AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, Trabzon'dan Rize'ye geçerek Tek Gıda İş Sendikası'yla Öz Gıda İş Sendikası arasındaki kavgada taraf oldu.
Eski sendikasını savunan Tanrıverdi, Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel'i eleştirdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, sendika değiştiren işçilerin hiçbir hak kaybına uğramayacağını söyledi.
Bazı temaslarda bulunmak üzere Rize'ye gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, Çaykur işçilerinin Tek Gıda-İş Sendikası'ndan istifa ederek Öz Gıda-İş Sendikası'na geçişlerini değerlendirdi.
Tanrıverdi, "Sendikalar demokrasinin temel taşlarındandır. Demokratik sistemin iki ayağı vardır. Bunlardan birisi sendikalardır diğeri ise siyasi partilerdir. İnsanlar nasıl siyasi partileri kuruyorlarsa sendikalar için de aynı şey geçerlidir. İnsanlar istedikleri sendikayı örgütleye bilirler ve istediği sendikaya üye olabilirler. Bu mevcut yasalarımız ve anayasamız doğrultusunda bir uygulamadır. İşçi arkadaşların sendika değiştirmeleri doğaldır. Bu noktada şu ana kadar Türkiye'de özellikle AK Parti döneminde herkes demokratik tercihlerini kullanarak hareket etmiştir. Bu anlamda biz demokratik pencereden bakarız. İşçi arkadaşlarımızın tercihlerine saygı duyarız. Sendika değiştirmek işçi haklarının kaybolmasına neden olmaz. Sendika değiştiren arkadaşlarımız hiçbir şekilde edindikleri haklarını kaybetmezler. 2821 sayılı sendikalar kanunu ortadadır. Nasıl sendikalara üye olunacak nasıl ayrılacak şartlar ortadadır. Ayrıca 2822 sayılı toplu iş sözleşmesi ve grev kanunu ortadadır. Buna göre de iş yerinde imzalanmış toplu iş sözleşmelerinden kimin nasıl yararlanacağı kanunda çok açık bir şekilde ifade edilmiştir. Buna göre arkadaşlarımızın hiçbir şekilde sendika değişikliğinden hak kaybı söz konusu olamaz." Dedi.
Ortak akıl hareketini eleştiren Tek Gıda-İş Sendikası genel Başkanı Mustafa Türkel'e çıkışan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, "Sivil Toplum Örgütleri Türkiye'de ki demokratikleşmenin kökleşmesi ve yerleşmesi için mücadele ederler. İhtiyaç hissettiklerinde demokratik reflekslerini oraya koyarlar. Dolayısıyla demokratik refleksini ortaya koyan herkese saygı duymak lazım. Sivil Toplum Örgütleri ancak demokratik toplumlarda olur. Demokratik bir ülkede sivil toplum örgütlerinin bu hareketlerini ve reflekslerini dikkate almak lazım. Bu hareketleri bu tavırları yanlış yorumlamamak lazım. Demokratik bir sistem içinde yorumlayamazsanız o zaman anti demokratik bir düşünce içerisinde olduğunuzu gösterinsiniz. Demokratik Akıl olarak ortaya çıkmış bir değil bir çok sivil toplum örgütünün ortak eylemi, tavrı ve hareketi ancak demokratik bir düşünce ile taktir edilir. Onun dışındaki düşüncelere de saygı duyulur ancak saygıdan başka ne ifade de kullanılır bilemiyorum" dedi.