Mayi ve Erdoğan'ın çay tartışması

MHP Rize Milletvekili adayı Zeki Mayi, Borsa Başkanı Mehmet Erdoğan’ı ziyaretinde hararetli bir çay ve çaykur tartışması yaşandı.

MHP Rize Milletvekili adayı Zeki Mayi, Borsa Başkanı Mehmet Erdoğan’ı ziyaretinde siyasi partilerin amaç değil, millete hizmet için araç olduklarını söyleyerek, “Hepimiz bu şehirde yaşıyoruz. Şehrimizin sıkıntılarını gidermek için herkes elinden geleni yapmalıdır” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Rize Milletvekili adayı Zeki Mayi’yi, Borsa ziyaretinde, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan ve Meclis Başkanı Resul Okumuş karşıladı.

Mayi, burada yaptığı açıklamada, siyasi partilerin millete hizmet etmek için araç olduklarını belirterek, “Ancak bazı partiler, kendilerini millete hizmet etmenin önüne koyuyorlar. Bu nedenle hizmet konusunda eksikleri oluyor. İnsanımız çaydan hak ettiği geliri alamıyor” dedi.

ÇAY ÜZERİNDE KARANLIK ELLER DOLAŞIYOR

Türkiye’de çay araştırmalarının başladığı 1924’ten beri çay üzerinde karanlık eller dolaştığını söyleyen Mayi, “1924’ten 1938’e kadar çalışmalar akamete uğratıldı. 38’den sonraki yıllarda da provokasyonları ve İngilizler tarafından oynanan oyunları biliyoruz. Şimdi geldiğimiz noktada, Rizeli iki Başbakanın iktidar olduğu dönemlerde çayımız için yeterli hizmeti alamadık, bu yüzden sıkıntı çekiyoruz” diye konuştu.

Ak Parti hükümetinin 1 Temmuz 2006 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 9. Kalkınma Planında Çaykur’u özelleştirme kapsamına aldığını iddia eden Mayi, nereden çıktığı belirsiz 1. ve 2. Çay Kanunu operasyonlarıyla Çaykur’un özelleştirilmesinin hazırlıklarının yapıldığı kanaatinin kendilerinde hasıl olduğunu söyledi. O dönemde MHP olarak, Çaykur’un özelleşmesi endişesi taşıdıkları için paneller düzenleyerek, çay kanununa ve özelleşmeye karşı direnç gösterdiklerini anlatan MHP Milletvekili adayı Zeki Mayi, bu direnç ve etkili muhalefet karşısında Başbakan’ın gündemlerinde çay kanunu olmadığını açıkladığını söyledi.

“ÇAY KANUNU İHTİYAÇTAN ORTAYA ÇIKMIŞTIR”

Çayın sorunlarına, Çaykur-Özel sektör ayrımı olmaksızın Türk Çay Sektörü olarak bakılarak çözüm bulunabileceğini ifade eden Borsa Başkanı Mehmet Erdoğan ise “2006 yılından beri yapılan bütün toplantılarda, SWOT analizleri ve araştırmalardan çıkan sonuç, çayın bir kanuna ihtiyacı olduğunu ortaya koymuştur. Bu bakımdan, çay kanunu çalışmalarına ‘nereden çıktığı belirsiz’ yakıştırmasını kabul etmemiz mümkün değil. Bu çalışmalar çay sektörünün kalite kaybı ile beraber giderek değer kaybetmesi, müstahsilin gelirinin her geçen gün azalması nedeniyle ve bu olumsuzlukların önüne geçilmesi amacıyla Borsamız ve Ulusal Çay Konseyi tarafından başlatılmıştır” dedi.

MAYİ: “ÇAY KANUNUNA İHTİYAÇ VAR AMA…”

Milletvekili adayı Zeki Mayi, çay kanununa ihtiyaç olduğuna kendisinin de inandığını söyleyerek, bu çalışmalara destek olmak için tek bir şartı olduğunu, onun da 9. Kalkınma Planında Çaykur’un özelleştirileceği şeklindeki ifadenin değiştirilerek, çayın stratejik milli ürün statüsüne alınması ve ‘Çaykur özelleştirilmeyecek’ ifadesinin konulması olduğunu kaydetti.

Bu konuda MHP’nin Süleyman Latif Yunusoğlu öncülüğünde 15 milletvekilinin imzası ile Çaykur’un KİT’ten KİK’e geçirilmesi için teklifte bulunduğunu anlatan Mayi, “Bu dönüşüm yapılmadan çıkarılacak kanun, Çaykur’un özelleştirilmesini hazırlamak ve hızlandırmak anlamına gelir” diye konuştu.

Özellikle Çay Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun tütünde ve şekerpancarında olduğu gibi Çaykur’u özelleştirmeye götüreceğini iddia rden Mayi, “Tütünün, şekerpancarının özelleştirilmesinde olduğu gibi, çay üreticisinin de onların durumuna düşürülüp, büyük şehirlerin varoşlarında süründürülmesini istemiyoruz. Çay, stratejik ürün ilan edilsin, Çaykur yeniden KİK statüsüne alınsın, özelleştirme programından çıkarılsın; ondan sonraki kanun çalışmalarında biz de elimizden gelen desteği verelim” şeklinde konuştu.

1960’lı yıllara kadar Türkiye’nin tütün deposu olduğunu belirten Mayi, “O yıllara kadar çay ithal edip, yerine tütün veriyorduk. Şu anda yerli üretim tamamen bitti. Türkiye yabancı sigaralara son 10 yılda 65 milyar dolar ödedi. Tütünün yerine arpa, buğday ekilebilir ama çayın yerine başka hiçbirşey ekip biçemezsiniz. Bu yüzden çay, stratejik üründür ve Çaykur özelleştirme kapsamı dışına alınmalıdır” dedi.

ERDOĞAN: “AMACIMIZ KESİNLİKLE ÇAYKUR’UN ÖZELLEŞTİRİLMESİ DEĞİLDİR”

Çaykur’un özelleşip özelleşmemesinin siyasi iradenin vereceği bir karar olduğunu belirten Borsa Başkanı Erdoğan, “Biz kanun çalışmalarını yaparken, kesinlikle Çaykur’un özelleşmesi gibi bir amaçla hareket etmedik. Çaykur’un özelleşmesine ben de karşıyım. Ancak, Çaykur özelleşse de özelleşmese de; çay sektörünün düzenlenmesi ve disiplin altına alınması zaruridir. Özelleşme konusu bununla bağlantılı değildir. Konu, özellikle istismar edilip, siyasi malzeme yapılmış ve sanki Çaykur özelleştiriliyormuş havası verilmek istenmiştir.” dedi.

Rize Haberleri