MEVLİD KANDİLİ (HAYATA DOĞAN GÜNEŞ)

Yusuf KAMBUR

 

 

“Nitekim kendi içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab’ı, hikmeti ve daha önce bilmediğiniz birçok şeyi öğreten bir peygamber gönderdik.”(Bakara: 2/151)

 

“Cevamiu'l Kelim” (Az sözle çok şey ifade etme) yeteneği bahşedilen Hz. Peygamber (sav) “Ben muallim (öğretmen) olarak gönderildim” buyurmuştur. Kur'an ve Hikmetle insana insanlığını, geçmiş ve geleceğini öğreten bir Elçiydi o. Onun hayatı Kur’an’ın bir açıklamasıdır.

 

“Şu bir gerçektir ki, bir Peygamber iki türlü yaşar. Birincisi fiziki varlığıyla ikincisi de misyonuyla, getirdiği evrensel değerlerin hayat bulmasıyla… Yine bir Peygamber iki kez öldürülür. Birincisi fiziki varlığı ortadan kaldırılarak, ikincisi ise misyonunu, insanlığa getirdiği değerleri yok ederek…”

 

“Âlemlere rahmet ve merhamet” olarak gönderilen o kutlu elçi bugün aramızda olmadığına göre yapmamız gereken şey, “rahmet yüklü” mesajlarını ebedileştirmek ve çoraklaşmış yüreklerimizi onunla canlı kılmaktır.

 

Asırlar önce tüm insanlığa şöyle seslenmişti:

 

-Dikkat edin! Dünyada doymuş ve nimetlere gark olmuş nice kimseler vardır ki, (bu nimetlere nankörlük ettikleri için) kıyamet gününde aç ve çıplaktırlar!

 

-Dikkat edin! Dünyada nice aç kimseler vardır ki, kıyamet gününde doymuş ve nimete gark olmuş olacaktır!

 

-Dikkat edin! Nice kimseler (dünya hayatında) nefsinin (ayartıcı arzularına) uymayıp onu horlarken, gerçekten ona (ahiret nimetlerini) ikramda bulunmaktadır! Nice kimseler de (helal-haram çizgisine dikkat etmeden nefsinin tüm arzularını ona) ikram ederken, ahirette horlanmasına sebep olmaktadır.

 

-Dikkat edin! Allah'ın, Rasulü'ne (ancak) ganimet (savaş kazancı) olarak ihsan ettiği nimetler içinde yüzüp, O'nun rızası dışında tasarrufta bulunan nice kimseler vardır ki, bunların Allah katında hiçbir nasibi yoktur!

 

-Dikkat edin! Cennete (ulaştıracak) amel dağ başında bir zorluk, cehenneme (götürücü) amel ise ovada bir kolaylıktır!

 

-Dikkat edin! Nice anlık şehvetler (hazlar vardır ki), (telafisi mümkün olmayan) uzun pişmanlıklara sebep olur!”(İzeddin Belik, Ayet ve Hadislerle İslam, 4/143)

 

Bir gün Ebu Zerril Gifari Peygamber Efendimize (sav):

 

“Ey Allah’ın Rasulü bana nasihatte bulun!” deyince Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:

 

“-Sana Allah’tan korkmayı tavsiye ederim. Zira Allah korkusu her işin başıdır.

 

-Sana çokça Kur’an okumayı ve Allah’ı zikretmeyi tavsiye ederim. Zira bunlar yeryüzünde bir nur, gökyüzünde (ebedi âlemde) bir azıktır.

 

-Çok gülmekten (hayatı şamataya dönüştürmekten )kaçın! Çünkü çok gülmek kalbi öldürür, yüzdeki nuru söndürür.

 

-Sana yoksulları sevmeni ve onlarla birlikte bulunmanı tavsiye ederim. Maddi olarak senden fakir olanlara bak! Senden zengin olanlara bakma! Böyle yaparsan Allah’ın sana verdiği nimetleri azımsamaman için daha doğru bir davranıştır.

 

“Devam et Ya Rasulellah!”

 

-Acı da olsa gerçeği, hakikati söyle!

 

-Kendinde gördüğün eksiklikler, başkalarına kusur bulmana engel olsun! Kendin yaptığın bir hatayı başkaları yapınca ayıplama! Kendi kusurunun farkına varmayıp başkaların kusurunu görmen ve senin yaptığın bir kusuru başkaları yapınca onları ayıplaman, sana ayıp olarak yeter.

 

Sonra Rasulüllah (sav) eliyle göğsüme dokundu ve şöyle devam etti:

 

“-Ey Ebu Zer!

-Tedbir almak gibi akıl,

-Haramdan el çekmek gibi takva,

-Ve güzel ahlâk gibi bir asalet yoktur.”

 

“Size iki şey bırakıyorum. (Bunlara tutunursanız) asla delalete düşmezsiniz: Allah’ın kitabı ve sünnetim. Bu ikisi (kıyamette) havza kadar ayrılmadan beraberce geleceklerdir.”(Hâkim, 1/93)

 

Not: 29 Kasım 2017 Çarşambayı Perşembeye bağlayan gece “Mevlid Kandili” dir. Barış, huzur ve mutluluk getirsin tüm insanlığa inşallah… CAMİLERDE BULUŞALIM…