İlk ve orta dereceli okullar 17 Haziran Cuma günü 2015/2016 eğitim ve öğretim yılını bitiriyor. Bu nedenle okullarda sene sonu çalışmaları hummalı bir şekilde sürüp gidiyor. Her okulda mezuniyet törenlerine hazırlıklar yapılıyor, öğrenciler terliyor, öğretmenler koşturuyor.
Bütün bunlar olağan şeyler elbet, mezuniyet törenleri de yapılacak, öğrenciler ve öğretmenler yıl boyunca yapmış oldukları yorucu çalışmaların stresini bir günlüğüne de olsa yılsonunda üzerlerinde atacaklar, atsınlar. Fakat;
Sekizinci sınıfların yı sonu mezuniyet törenleri var diye, çocuklarımızı adeta insanlık kılığından çıkarmak da neyin nesidir, diye sormadan edemiyoruz? Hepsi yeni yeni ergenlik çağına girmiş bu çocukları gece kıyafetlerinin de ötesinde soyarak ve makyajın en pespayesini üzerlerinde uygulayarak onları güya yılsonu “balo”suna hazırlamak ne anlama gelmektedir? Okulda bir veya iki, üç öğretmenin işgüzarlığı neticesinde, hiçbir eğitim sisteminin ön görmeyeceği uygulamalarla çocukların fıtratını bozmanın adı mıdır, eğitim?
Asıl benim anlamadığım nokta şudur;
Okulun müdürü, müdür yardımcıları ne güne duruyor? İnanınız, onların okullarında gelişen bu olaylardan birçoğunun haberi (!) bile yok. Ya da haberi var, ama işgüzar öğretmeninin yapıp ettiklerine karşı duyarsız veya öyle gözüküyor. İşin bir başka boyutu da, bu işgüzar öğretmen veya öğretmenlerle işbirliği içindeki veli veya veliler. Okul aile birliği çoğu zaman bir iki duyarsız velinin yapıp etmelerine karşı duyarsız davranıyor ve olanlar da oluyor.
Sekizinci veya on ikinci sınıf kız çocuklarını, gece elbiselerinden daha da ötelerde bir kıyafetle ve onları makyajın en koyusuyla hazırlayarak sahneye çıkarmak mıdır; Allah aşkına eğitim/ terbiye? Hadi okulunuzdaki işgüzar birkaç öğretmen veya veli bu işlere girişti diyelim, okulun idarecileri neredeler ve bu olup bitenlere karşı hiç mi sesleri çıkmaz, bu kadar duyarsızlık neden, niçin?
Zaten eğitim sistemimiz iyi değil, bir de bu tür iğrenç sene sonu etkinliklerine kurban mı verelim çocuklarımızı? Yıl içinde verdiğiniz bazı iyi şeyleri, yılsonunda sele vermek akıl kârı mıdır?
Okul yöneticilerinin yapacak olduğu şey şudur:
Bu tür etkinliği düzenlemek isteyen veliler varsa, okul o tür etkinliklere girmez ve onu düzenlemek isteyenler kendilerine başka bir mekân bularak bu etkinliklerini okulun dışında yaparlar. Gerçekten gönlü olmamasına rağmen birçok velinin, yılsonu etkinliğidir diye yapılan bu iğrençliğe ses çıkaramıyor ve gönülsüz ya da zoraki bir biçimde çocuğunu bu iğrençliğe kurban ediyor!
Evet, yılsonu geliyor. Başta İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri olmak üzere, okul idarecileri, insan fıtratına uymayan, değerlerimizle asla uyuşmayan ve hele hele medeniyetimizden hiçbir şekilde izler taşımayan bu tür iğrenç uygulamaları, “yılsonu etkinlik” adı altında yapmaya kalkışan ve çocuklarımızın fıtratlarını bozan, bazı okullardaki işgüzar öğretmenlere karşı uyanık durmalılar ve çocuklarımızın haya duygularını yok etmelerine mani olsunlar.
Ne yazık ki, (acı da olsa söyleyeceğim) birçok “öğretmen” hâlâ eğitimi tam kavramış değil. Eğitim, fıtratın gelişim sürecidir; ama bazıları bu “fıtrat” denilen kavramı hayatı boyunca hiç duymadan sınıflara girip çıkıyor!
Söylenecek çok şey olmasına rağmen kısa kesiyorum; çünkü gördüklerim, şahit olduklarım aklıma gelince içim acıyor, değerli okurlarım. İnanınız, 42 yılını bu mesleğe adamış biri olarak, küçük çocuklarım olsaydı, bu şartlar altında acaba okula gönderir miydim, diye düşünüyorum! Dünyayı kana bulayanlar çobanlar değil, üniversite mezunlarıdır! Unutulmasın!
D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci