“Ha-Mim.
“Bu ilahi kelamın indirilişi her işinde mükemmel olan, her şeyi bilen Allah katındandır.”
“(O), günahları bağışlayan, kendine yönelenin yönelişini/tevbeleri kabul eden, cezalandırması çetin, keremi de sınırsız olandır. O'ndan başka ilah yoktur ve tüm yolların sonu O'na çıkar.”(Zümer: 39/1-3)
Ramazan ayının saadet gölgesi yavaş yavaş üzerimizden kalkarken tüm yorgunluk ve mahmurluğumuzu bir anda ortadan kaldıracak bir geceyle, “Kadir Gecesiyle” yeniden ayağa kalkıyoruz.
Rabbimiz “bir ömre bedel” bir fırsatı tek gecede ilahi sofradan önümüze seriveriyor. Bu sofradan istifade etmek ya da sofrayı elimizin tersiyle itmek tamamen bize kalmıştır.
Yüzyıllar önce kendilerine gökten indirilen “bıldırcın ve kudret helvasını” beğenmeyip soğan ve sarımsağa talip olanların başına “aşağılık” damgası vurulmuştu. Bir daha iki yakaları bir araya gelmemiş, sürüm sürüm sürünmüşlerdi.
Yakaladığında kıskıvrak yakalayan Mutlak Kudret Cenabı Hakk, bizim adımızı taşıyan “Mümin suresinde” rahmet ve merhametinin, cemal sıfatının tecellileriyle adeta bizi kuşatmış, “kendini affettirmeyen kimse kalmasın!” demeye getirmiştir.
Bu manada surenin bir başka ismi “Ğafir” ön plana çıkmıştır. Tevbe, istiğfar, bağış, rahmet ve merhamet suresi. İlahi mesajlara kulak veren herkesi kuşatacak bir rahmet esintisini estirmiştir.
“(O), günahları bağışlayan, kendine yönelenin yönelişini/tevbeleri kabul eden, … İkram ve keremi de sınırsız olandır.”
Ey insanlık ailesi! Ramazan ayının bugününe kadar kendinizi affettiremediyseniz işte size yeni bir fırsat… Tüm savurganlıklarınıza ve tüm savruluşlarınıza “Dur!” deme fırsatı…
Eğer tevbe ederseniz, yanlıştan dönerseniz size başkaca sürprizlerim de var. “Bu günahlardan sonra vazgeçip tövbe eder, iman edip, doğru/güzel işler yaparak hatalarını düzeltirlerse, Allah böyle kimselerin günahlarını sevaplara dönüştürür...”(Furkan: 25/70)
Ve en önemlisi tevbe eden kimse bu tevbesinde ve bağışlanma isteğinde samimiyetini ortaya koyarsa bu yolda “Arşı taşıyan melekler” ona eşlik edecektir.
“Arşı taşıyan ve bir de arşın çevresinde bulunan melekler Rablerini överek tesbih ederler, O’nu yüceltirler, O’na tam olarak iman ederler ve şöyle dua ederek inananların bağışlanmasını dilerler:
“Ey Rabbimiz! Sen, rahmetin; sevgi ve şefkatin ve ilminle her şeyi kuşatmaktasın. Öyle ise tevbe eden ve Senin yolundan gidenleri bağışla ve onları yakıcı azaptan koru!
“Rabbimiz! Hem onları, hem onların babalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanları, kendilerine vadettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz güçlü, hikmet sahibi olan sensin!
Onları kötülüklerden (kötülüklerinin cezasından) koru! Sen kimi kötülüklerden korumuşsan, o mahşer gününde ona şefkatini ve merhametini lütfetmişsindir. Bu ise en büyük kurtuluş, en büyük başarıdır.”(Mümin: 40/7-9)
Bir tarafta arşı taşıyan melekler diğer tarafta da “Rablerinin izniyle yeryüzüne inen Cebrail ve diğer melekler” tüm insanlığın kurtuluşu için yakarış içinde olacaklardır.
Ne mutlu Hakka ve hakikate yönelişini meleklerin duasını yanına alarak yapabilenlere! Ne mutlu Rabbinin kendisine tanıdığı rahmet, merhamet ve af kapısında girenlere!
Ne mutlu “Kadir Gecesiyle” kadir kıymetini arttırabilenlere! Bu mübarek gecenin kadir kıymetini bilenlere!
Kadir geceniz mübarek olsun, Bayramınız kurtuluşunuz olsun! Tüm İslâm âleminin birlik ve beraberliğine vesile olsun inşallah…