Yapılan bir çalışmada mide kanseri olan hastaların buzdolabı kullanmayan, diş fırça alışkanlığı az olan, daha az meyve ve sarı-yeşil yaprak sebze tüketmeyen ve daha çok tuz ve tuzlu gıdalar tüketen kişiler oldukları saptanmış. Ülkemizde akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser olan mide kanserinin pek çok kansere oranla beslenmeyle yakın ilgisi var. Özellikle doğuya doğru gidildikçe mide kanseri oranının artması bu konuda ipucu verici nitelikte. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Turhal, bu artışta çok fazla sıcak yiyecek, içecek tüketimi kadar fazla acılı yenmesinin de etkisinin olabileceğini belirtiyor.
Mide kanseri yaygın mı?
Akciğer dışındaki kanserlerin görülme sıklıklarının birbirine yakın olduğunu düşünüyoruz. Mide kanseriyle toplumların buzdolabı kullanma oranları arasında ters orantı var. Toplumlar ilerledikçe daha iyi hijyen ve gıdaları koruma imkânı artıyor. Böylece mide sıklığı azalıyor. Türkiye de bu trendi birebir izliyor. Başka konularda nasıl gelişiyorsak bu konuda da gelişiyoruz. Erken evre meme kanseri artıyor örneğin. Çünkü artık kadınlar bu konuda daha duyarlı, mamografi çektiriyor ve erken tespit ediliyor. Aslında Türkiye'de mide kanseri daha önceleri de yaygındı ve sıklığı azalıyor diyebiliriz. Ama bugün Batı Almanya'yla kıyaslarsanız tabii ki bizde daha fazla görülüyor.
Türkiye'de ikinci en sık görülen kanser mide kanseri. Bunun nedeni ne?
Yediğimiz gıdalarla ilintili bir şey. Mide kanserinin 1930'larda Amerika'da görülme sıklığı çok yüksek oranlardaymış. Muhtemelen buzdolabının çıkması, gıdaların daha iyi koşullarda saklanabilmesiyle azaldı. Ama tam olarak neden azaldığını da söyleyemeyiz. Düzenli olarak azalan kanserler rahim ağzı kanseri ve mide kanseri.
Mide kanserinde beslenme etkili mi?
Yiyeceklerle ilgili bir bağlantı gösterebilmek için toplumdaki binlerce insanın hep sabit yiyeceklerle beslenmeleri ve bunların takip edilmesi gerekir. Bu hiç bir ülke için yapılabilecek bir şey değil. Bir dönem insanlar çok fast-food yerken sonradan sağlıklı beslenmeye geçebiliyor. Kanserin nedeni konusunda net bir fikrimiz yok. Hâlâ sigaranın neden olduğunu söylüyoruz. Neden kadının bir memesinde kanser olur da diğerinde olmaz, kalınbağırsaktaki tümör bir noktada çıkar da başka bir yerde çıkmaz bilemiyoruz. Genetik deniyor ama bu da yüzde 5 etkili. Bu bilinmezlik hastalığın daha korkulur olmasına yol açıyor çünkü kimi vuracağını bilemiyoruz. Yaşlanan toplumlarda da kanser arttığı için bu hastalığı daha sık telaffuz ediyoruz. Çevremizdeki pek çok kişinin yakalandığını görüyoruz çünkü.
Doğu bölgelerinde mide kanserinin daha fazla görüldüğünü gösteren araştırmalar var. Doğu'nun özelliği ne?
Doğu'da boğaz, yemek borusu ve mide kanseri daha fazla. Görece olarak daha geri olması, gıdaların saklanması için optimal şartların henüz oluşmamasına bağlıyoruz. Gıdalar dışarıda kaldıkça mikroplanma oranı artıyor, sıcakta beklediğinde risk oluşturuyor, yediğimizde enfeksiyona maruz kalmasak da uzun dönemde, mide dokusundaki birtakım hücrelerin kontrolden çıkıp kanserli dokuya dönüştüğünü düşünüyoruz.
Yanmış, acılı gıdalar da yapabilir mi?
Çok sıcak içeceklerin (çay, kahve, belki de acıların) çok tüketilmesi olabilir. Bir İstanbul'daki hayata bakıyoruz bir de örneğin Urfa'ya bakıyoruz. Beslenme tarzındaki farklılıklardan dolayı bunların kansere neden olabileceğini düşünüyoruz.
Mide kanseri erkeklerde daha fazla mı görülüyor?
Erkeklerde kadınlardan üç kat daha fazla mide kanseri. Ancak sebebini bilemiyoruz.
Kimler mide kanseri riski altında?
Aktif bir mide hastalığı (ülser vb.) olanlar, ailesinde 50 yaşın altında kansere yakalanmış kişi bulunanlar, bir insanın vücudunun başka bir yerinde kanser çıkmış olması (çünkü bu, DNA yapısının hassas olduğunu gösteriyor) risk faktörüdür. Alkol, geçtiği bölgeleri tahriş ettiği için risk oluşturuyor. Midede ülseri yapan helikobakter pilori enfeksiyonunun olması da riskli. A kan grubundakiler, yaşı 50'nin üstünde olanlarda daha sık görülüyor.
Mide kanserinin daha fakir insanların hastalığı olduğu düşünülüyor. Kişide mide polipi varsa, daha önce midesinin bir kısmı alınmışsa riski yüksek. Midesi fazla asit üretmeyenler de risk altında. Türkiye toplumu mide kanserine yakalanmada genetik açından riskli bir grupta değil. Özellikle Afrikalılar, İspanyol asıllılar ve Asyalıların mide kanseri riski bizim içinde bulunduğumuz beyaz ırka oranla daha yüksek. Buzdolabı kullanımına ek olarak gelişmiş toplumların daha bol taze sebze ve meyveye yönelmelerinin de kanserin azalmasında etkili olabileceği düşünülüyor.
Mide kanserinin belirtileri var mı?
Tipik belirtiler değil, belki de hepimizin zaman zaman hissettiği şeylerdir bunlar. Dolgunluk, iştahsızlık hissi, erken doyma, bazen yemeğin tadını almama, kendini yorgun, keyifsiz hissetme. Bu belirtiler hepimizde neredeyse olabilir. Adını koyabilmek zor.
Ne öneriyorsunuz?
Bu sıkıntılar birkaç haftanın üzerinde sebat ediyorsa endoskopi yaptırılmalı. Bu 15 dakikalık bir işlem ve iyi ellerde yapılırsa komplikasyonu yok. Tıpta yüzde 100 garanti yok. Kaçabilir mi, elbette olabilir.
Genetik faktör ne kadar etkili?
Ailede 50 yaşından önce kansere yakalanmış kişi varsa dikkatli olunmalı. Senede bir dahiliye doktoruna gitmek, muayene olmak dışında her hastaya önerilebilecek bir reçete yok. 50 yaşın üstündeki herkesin kolonoskopi yaptırmasını istiyoruz.
* * * * * * * * * *
Korunmak için bol sebze ve hareketli yaşam
Mide kanseri hızlı mı ilerler?
Hem hızlı ilerleyen, hem de hızlı ölüme yol açan bir kanser. Kanserlerin ölüme yol açıp açmadığını şöyle değerlendiriyoruz. Bir yıl içinde tanısı konulan ve ölen vakalara bakarız. Bazı kanserlerde oran onda bir veya dörtte birdir. Ancak mide kanserinde bu neredeyse birde birdir. Hastaların çoğu maalesef kaybediliyor. Her ne kadar karın ağrısı vb. şikâyetlere yol açsa da kimse kendine mide kanserini konduramıyor. Hastaların yüzde 50'den fazlasına tanı konulduğunda ameliyat edilecek evreyi geçiyor.
Tedavisi nasıl yapılıyor?
En başarılı olan tedavi erken dönemde yakalanıp tümörün çıkarılması. Mide kanseri geri gelmesin diye 2000 yılında Teksas'ta keşfedilen koruma tedavisi var. Önce kemoterapi yapılıyor, ardından ışın ve kemoterapi beraber uygulanıyor. Ardından tekrar kemoterapi veriliyor. Hastalık mideden taşmamışsa ilaç ve ışın tedavisini veriyoruz. Eğer taşmışsa sadece kemoterapi verip hastalığı kontrol altında tutarak geciktirmeye çalışıyoruz. Başka kanserlerde olduğu gibi hedefe yönelik tedaviler var. Ancak henüz mide kanserine yönelik sonuç almadık, üzerinde çalışılıyor. En azından ameliyat edilebilir hale getirmek için Amerika ve İngiltere kaynaklı çalışmalar var.
Hastalığın nüksetme oranı nedir?
Tümörü tamamen çıkarıp ışın ve ilaç verseniz bile hastalığın geri gelme olasılığını yok edemiyorsunuz. Kimde tekrarlayıp kimde tekrarlamayacağını bilebilecek teknolojiye sahip değiliz.
Mide kanserinden korunmak için yapabileceklerimiz var mı?
Amerika Kanser Enstitüsü'nün kanserden korunmak için önerdiği altı öneri var:
Bol taze sebze ve meyve yemek
Kırmızı et, balık ve tavuğun dengeli yenmesi
Vücudun ideal kilosuna yakın olması
Hareketli bir yaşam
Sigara içmemek