KADİR GECESİ VE RAMAZAN BAYRAMI

Yusuf KAMBUR

 

“Şüphesiz biz bu Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik. Bilir misin nedir Kadir gecesi? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.

Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar!”(Kadir Suresi: 97/1-5)

“Dut yaprağını arı yer bal yapar, inek yer süt yapar, geyik yer misk yapar, ipek böceği yer ip yapar, yılan yer zehir yapar.”(İmam Şafii rahmetüllahi aleyh)

“Rahmet yağmuru, temiz ve bereketli bir toprağa (nekiyye) iner, toprak suyu alır, emer, hem kendisi faydalanır hem de üzerindeki bitki ve hayvanları nasiplendirir.

Bu bereketli yağmur bazen çorak bir toprağa (ecadib) iner. Bu toprak suyu emmez. Kendisi bu sudan istifade etmez. Ancak suyu üstünde tuttuğu için üzerindeki canlılar bu sudan istifade eder.

Rahmet yüklü yağmur damlaları bazen de son derece kaypak ve kaygan (ki’an) toprağa iner. Bu toprak kaya gibi olduğu için ne suyu emer ne de suyu üzerinde tutar. Ne kadar yağarsa yağsın yağmurdan asla nasiplenemez.”(Buhari, İlim, 20; Müslim, Fezail, 15)

Az sözle çok şey ifade etme yeteneğine sahip olan Rasul- Ekrem Efendimiz (sav) ilim, hidayet ve ilahi rahmet ve bereketten nasiplenme konusunda insanların yüreklerini güzel bir misalle böyle anlatmıştır.

Yürek vardır suya/imana hasret toprak gibidir. Rabbinden gelen her ne hikmet, fazilet ve bereket varsa tümünü alabilmenin gayretindedir. Yüreğine iman, İslâm ve güzel ahlâk tohumunu ekmiştir. Rabbinden gelen rahmet, yürek bahçesini cennet bahçesine dönüştürüverir.

Yürek vardır rahmet yağmuruna açıktır. Ancak toprağına güller ve dikenler ekilmiştir. Özensiz bir çiftçi gibidir. İman ve isyan tohumunu aynı toprağa serpmiştir. Gelen rahmet yağmuru hem güllere can olur hem de dikenlere. Günahkâr Müslümana benzer.

Bu toprakta güllerle dikenler, imanla isyan, melekle şeytan savaş halindedir. Hangisi galip gelirse o toprağın hâkimiyeti ona geçer, onun sesi duyulur.

Bir yürek daha vardır ki, nankörlük telleriyle örülmüştür. Tarlaya sadece diken tohumu ekilmiştir. İnen rahmet dikenleri gürleştirdikçe tarlaya nur, iman, güzel ahlâk elçileri giremez olmuştur.

Rahmet ne kadar bol ve bereketli olursa olsun Ebu Leheb ve Ebu Cehilin kalpleri gibi kin, nefret, haset ve fesattan başka bir şey yetişmez olmuştur.

Bir geceyi bin aydan, 83 yıl, 30 bin gün ve 30 bin geceden hayırlı, bereketli kılan Kur’an-ı Kerim Kadir gecesi inmeye başlamıştır. Bu gecenin değerinden, fazilet ve bereketinden şüphe duyulmayacak kadar sağlam deliller var elimizde. 

Kadir gecesinin değerini en yüce olan Rabbü-l âlemin takdir etmiştir. Bize düşen ondaki fazilet, hikmet ve ibretleri; bize sunulan dersleri anlamak ve hayata tatbik etmektir. Bu bilgi en yücelerden bir bilgidir. Önce zahir manasını olduğu gibi kabullenmek gerek.

“Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki size vadolunanlar, tıpkı sizin konuşma yeteneğiniz gibi hakikattir/gerçektir.”(Zariyat: 51/23)

“Eğer bilirseniz bu cidden çok büyük bir yemindir, teyittir.”(Vakıa: 56/76)

Şimdi dikkat etmemiz gereken Rabbimizin ikram ve ihsanı olan Kadir gecesini nasıl bir yürekle buluşturacağımızdır.

Kilitlenmiş, mühürlenmiş, kendi ifadeleriyle ağzına kadar necaset dolu bir yüreğe bin Kadir gecesi inse neye yarar.

“Kalplerinde hastalık bulunanlara gelince pisliklerine pislik/murdarlıklarına murdarlık katmış (küfürlerini arttırmıştır.)”(Tevbe: 9/125)

Kadir gecesi, kadir kıymet bilmeyen bir nasipsizde ne anlam ifade eder? Mevlana’nın ifadesiyle, “hararetten yanan bir adamın yanı başında buz gibi su aksa da bu adam suya dudağını uzatmak yerine sadece suya baksa, o su bin yıl aksa bile susuzluğunu gideremez.”

Kadir gecesi rahmete susamış müminler için hayır ve bereket kaynağıdır. “İnen sureler müminlerin imanına iman katmış imanlarını güçlendirmiştir. Onlar bunun sevinciyle birbirleriyle müjdeleşmektedirler.”(Tevbe: 9/124)

Peki, hiç mi ümit kalmadı? Kalem kırılıp defter kaldırıldı, iman edenler ve etmeyenler listesi mühürlendi mi? Hayır ve asla!

Küfrü, isyanı, günahı ne kadar çok ve kesif olursa olsun can boğaza dayanıncaya kadar imkân ve fırsat kapıları ardına kadar açıktır. “Allah’ın açtığı rahmet ve mağfiret kapılarını hiç kimse kapatamaz!”(Fatır: 35/2)

“Demiri yumuşatan”(Sebe: 34/10), “kayaların yüreğinden rahmet fışkırtan”(Bakara: 2/74) Allah (cc), kötü gidişatına dur diyen kulunu asla sahipsiz ve yardımsız bırakmaz.

“Her kim de işlediği zulmünün arkasından tövbe edip durumunu düzeltirse kuşkusuz, Allah onun tövbesini kabul eder. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”(Maide: 5/39)

            “Sizden kim cahillikle bir kabahat işler de sonra peşinden tövbe eder, kendini düzeltirse (bilmiş olun ki) O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”(En’am: 6/54)

            Kadir gecesi, Allahlı ve anlamlı, imanlı bir hayata ilk adımı atmak için eşsiz bir fırsattır. Kadir gecesi Yaratıcıdan yaratılanlara uzanan bir “kopması, yarı yolda bırakması asla mümkün olmayan kurtuluş ipidir.”(Bakara: 2/256)

            “Kim iman ederek ve faziletine inanarak Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”(Buhari, İman, 28)

“Kim faziletine inanarak Kadir gecesini ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır.”

            Haydi, bu sefer de Rabbimizden yüreğimize uzanan rahmet ve merhamet eli boş geri dönmesin!

            Dönmesin ki Ramazan bayramı kurtuluşumuzun bayramına dönüşsün! Ramazan bayramı kurtuluşumuzun şahidi olsun!

            “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet!”(Tirmizi, Deavat, 84)

NOT: 31 Mayıs 2019 Cuma akşamı Kadir gecesidir. Kurtuluşumuza vesile olsun inşallah….