İslam dini, kolaylıklar dinidir. Din, Allah tarafından konulan bir kanundur.
İnsanlara, yaratılış gayesini ve varoluş hikmetini bildirir.
Dini ticarete, siyasete, kişisel emellere alet etmek en büyük günahlardan biridir.
***
Bununla ilgili çok sayıda hadis-i Şerif vardır.
“..Ahır zamanda dünya menfaati için dini alet eden riyakarlar çıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur”
“..En kötü insan , dini dünya malına alet edendir”
“..Dini bilgilerini dünya menfaati için öğrenenlere, ilmini paraya değiştirenlere kıyamette ateşten gömlek giydirilir”
***
Nurettin Yıldız, “Kadın dayak yerse, sabaha kadar şükretmelidir ”buyurmuş.
Ardından sözde bazı din adamları, ilahiyatçıların iğrenç demeçleri..
Tekrar etmek bile istemiyorum..
Geçmişte bir cami imamı “Allah hepimizi cinsel organımızın şerrinden korusun” duasını yapmıştı..
***
Televizyonlarda program kapanlar , önce” Umre ’ye gittik, Hac görevimizi yaptık” diyerek, iktidara şirin görünmeler..
Her akşam içki içmesine rağmen” Elhamdülillah içkiyi ağzıma sürmüyorum” nağmeleri atanlar..
Dön babam dönebildiğin kadar..
Siyasileri görünce, hemen sözü kesip “ Siz oturun, ben namazımı eda edeyim” diyenler..
Aranan bürokrat” namazdayım, sonra sizi ararım “ diyor..
Dön babam dönebildiğin kadar..
Din adına sahtekârlık yapmak; insanları kandırmak en geçerli meslek oldu.
Çifte standartlı müslümanlık aldı başını yürüdü.
Sermayesiz- parasız ticaret yapmak istiyorsanız, din ticaretini yapacaksın.
Bu din tüccarları yüzünden, toplum gerçek dini sorgular, inançlarından şüphe eder hale geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu konuda çok rahatsız olduğunu biliyorum.
Erdoğan, partisinin genel merkezinde Siyaset Akademisi'nin açılışında konuştu. "İslam'ın güncellenmesi" sözüne açıklık getiren Erdoğan, "Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama önüne gelenin çıkıp da kadınlarla ilgili genç, yaşlılarla ilgili ileri geri konuşmalarının İslam'a getirdiği lekeyi, gölgeyi görmemezlikten gelemeyiz. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir" dedi.
Sayın Cumhurbaşkanı yerden göğe kadar haklı…
***
Daha önce TRT’de büyük paralar karşılığında ramazan programlarını yapan zat, köşeyi döndükten sonra, söz konusu kanala konuk olarak katılmış ve çayın nasıl demleneceği konusunda İslami fetva vermişti. Hatırlayın.
Buna göre İslami kurala göre, çay nasıl demleniyormuş, hep birlikte bakalım.
Niyet ettim Allah rızası için çay demlemeye…
25 defa besmele çekeceksiniz, 10 defa şu duayı okuyacaksınız. Mutfağa sağ ayağınla girip, 100 defa bereket duayı fısıldayacaksınız
Yetmedi… Ateşi yakarken “Cehennem ateşinden koru” duasını tekrar edeceksiniz.
Suyunu koyarken ayrı dua, çay koyarken farklı dua, demlenince özel duaları okuyacaksınız.
(Ev, iş, yemek, alışveriş, temizlik ve çocuklarına bakmak için zamanla yarışan hanımlarımız, İslami kurala göre çayı, ancak yarım günde demleyebilirler)
Bunları ben uydurmuyorum, program sitelerde hala duruyor
Ey akıl neredesin?
***
Çay nasıl mı demlenir?
Gidin Meclise ,hemşerimiz İsmail Baştopçu dan dan öğrenin.!
Muhalefet kulisindeki yılların çaycısı İsmail size beş dakikada öğretsin.
Sevgili İsmail’in çayını içmeyen bakan olamıyor, vekilliği düşüyor..
Demlediği çayı; için ve görün.!
Ya da iktidar kulisindeki çay ocağında;
TBMM’ye uğrarsanız, Artvinli hemşerimiz, fotoğraf sanatçısı, Meclis fotografçısı Orhan Aydemir’e de uğrayın.
1980’den beri TBMM’de görev yapan Aydemir, Cumhurbaşkanlar,Başbakanlar,Bakanlar ve yüzlerce milletvekilinin resimlerini çekiyor..
Bir ara sağlık sorunu yaşayan ve tedavisi süren hemşerimize şifalar diliyoruz.
Meclis başkanı hemşerimiz Sayın İsmail Kahraman, meclis emektarı Orhan Aydemir’i göstergesi yüksek bir görevle emekli olmasını sağlarsa, emekliliğinde tedavisini rahat bir şekilde sürdürür.
***
TBMM eski başkanı, Kamu Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan ile Mecliste karşılaştık.
Dürüst, kararlı, mütevazı aile yapısı, yaşam tarzı olan, sağlam karakterli, her zaman kapısı çalınabilen, makamına gidilebilen, hiçbir makam ve mevki, kendisine” ulaşılmaz “yapmayan özelliklere sahip hepimizin ”Köksal abisidir
AKP Rize eski Milletvekili Ali Bayramoğlu’nu mecliste yakaladık .“Vekillikten ayrılalı yedi yıl oldu, meclise yedi kez gelmedim” dedi..
Büyük projeleriyle herkesi şaşırtan, Bayramoğlu ile ilgili izlenimlerimi çok yazdım, tekrar etmeyeceğim.
***
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, benim gibi Laz’dır.
CHP delegesi kıymetini bilmeyip, PM’ye( Parti Meclisi) seçmese de, üstün niteliklere sahip, sosyal olaylara duyarlı bir parlamenterdir.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok itibar ettiği kişilerden biridir..
Bekaroğlu, seçim bölgesi ile birlikte Rize’yi ihmal etmiyor.
Rizelinin her sorunu ile ilgileniyor. Çay ve Sünni Gübre konusunu takıp ediyor. Havaalanı inşaatının yakın takipçisi.
Bu arada Fındıklı’daki köyünde, yöreye uygun bir ev yaptırıyor.
Baba ocağına sahip çıkıyor.
Tivit’e koyduğum bir iki kahvaltı ve mangal resim için:
“Millet aç, sen mangal yapıyorsun” diye takıldı..
Haksız da değil…
***
Ankara Üniversitesi Rektörü, hemşerimiz Prof.Dr. Erkan İbiş’in güzel ve üstün niteliklerinden çok söz ettik. Çok yazılar yazdık..
Türkiye’deki en başarılı birkaç rektörden birisidir. Kendisini eğitime ve insan sağlığına adamış bilim adamıdır.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Ahmet Karayiğit’in çocuğunun düğününde; ortak dostlarımızla birlikte kulaklarımızı çınlattılar
(Başbakanlığa atanmadan önce, Tekel Tuz İşletmeleri Genel müdürü olduğum dönemde, Holding Genel müdürü olan bir dostumla)
Rektör İbiş’in başarılarını çekemeyenler iş başındalar..
Yasal bir şekilde ve de eşit imkanlarla yapılan bir işlem için , oğlunun üzerinden vurmaya çalışıyorlar..
Üniversitede okuyan her öğrenci bilir..
Şartları tutan her öğrenci, istediği başka bir üniversiteye “ yatay” geçişi yapabilir.
Oğlunun da yaptığı şey budur..
Erkan beye haksızlık ediyorlar..