil takıp oynarlar. Onların bu “neşe”leri, bir biçimde sizin gafletinizin yansımasıdır.

            Yenişehirli Avni ne güzel söylemiştir:

            “ Vaktiyle hâke basmayan erbab-ı devletin

            Şimdi izâm-ı dest ü seri hâk-i râhdır.”

            “ Vaktiyle arabadan inmeyen, toprağa basmayan yüksek makam sahiplerinin şimdi el ve baş kemikleri yol toprağıdır!”

            Teknik ilerliyor, hayal edilemeyenler hayat buluyor; ama insanlar tam tersi, insanlıktan çıkıyor.

            Ferid Kam’ı dinlemeye devam edelim:

            “ Medeniyette çok terakki (ilerleyiş) var,

            Galiba müntehasını (sonunu) bulacak.

            Bu terakki devam ederse eğer,

            Beşeriyet belasını bulacak.”

            En büyük bela, ötelere imansız gitmektir. Medeniyet, imanlı yaşayan insanların kurdukları dünya siteleridir. İmansızların kurdukları sitelere “civilization” karşılığı olarak “uygarlık” denebilir. İşte buna “beşeriyetin belası” demek mümkündür.

            “ Tövbe Ya Rabbi! Hata râhına (yoluna) gittiklerime,

            Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime.” diyerek “tövbe” etmek en isabetli yol olsa gerek.

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci