KAZA DEĞİL SUİKAST!

Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'tan şok iddialar...

10 yıl önce TBMM'de kurulan Susurluk Araştırma Komisyonu'nun Başkanı Mehmet Elkatmış, Komisyonun Başkanvekili Bedri İncetahtacı'nın trafik kazası süsü verilmiş bir suikasta kurban gittiğini, komisyon raportörü Akman Akyürek'in de bir istihbarat birimi tarafından önce kullanılıp sonra da öldürüldüğünü anlattı. Elkatmış, 'Susurluk, Ergenekon'un bir boyutuydu. Susurluk'un üzeri o zaman örtülmeseydi bugün bu noktaya gelmezdi' diye konuştu.

'İT KAPANI'NA ALINDI

Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanvekili Bedri İncetahtacı'nın 22 Kasım 1999'da kaza süsü verilmiş bir cinayete kurban gittiğine inandığını söyleyen Elkatmış 'Beraber Almanya'ya gidecektik. Sonra plan değişti; o benden 15-20 dakika önce çıkmıştı. Yolda kaza yapılmasına yol açabilecek hiçbir unsur bulunmadığı halde havaalanı yolunda bir ağaca çarpmıştı. Olaydan hemen sonra olay yerine gittim. Kaza olduğuna inanmak zaten çok zorlama olurdu. Kazadan bir süre sonra bir TSK mensubu, İncetahtacı'ın 'it kapanı' diye tabir edilen bir yöntemle, trafik kazası sürü verilerek öldürüldüğünü, bir milletvekili arkadaşımıza söyledi' diye konuştu.

BİLGİ SIZDIRDIKLARI ÖLDÜRDÜ

Susurluk Komisyonu Raportörü Akman Akyürek'in de öldürüldüğüne inandığını anlatan Elkatmış, 'Bir hakim olan Akman Akyürek'in yasalara aykırı olarak komisyonumuzda görevlendirildiğini anlayamadım. Hakimler ve Savcılar Kanunu'na tabi olan birisinin bizim komisyonda görev yapamayacağını sonradan öğrendim' dedi. Komisyona ait bilgilerin, dinledikleri kişilerin ifadelerinin aynı gün biryerlere ulaştırıldığını tespit ettiklerini anlatan Elkatmış, 'Bir istihbarat biriminin Akman Akyürek'in bize karşı kullandığını; ondan komisyonumuzun çalışmaları hakkında içerden bilgi sağladığını öğrendim. Önce kullandılar sonra öldürdüler' dedi.

ERGENEKON ANA GÖVDE

Ergenekon terör örgütünün Susurluk'un ana gövdesi olduğunu anlatan Elkatmış 'Susurluk Ergenekon'un bir boyutuydu. Ergenekon'u 10 yıl önce gördüm ama ya inanmadılar ya da inanmak istemediler. Üzerinin kapatılması için uğraş verdiler. Susurluk soruşturmasında hep JİTEM gündemdeydi. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman, 'JİTEM yoktur' diye yazı göndererek, hem konuyu kapattı hem de Veli Küçük'ü dinlememize izin vermedi. Susurluk'un üzeri o zaman örtülmeseydi bugün bu noktaya gelmezdi.

Susurluk'ta İbrahim Şahin, Korkut Eken gibi alt düzey bürokratlarla bunların emrindeki Ayhan Çarkın gibi birkaç memur-tetikçi suçlu bulundu ve dosya kapatıldı. Ergenekon'da da böyle bir hava var şu anki suçlamalar itibariyle.. Bunlara yukarıdan emirleri verenlere ulaşılmalı ki çözüm alınabilsin' dedi.

Susurluktan Ergenekon'a

TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, Susurluk'tan Ergenekon'a uzanan ilginç isimleri ve özelliklerini şöyle anlattı:

VELİ KÜÇÜK: Şu an içerde bulunanlardan en kilit isim Veli Küçük görünüyor. Susurluk soruşturması sürecinde de Veli Küçük isminde birleşiyordu bir çok konu. Ama yargılanması önlendi. Veli Küçük'e emir verenler kimler bunlar bulunmalı. Ayhan Çarkın'ın bugünkü itirafları, Oğuz Yorulmaz'ın annesinin açıklamaları dikkate alınmalı.

TUNCAY ÖZKAN: Yine o dönemde gazeteci olan Tuncay Özkan'la ilgili 'derin yerlere bilgi aktarma' şeklinde uyarılar geliyordu. Geçenlerde bir haber dergisinde ayrıntılı işlenmiş bu konu. Şu anda Ergenekon tutuklusu olan Tuncay Özkan'ın durumunu da daha net görüyorum.

DOĞU PERİNÇEK: Doğu Perinçek, o dönemde bize son derece ilginç ve büyük kısmı doğru bilgiler veriyordu. 'Nereden alıyorsun bu bilgileri' diye sorduğumda, 'Genelkurmay'dan alıyorum' cevabını vermişti. Şimdi gelinen noktada ilişkiler ağına baktığımızda bunu açık seçik görebiliyorum.

OSMAN GÜRBÜZ: Bize Osman Gürbüz isimli bir tetikçinin, İzmit'te bir Genelkurmay'a kayıtlı bir BMW araçla yakalandığı ve gözaltına alındığı fakat, gözaltından kaçtığı bilgisi verilmişti. Osman Gürbüz'ün nasıl bir rol üstlendiğini bugün daha net görüyorum.

YURT VE DÜNYA Haberleri