Karadeniz ölmüş, ağlayanı yok

Osman YAZICI

 

 

Ah Ayder,vah Ayder..

Sevgili okurlarım, bayram nedeniyle, 10 gün süreyle memleketim Ardeşen’deydim.

Her gün dert dinledim. Ayder’e gitmek istemedim. Çünkü Ayder, Ayder olmaktan çıktı. Yerli ve yabancıların ısıtılasına uğradı.

Ne park edecek yer, nede yemek yiyecek yer kaldı.

Yerliler yabancı, yabancılar yerli oldu.

Kendi memleketimizde yabancı olduk.

Hayır. Yatırımlara karşı değiliz.

Tesisler kaliteyi bozdu, organik ve orijinal yemekler, arz-talep meselesi gereği kaliteyi bozdu.

Gelişi güzel yapılaşmalar aldı başını gidiyor.

Uzungöl ve Ayder gibi turistlik bölgeler, Araplar ve İsraillilerin istilasına uğradı. Yer bulmak mümkün değil. Bu tesisler,10 yıl süreyle yerlilere kapalı.

Araplar varken, yerlilerin yüzüne kim bakar?

Bölgedeki en iyi konutlar ve arsalar, Araplar satın alıyor.

Her şey ticaret değildir.

Karadeniz’in kendisine has özellikleri vardır.

Korunması gereken güzel değerler.

Toprak vatandır, vatan satılmaz.

Yaşlılar satmıyor, fakat gençler affetmiyor.

 

***

 

Sarp Kapısı Dert Kapısı

Batum’a gitmek istedim. Aman gitme, saatlerce beklersin” dediler.

Özellikle, otobüsler ve Kamyonlar, geçiş için saatlerce bekliyorlarmış.

Özellikle, Türk tarafında işler yavaş yürüyormuş.

Geçişler zorlanıyormuş. Bende gitmekten vaz geçtim.

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, gelmiş, üç gün bekleyen kamyonlar bir saat içinde geçiş yaptırılmış.

İki karton sigara, birkaç bidon mazot bulunduğunda araçlara el konuluyor, bağlanıyor(muş)

Bırakın getirsinler kardeşim. Kamyonlarla esrar taşımıyorlar, kaçakçılık yapmıyor.

Doğudakiler gibi, uyuşturucu kaçakçılığını yapmıyorlar

Karadenizli onurludur, gururludur.

Teröre karışmaz, uyuşturucuya bulaşmaz.

Dinine bağlı, Cumhuriyetine sevdalıdır.

Getirsin sigarasını,mazotunu..Bir kaç kuruş yolunu bulsun.

İnsanlara eziyet çektirmeyin.

Artvin Valisi Kemal Cirit’in, sürekli Sarp Kapısı’nda olduğunu biliyoruz.

Bunları çözecek, kudretinde ve yeteneğinde olduğunu de biliyoruz.

Sarp Kapısı dert kapısı oldu beyler..

 

***

 

 

Çayda Peçete Dönemi.

Bölgede çay toplama sezonu tüm hızıyla sürüyor.

İkinci hasat dönemi..

Birkaç yıl önce, çaydaki sorunları ile getirip, vatandaşın şikâyetlerini kaleme aldığımda,

Genel Müdür İmdat Bey, bana hem tazminat, hem de ceza davalarını açmıştı.

Neyse ki, mahkemenin tüm aşamaları kazanmış biri olarak, benim gibi Ardeşenli olan İmdat bey  ile barışı tesis etmiştik.

Çay ile ilgili bölgede en çok konuşulan konu şu:

Çayda peçede dönemi.

Anlattılar, anlamadım.

“Nasıl yanı” dedik.

Islak çayın belli bir kısmı, yanı kilo veya gram tartılıyor.

Peçetelerin üzerine serilip, kurutuluyor ve sonra tekrar tartılıyor.

Aradaki farkı, kesinti olarak uygulanıyormuş.

Vatandaş tepki gösterdi, siyasiler devreye girdi.

Neyse ki, bu peçete hatasından geri dönüldü.

Peçete ÇAYKUR’un tarihine girmiş oldu.

Son dedikodu şu:

“Elektronik teraziler; yüzlerce alım evlerine satıldı, peçetenin ne önemi var.”

Bunları ben söylemiyorum, vatandaş konuşuyor.

Doğrusunu, İmdat beyden öğreniriz herhalde.

 

***

 

 

Cezalı köy.(Pazar-Sulet)

 

Rize-Pazar’a bağlı Dağdibi köyü vardır.(Sulet)

TRT Sanatçısı eşimin de köyüdür.

Bir önceki,yanı Balıkesir’e giden valinin, bu köyde yaşayan 80 yaşındaki şeker hastası İsmail Hatırnaz’i mahkemeye verdiği köy..

Validen sonra Pazar kaymakamı de köyü cezalandırmış galiba.

Köye çivi çakılmamış.

Yollar rezalet, Hatırnaz mahallesi, yanı Eze Mahallesi her an kayabilir, duvarların yapılması gerekiyor.

Üç ayda bir anlı-şanlı görevliler köye gelip, yıldızları sayıp gidiyorlarmış.

Geçen yıl geldiğimde, yanı bir yıl öncesinde yazmıştım.

Rize Milletvekilleriyle konuşup, köy muhtarı Harun Hatırnaz’ı; milletvekillerine yönlendirmiştim.

Dere içinden köye kadar ki köy yolunun betonlanması gerekiyor.

Seçim öncesinden söz verilmiş, seçimden sonra unutulmuş.

Seçimlerde AK Parti, köyde yüzde 87 oy aldığı köy.

Köyün imamı bile yokmuş.

Köylü para toplamış, geçici bir görevli tutmuş, ramazan ayını; bu şekilde idare etmiş.

İmamlardan söz açılmışken,

Bu imamlara ne oldu?

Bütün imamlar devlet memuru olup, yönetim kadrolarını hızla yükselince, camiler imamsız kaldı.

Pazar Kaymakamı Sayın Selçuk Arslan bey, bu köye bir el atı ver. Köylüyü cezalandırmaktan vaz geçin. Bu köyün bir damadı olarak, Ankara’dan, gelişmelerin takipçisi olacağım.

Ankara/dan sevgiler.