Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Hançeroğlu, Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi ile ilgili "Mevsimlik işçilerimizin iş akdinin askıya alındığı sürede sigorta primlerinin işsizlik fonundan ödenmesi talebimizi açıkça dile getirdik." dedi.
Hançeroğlu, bir restoranda düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık 200 bin çalışanı ilgilendiren bir kamu çerçeve protokolü üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Sözleşmenin ÇAYKUR işçisini yakından ilgilendirdiğine değinen Hançeroğlu, maddelerin bir bölümünün gerekli kuruldan geçmesi halinde başarılı bir protokole imza atacakları düşüncesini dile getirdi.
İlk kez Hak-İş Konfederasyonu tarafından bir protokol hazırlayıp ilgili bakanlığa sunduklarını aktaran Hançeroğlu, yapılan görüşmelerin büyük bölümünde ÇAYKUR işçisinin ele alındığını kaydetti.
Bölgede 6 ay çalıştığı para ile 12 ay boyunca ailesini geçindirmek zorunda olan, sigorta primini kendi yatıran 10 bine yakın mevsimlik işçi olduğuna dikkati çeken Hançeroğlu, "Biz bu işçilerimizin sorunlarını çözmek istiyoruz." diye konuştu.
Mevsimlik işçilerin sigorta sorununun çözümüne öncelik verilmesi gerektiğine işaret eden Hançeroğlu, "Mevsimlik işçilerimizin iş akdinin askıya alındığı sürede sigorta primlerinin işsizlik fonundan ödenmesi talebimizi açıkça dile getirdik. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız Hak İş'in kongresine katıldı. Orada sorunlarımızı, taleplerimizi kendisine ilettik. Kendisi bu konularda bizden rapor talep etti. Biz de bu çalışmaları kendisine ileteceğiz. Bölgemizdeki batıya göçü önlemek için neler yapabileceğimizi masaya yatırdık. Mevsimlik işçilerimizin sorunlarını bu raporda dile getirdik." ifadelerini kullandı.
ÇAYKUR ile de bir toplu iş sözleşmesi süreci yürütüldüğünün altını çizen Hançeroğlu, şöyle devam etti:
"İki aylık sürecimiz 15 Temmuz'da doluyor. Şu ana kadar birçok maddede anlaşma sağladık. İmzalandıktan sonra maddeleri paylaşacağız. İşçi için can alıcı maddeler de bu sözleşmede yer alacak. Kalan bölüm kamu çerçeve protokolünden çıkacak olan ücretle ilgili. Bu konuda da masaya oturmaya devam edeceğiz. Salı gününe kadar uyuşmazlık tutanağımız tutulacak. Anlaştığımız maddelerde anlaşacağız. Diğerleri tutanakta yer alacak. Konuşmak istemediğimiz ama gerekirse de konuşmaktan çekinmeyeceğimiz aşamalar vardır. Biz buradan hem bölge insanı olarak hem üretici olarak siyasilerimizin, işverenlerimizin ve sivil toplum örgütlerinin toplu iş sözleşmesinde gerekli katkıları vereceklerine inanıyorum. Bu sözleşmeden enflasyonun üzerinde çalışanları rahatlatacak nefes aldıracak bir farka ulaşacağımızı düşünüyorum."