Ben bir kanser uzmanı değilim. Fakat sağlığıma ve insan sağlığına verdiğim önemin gereği, gazetecilik ve yazarlık mesleğimin dışında bitkisel tedavi ile ilgili uzun zamandır bir çalışma içersindeyim. Dahası bitkilerle tedavi noktasında gençlik yıllarımdan beri gelen bir merak ve ilgi alanım vardır.
Her gün yazılı ve görsel medyada kanser başta olmak üzere yaşanan hastalık ve sonuçları ile ilgili haberleri izlemekten büyük acı duymaktayım.
Başta tıp dünyası tarafından amansız hastalıklara yakalanan ve yakalanmadan önce tedbirlerin alınması noktasında çalışanlara destek olmak ve katkı sağlamak istiyorum. Bu hastalıkların en önemli tetikleyicisi de sigaradır. O nedenle üç yıldır gönüllü olarak Yeşilay Rize Temsilciliği görevini üstlenerek, insanın en önemli organlarını etkileyen bu zararlılara karşı kendi çapımda mücadele vermekteyim. Bu çalışmalarımda bana katkı sağlayan, Kızılay Rize Şube Başkanımız Mehmet Nuri Gezmiş, Sağlık İl Müdürü Dr. Hakan Diren ve diğer yetkililere şükranlarımı sunuyorum.
Bu çalışma ve mücadelemin ana amacı, baş edilmesi hiç de kolay olmayan bu alışkanlıklar neticesinde oluşmuş olan hastalıklardan korunmak ve alışkanlıkları terk etmenin etkin yolunu bulmak ve kişileri bilgilendirmektir.
Yine önemli olan kansere yakalanmadan yapılabilecekleri keşfetmek ve hemen tedaviye başlamaktır. Çağımızda artık kanser oluşumunun nedenlerinin büyük bir bölümü kamuoyu tarafından bilinmektedir.
Kanserden kesin korunmanın yolları vardır. Önce hekimlerimizin kontrolü ve tedavisi bilgisi dâhilinde, Yeşil Dünya diye adlandırdığım destekleyici bitkilerle tedavi uygulamaları ve kürleridir.
E tamam zaten yıllardır tüketiyoruz sebze, meyve ve bir kısım bitkileri diyebilirsiniz. Ama tam olarak öyle değil. Vücudumuza her şeyden yeterli miktarda almalıyız. Haftada bir-iki kere yenen sebze, meyveler ne yazık ki kanserden korunma noktasında yetersizdir. Her gün yeşil çay veya ısırgan çayı gibi kanser hücrelerinin üremesini engelleyen bitki çaylarını tüketiyor muyuz?
Bu yeşil dünya diye adlandırdığım bitki ve meyve ürünlerini, ancak belirli miktarlara kullandığımız seviyede tükettiğimizde faydalı etken olmaya başlarlar.
Nasıl ki günde üç paket sigara içen bir kişinin akciğer kanseri olma ihtimali bir paket içene göre daha fazlaysa, (İsteğimiz hiç sigara içmemek) daha fazla ve doğru miktarlarda sebze-meyve ve bitki çayları tüketen bir kişinin daha az tüketene göre koruma ihtimali daha fazladır.
Fakat kanserden ve benzeri hastalıklardan korunmanın diğer önemli bir önleyicisi de, her gün mutlaka bir miktar spor, en azında belli dakikalarda egzersiz yapmaktan geçiyor.
Neticede beslenme sistemimiz ile ilgili bu önemli konuda bundan böyle sizlere kaynakları doğrulanmış bilgiler aktarmaya devam edeceğim. Hepinize sağlıklı bir ömür diliyorum.