Kaymakam Aslan: 'Her birimiz birer Akif olmak zorundayız'

Pazar Anadolu İmam-Hatip Lisesinde düzenlenen İstiklal Marşı’nın Kabulünün 95. Yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programında konuşan Pazar Kaymakamı Selçuk Aslan, 'Her birimiz birer Akif olmak zorundayız' dedi.

Pazar Anadolu İmam-Hatip Lisesinde İstiklal Marşı’nın Kabulünün 95. Yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı düzenlendi.

Programa Pazar Kaymakamı Selçuk Aslan, Belediye Başkan Vekili Enver Ergenç, İlçe Emniyet Müdürü Güngör Kaptan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Nimet Büyük, İlçe Müftüsü Mustafa Düzgüney, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda günün anlam ve önemini belirten konuşma okul müdürü Fikret Andıç tarafından yapıldı.

Mehmet Akif Ersoy’un hayatı video şeklinde gösterilerek öğrenciler tarafından Mehmet Akif Ersoy’dan anılar okundu.

Anadolu İmam-Hatip Lisesi öğrencileri tarafından İstiklal Marşı oratoryo gösterisi sunulurken Pazar Anadolu İmam-Hatip Lisesi öğrencisi tarafından Mehmet Akif’in Bülbül adlı şiiri okundu.

Kapanış konuşmasını yapan Kaymakam Selçuk Aslan; Mehmet Akif’in Vatan denilen Anadolu coğrafyasında yaşayan insanların ortalaması olduğuna vurgu yaparak, “Akif’in babası Arnavuttur. Akif’in annesi Orta Asya’da Buhara’dan gelmiş bir ailedir. Bir vatanın vatandaşlarını bir bütün yapan ortak geleceğe olan inancıdır. Ortak değerler, ortak moral unsurları çerçevesinde geleceğe doğru hep beraber yürümeye olan inancıdır. Milletleri millet yapan ortak tarih olduğu kadar, ortak hayaller, ortak rüyalardır. Bir toprak parçası üzerinde bir ve beraber bütün olarak yaşamak ülküsü ve gayeleridir. Bu boyutuyla geçmişte de bugünde bizim ortak hayallerimizi çalmak isteyen şer odakları var. Bir Avrupa ülkesi ile kıyaslandığında vatan coğrafyası itibariyle nerdeyse Avrupa kıtasının 1/3 kadar büyüklüğünde bir vatan toprağına sahibiz. Bu vatan toprağının büyüklüğü farklı renkleri, farklı kültürleri, farklı etnik toplulukları da Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşı yapmaktadır. Biz geleceğe doğru beraberce bakarken bu farklılıkların zenginliğimiz olduğunun farkındayız. Bunu sermayemiz, servetimiz olarak görmekteyiz. Doğu Karadeniz’de vurduğumuz horonu, Erzurum’da barı, Orta Anadolu’da halayı, Ege’de zeybeğin zenginliğimiz olduğunun farkındayız. Çok kültürlüyüz, çok renkliyiz ama bir milletiz. Bir ve beraber olma, irademiz tek. İşte Akif 3 kıtaya hükmetmiş bir coğrafya da egemen olmuş bir devletin bakiyesinde, Anadolu kıtasında kalan Cezayirlisini, Mısırlısını Kırımlısını, Dağıstanlısını, Herseklisini, Makedonunu ortak noktada, Milli Mücadeleye kenetlenmesinde moral olmuş, duygu olmuş, ruh olmuştur. Kendisinin de vurguladığı, “bu marş bana yazdırıldı.” Belki tevazuda ama edebiyatıyla şöhret sahibi onlarca şairimizin; ne bugün, ne 1920’li yıllarının şartlarında Anadolu’nun ruhunu, hissini yansıtan daha güzel bir metin ortaya koyamadı. Bu boyutuyla ben de diyorum Akif’e yazdırıldı. Geçmişten geleceğe bakmak zorundayız. 1910’lu yılların sonrasına doğru geldiğinde dünya harbi daha yeni yeni sona ererken pek çok imparatorluk dağılmış, pek çok coğrafyalar yeniden ölçülür biçilir şekillenir hale gelmiş. Farklılıkların zenginlik olduğu kültürden uzaklaşıp, gücü elinde bulunduranlar kendisine rakip olamaması adına böl, parçala, yönet sistemini ortaya koymaya çalışmış. Bırakın Anadolu gibi çok kültürlü, çok farklı coğrafyalardan göç almış, bir ana kucağı vatan toprağını, dini bir, dili bir, Arap coğrafyasını 20’den fazla devlete bölmüşler. Egemen güçler, bugün Anadolu’nun zenginliği olarak, servetimiz sermayemiz olarak gördüğümüz bu hususu Türkiye Cumhuriyeti devletinde uygulanmaya çalışılmaktadır. Maalesef 8 aydır yüreğimiz her geçen gün acımakta, ağlamakta. Bunlar acılarımız ama acılarımız bizi birlik etrafında kenetlemek zorunda. Birileri şer tuzaklarla, hain tuzaklarla, kahpe tuzaklarla, bizleri bir şeye mecbur etmeye çalışıyor. Ama biz birlik ve beraberlik duygumuzdan asla taviz vermeden, gerek iç mihrak gerek dış mihrakın desteklediği o elleri kıracağız. Ortaklık ruhumuzun, ortalık duygumuzun asla sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu atılan adımlarla, provokasyonlarla bizler yönlendirilmek isteniyoruz. Bir yere doğru, içimizdeki tepkiyle nefret etmemiz isteniyor. Hayır biz sevgimizle biz muhabbetimizle bu nefreti aşıp ülkenin batısı, doğusu güneyi kuzeyi hepsinin bizim olduğu hissiyle daha fazla kenetlenmek zorundayız. Gerek bu oyunu kuranların, gerek bu oyunun maşası olanların oyununu bozmak zorundayız. Oyunu bozmakta daha fazla muhabbetten, daha fazla sevgiden, rengi farklı ama benim yurttaşım olanı daha fazla kucaklamaktan geçer. Yeniden Akifler olmak zorundayız. Her birimiz birer Akif olmak zorundayız ve birbirimizi kucaklamak zorundayız. Ben temsilde emek veren öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi kutlamak istiyorum. Pazar’da bulunduğum dördüncü yıldır Akif’i anmak, İstiklal Marşımızın kabulünü kutlamak Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından gerçekleştirilmekte. Her yıl birbirinin tekrarı olmayan, gerçekten izlerken duygu seline kapıldığım güzel içten inanmış ve Asım’ın nesline yakışır bir şekilde temsilen yapılmakta. Ben hepsini canı gönülden tebrik ediyorum.” dedi.

Rize Haberleri