Pazarspor üzerine yazı yazmak artık sıkıntı veriyor insana.
Geçen yıl son çeyrekte takımın teslim edildiği Hasan Çelikle sezona iddialı şekilde hazırlanan ve Yozgat maçıyla lige iyi de bir başlangıç yapan Pazarspor, son 2 haftada ne olduysa hem içerde hem dışarıda farklı mağlubiyetler alıyor.
İlk maçta yemeden 3 atan takım son 2 haftada kalesinde tam 8 gol birden gördü.
Yozgat maçında izlediğim Pazarspor, canlı, diri ve kazanma arzusuyla dolu bir takımdı.
1 hafta sonra Kars deplasmanında aynı 11, maalesef 5 farklı mağlubiyetle geri döndü.
Bugün ise Of karşısında 90 dakika boyunca 3 pas yapamayan, yılışık, kendinden bezmiş, havlu atmış bir ekip vardı sanki sahada.
Pazarspora bu derece tornistan yaptıracak sebepler mutlaka vardır arka planda.
Ancak arka plandaki mazeretleri gölgede bırakan skandallar var son 2 maçtır.
Skandallar zinciri Kars maçında başladı aslında.
65. dakikada Pazarspor 3. oyuncu değiştirme hakkını kullandı!
46 ve 57. dakikalarda 2 oyuncu değiştirme hakkını kullandığı için Erdinç sakatlanınca 65de son hakkını da kullanmak zorunda kaldı Hasan Hoca.
Oyun 2-0 Karsın üstünlüğüyle giderken bitime 9 dakika kala kaleci Osman bariz bir penaltıya sebebiyet verdi ve kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktı.
Oyuncu değişiklik haklarını tüketen Pazarspor ise kaleye kaptan Mahmutu geçirdi.
Penaltı atışını gole çeviren Kars, kalan 9 dakikaya 2 gol daha sığdırıp Pazarsporu tarihi farkla uğurladı
Kaleci Osmanı Hasan Hoca eski çalıştırdığı Erzurumspordan aldı.
Biliyor, tanıyor, tecrübesine inanıyor ki istedi.
Nitekim Pazarspor yönetimi de İsmaille birlikte Osmanı gözü kapalı Pazarspora transfer ettiler.
Ancak Yozgat maçında kalesinde gelen 2 topu da garip hareketlerle karşılayan Osmanın; Karsta, üstelik takım 3 oyuncu değiştirmişken böylesine acemilikler yapması, affedilir şeyler değildi.
Peki, Osmanın oyundan atılmasından sonra kaleye defansın bel kemiği Mahmutun geçirilmesi kimin fikriydi?
Hoca şöyle mi düşünmüştü: Mahmut penaltıyı kurtaracak, bu coşkuyla vatan millet Sakarya Kars kalesi kalan son 9 dakikada fethedilecek ve maç en azından berabere mi tamamlanacaktı?
İnanmak zor ancak manzaraya bakınca insanın aklına da başka bir alternatif gelmiyor doğrusu.
Bu yaşanan acemilikler hoşgörü potası içerisinde eritilip, Pazarsporun âli menfaatleri de ön plana çıkartılarak, Of maçında sarılacak yaranın hatırına basın ve spor kamuoyu tarafından görmezden gelindi.
Geldik Of maçına.
Müsabakanın 70. dakikasında Ofspor daha ilk oyuncu değiştirme hakkını dahi kullanmamışken Pazarspor 3. ve son değişikliğini de tamamladı.
2 dakika sonra ise Ozan sakatlandı ve oyuna devam edemediği için Pazarspor yine kaldı 10 kişi!
Rakibin 20 önde olduğu müsabakada Sadettin gibi bir gol silahının oyundan alınmasına mı yanarsınız, skoru lehinize değiştirecek hamleleri yapacağınız en kritik dakikalarda, 10 kişi kaldığınıza mı?
Daha 4 gün önce değişiklik haklarınızı zamansız kullanmaktan başınıza gelenleri unutup, aynı hatayı burada da tekrarlarsanız, bu maçı Ofspor kazanmış olmaz; siz kaybetmiş olursunuz!
Evet, takım iyi oynamadı, 3 pas yapamadı, kendinden bezmiş, yılışık ve havlu atmış gibi bir izlenim veriyordu.
Ancak, Pazarsporun iyi oynayamadığı yerde kenar yönetimin devreye girip kendini göstermesi gerekmiyor mu?
Fakat, bırakın kendini göstermeyi, yapılan müdahaleler yenilginin tuzu biberi oldu. Üstelik 4 gün önceki hataların aynısıyla
Takımın hocasının işine karışmak, akıl vermek, yön göstermek haddimize değil.
Biz, kamuoyunun beklentilerini bilir, gördüklerimizi yazarız.
Neticede 24 saat takımın içinde olan teknik ekiptir.
Nasıl ki başarıda en büyük pay hocanındır, başarısızlıkta da sorumluluk yine aynı mercie aittir.
3 maçla ligdeki pusula şaşmaz, köprüler atılamaz elbette.
Her takımın inişli çıkışlı zamanları olur.
Pazarspor bu iki zamanı 3 haftada yaşadı.
Gelinen noktada yaşananların ders olmasını diliyoruz.
Pazarsporun önünde deplasmanda oynayacağı bir sonraki A.Sebat maçına kadar 10 günlük süre var.
Sebat takımı grubun en zayıf ve problemli ekibi.
Pazarsporun yeni bir sayfa açması için önünde zaman da var fırsat da.
Henüz ligin başındayız.
Herkes aklını başına alırsa güzel işler yapmak için daha çok fırsatlar var...