Siyasal yaşamın her yönünde olduğu gibi FETÖ konusunda da toplumumuz maalesef ikiye bölünmüş durumda.
Sosyal medyadaki paylaşımların çoğu duygusal ve hep karşı tarafı suçlayıcı. Hiç öz eleştiri yok.
Futbol takımı tutar gibi başarısızlıklarda hep karşı taraf suçlu. İşin detayını anlama çabası yok kimsede, Ya kardeşim, 15 Temmuz bal gibi darbe girişimidir. Merak etmeyin Kılıçdaroğlu da kabul ediyor. O sadece derdini anlatmakta biraz zorlanan anlatım özürlü biri. Onun demek istediği, darbe girişimi altyapısının oluşumunda iktidarın büyük payı olduğudur. Ona göre iktidar, devletin birçok kurumuna o kadar çok FETÖ elemanı yerleştirdi ki darbeye kalkışma cüretine sahip olabilmişlerdir.
Mesela cemaatle birlikte orduya öyle kumpas kurdular ki Atatürkçü üst kademe komutanlarının neredeyse tamamını ya hapse attılar veya pasifize ettiler. Yani bu darbe girişiminde o kadar çok şüphe, muamma ve sır var ki. İşte anlatım özürlü Kılıçdaroğlu bunları anlatmaya çalışıyor. Ama işte kullandığı yanlış bir cümleyi sabah akşam malzeme yapan iktidar ve ezcümle yalaka medya, bu konularda derinlemesine bilgi sahibi olmayan birçok vatandaşı kandırabilmiş ve kendi müsebbibi oldukları darbe girişiminin kurtarıcı kahramanları olmayı en azından kendi tabanının önemli bir kesimine yutturabilmişlerdir. Mesela böylesine palazlanmış devasa bir örgütün siyasi ayağı neden ısrar ile göz ardı ediliyor. O kadar ki mecliste kurulan araştırma komisyonu raporunda bu konuya değinilmedi bile. Neden? İktidar savunucularının geçmiş dönemlerde de örgütün devlete sızdığı ve suçluluk paylarının geçmiş iktidarlar kadar olduğu şeklindeki pişkince savunmaları gülünçtür.
Özellikle sosyal medyada, yalnızca tek yanlı propagandaların etkisinde kalarak birkaç içi boş hamasi sloganlarla ve her karşı görüşü hemen vatan hainliği ile suçlayanlar, mutlaka zıt görüşleri kapsayacak şekilde bir zahmet bir şeyler okusunlar. Yok eğer okuma zahmetinde bulunmayacaklarsa '' Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor!''