Deniz Feneri Davası
KOMİSER BÖHM: BELGEYE RASTLANMADI
FRANKFURT - Cüneyt Karadağ bildiriyor
Almanya'daki Deniz Feneri Derneğinde yapılan yolsuzluk iddialarıyla ilgili davanın duruşmasında, mali komiser Alexander Böhm, yapılan incelemelerde Türkiye'de herhangi bir parti, başbakan ya da başbakanlığa para gönderildiğine dair bir belge ya da bulguya rastlamadıklarını söyledi.
Böhm buna karşın derneğin muhasebe işlerinden sorumlu Firdevsi Ermiş'in bilgisayarında Mehmet Gürhan'ın Türkiye'de başbakanlığa teslim edilmek üzere ibaresi yer alan bir imzasız bir belgesini bulduklarını ve üzerinde miktar yazmadığını belirterek, "Bu belge Türkçe hazırlanmış ve üzerinde başbakanlığa verilmek üzere teslim alan Mehmet Gürhan teslim eden ise Firdevsi Ermiş ibaresi var. Ancak bu para ne başbakanlığa ne de başka bir yere gitmiş. Herhangi bir resmi ya da gayrı resmi bir evrak yok. Tercümede başbakanlık yerine başbakan yazılmış. Tercüme hatasının neden kaynaklandığını ben bilemiyorum. Ancak bu miktarı belli olmayan paranın Tsunamide zarar görenler için Endenozya'ya gönderildiğini Ermiş'in ifadelerinden anladık" dedi.
"ZAHİT AKMAN KURYE MİYDİ, BİLMİYORUZ"
Komiser Alexander Böhm yaşanan para trafiğini anlatarak Firdevsi Ermiş'in ifadesinde, "RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Kanal 7 yöneticisi olan Zekeriya Karaman'a yıllar içinde 639 bin Avro para gönderildiğini söylediğini" belirtti ancak bu paraların kaydını gösterir kesin bir belge olmadığını bildirdi. Belgelerde sadece ZA'dan ZK'ya yapılan ödemeler olduğunu bildiklerini kaydetti, "Ermiş'in ifadesine göre ZA'nın Zahid Akman ZK'nın da Zekeriya Karaman olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Böhm, Akman'ın 2003-2005 arasında Almanya'da ikamet gösterdiğini ve Mehmet Gürhan ile ticari ilişki içinde olduğunu belirterek, "Kendisinin dernekle bir ilişkisi yoktu. Herhangi bir sorumluluk yüklenmemişti. Akman'ın kuryelik yapıp yapmadığı belli değil. Bunu bilmiyoruz" dedi.