Rize Dernekler Federasyonu’nun yarım kalan olağanüstü kongresiyle ilgili Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada seçimli olağanüstü genel kurulu toplamak üzere Çayeli, Fındıklı ve Hemşin Dernekleri İlçe Başkanları Fatih İslam karaoğlu, Hulusi Nurhan Bulak ve Musa Abay’ın görevlendirilmesine Yargıtay nezdinde temyizi kabul olmak üzere karar verildi.
Karara göre Ankara Rize Dernekler Federasyonu’nda kısa sürede seçimli olağanüstü genel kurul yapılarak yeni yönetim oluşturulacak.
BASA: BU RİZE GÜNLERİNİ SABOTE ETME GİRİŞİMİDİR
Kararın ardından Pazar53 editörüne açıklamada bulunan Ankara Rize Dernekler Federasyonu Başkanı Süleyman Basa, hukuki sürecin devam ettiğini ve temyiz haklarını kullandıklarını ifade ederek, “Rize günlerini sabote etmek isteyen bazı ilçe dernek başkanları var. Konu yargıdadır. İtirazımızı yaptık. HMK 366. maddeye rağmen böyle bir atama olmaz. Zaten 4 Mayıs’ta olağan kongre var. Buna rağmen işi bu şekilde bir sürece taşımak isteyenlerin tek amacı olabilir. O da büyük önem verdiğimiz Rize Günleri’ni sabote etme girişimidir. Biz federasyon olarak Rize Günleri’ne kilitlendik. Konuyu iç çekişme malzemesi yapanları kınıyoruz.” dedi.
BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
Basa, daha sonra Rize Basın Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, son dönemde federasyon ile şahsı hakkında bazı medya kuruluşlarında asılsız yalan ve fitne niteliğinde haberler yayınlandığını, bunlara mümkün olduğunca cevap vermemeye çalıştığını belirterek, “Çünkü iddialar cevap verilebilir nitelikte değildir. Bağlı bulunduğumuz Ankara Valiliği’ne başvurarak federasyonumuzun hesaplarının incelenmesini talep ettik. Gelen denetçiler federasyonumuzun hesaplarını bütün defterlerini tek tek incelediler. Sonuçta federasyonun hesaplarında hiçbir şey bulamadılar. Bu konuda bugüne kadar iddiada bulunanları da kendi dernekleri ile aynı uygulamayı yapmaya davet ediyorum. STK’ların hesap vereceği yer Genel Kurullardır ve bağlı bulunduğu dernekler dairesidir.” dedi.
Ankara Valiliği Dernekler Müdürlüğü’ne başvurarak hesaplar dahil olmak üzere tüm defterlerin denetlenmesini istediklerini açıklayan Basa, “Bu belge ibret belgesidir. Bugüne kadar haksızlığa uğradığımızın bir belgesidir. Biz Ankara’da iyi niyetle Rize için çalışan insanların şevklini kırmaya yönelik iktidar hırsı ile yapılan bu çalışmaları sadece kınıyoruz. Ancak belki yanlış yönlendirildiler birbirlerini yanlış yönlendirildiler ve bu noktaya geldiler. Ben bir Rizeli olarak bunlara diyecek bir şeyim yok. Biz haysiyetimiz ve şerefimiz için yaşayan insanlarız. Yoksa dernektir federasyondur bu makamlarda zaten hiç gözümüz yok. Bundan sonra da olmayacak. Amacımız Rize’ye hizmettir. Fitne ve iftira ile bir yere gelinemeyeceğini anlamaları lazım. Bunlar bizi yolumuzdan döndüremez. Bu arada olağan genel kurulumuz 4 Mayıs tarihinde yapılacaktır. Ancak bu süreçte illa da olağanüstü genel kurul toplayalım şeklinde bir takım talepler vardı. Bunları federasyonumuza ve Rizelilere bir yarar getireceğini düşünmediğimizden bize olan başvurunun noter huzurundan gönderilmesini istemiştik. Ancak noter huzurundan gönderilmeyip mahkemeye başvuruldu. Genel kurula iki ay kala olağanüstü genel kurul toplama gibi saçma bir gerekçe ile üzerimize geliyorlar. Biz genel kurulardan kaçmıyoruz. Genel kurula da hodri meydan diyoruz.” diye konuştu.
Basa, “Ancak federasyonumuza bir yarara getirmeyeceği düşündüğümüz için böyle bir mücadele veriyoruz. İlk mahkemeyi kaybedeceklerini anladıkları için bu taleplerini geri çekmişlerdi. Biz Yargıtay aşamasını devam ettiriyoruz. İkinci bir mahkeme ile tekrar üzerine gitmişlerdir. Mahkeme ön kararında olağanüstü genel kurulun yapılması istemektedir. 3 kişilik olağanüstü genel kurul toplama heyeti kurulmuştur. Kayyum diye bir şey söz konusu değildir. Yönetim kurulu olarak görevimizin başındayız. Bu kararın uygulanması için Yargıtay’ın kesin kararı gerekir. Hukuk tanımaz şekilde bunu kamuoyuna aksettirenler mahkemeler ayrıca değerlendirmeler yapacaktır. Biz mahkemelerin verdiği bütün kararlara saygılıyız.” ifadelerini kullandı.
Basa, şöyle devam etti: “Yönetim olarak Rize günlerine hazırlanıyoruz. Rize günleri ile federasyonun olağan ya da olağanüstü genel kurulunu bire bir ilişkisi yoktur. Rize günlerinden önce olağanüstü genel kurul toplama imkanı bulunmamaktadır. Rize günleri ile bu konuyu karıştırmak isteyenler tamamen Rize günlerini engellemeye çalışan art niyetli kişiler olduğunu düşünüyorum. Bunun da Rize camiası tarafından değerlendirilmesini istiyorum. Rize günleri tüm Rize’nin malıdır. Ankara’da maalesef Rize günlerini istemeyen dernek başkanları var. Bunlar Rize’ye ihanet ediyorlar. Bu arkadaşları yanlışlarından dönmeye davete diyorum. Hep beraber Rize günlerini çok güzel bir şekilde yapalım. Rize günleri geçtikten sonra olağanüstü genel kurul mu olağanüstü genel kurul mu yaparız ona bakarız. Şu anda kimsenin Rize günlerini güçsüz düşürmeye hakkı yoktur. 8-11 Mart tarihinde bütün hemşerilerimi Rize günlerine davet ediyorum. Hep birlikte Ankara’da Rize’nin sesini güçlü duyuyoruz. Bir dernekte yada STK’ da iktidar kavgasının bu noktalara taşınmasının STK’cılığı bilmeyen insanlardan kaynaklandığını düşünüyorum. STK’ larda hesap verilecek yer genel kurullardır. 2 ay kaldı genel kurulu yapılmak istenen çabanın aptalca olduğunu düşünüyorum. Bu federasyonu biz kurduk. Kurucu başkanı benim. Bugüne kadar emeğimizle belli bir yerlere getirdik. Bu federasyonun 1 kuruşuna göz diken haysiyetsiz namussuz şerefsizdir. Bunu iddia edip ispat edemeyenler de aynıdır. Memnuniyetle söyleyebilirim ki özellikle esnaftan Rize günlerine büyük ilgi var. Şuanda hem yemek çadırımız hem de satış çadırımız dolmuş. İki katı da talepleri karşılayamadık. Rize esnafına bu konuda teşekkür ediyoruz.”