Sevgili Okurlarım,
Öncelikle; Rize’deki heyelanda hayatlarını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Büyük bir felaket, facia…
Olacağı Buydu, böyle felaketler daha önceden de oldu, çok vatandaşımız hayatını kaybetti, bundan sonra hep olacak.
Fındıklı, Şavşat facialarını unutmuş değiliz. Ders çıkarmıyoruz, önlem almıyoruz. Kısa süre sonra bunlarda unutulacak, yeni acılar yaşanacak.
Denizi doldurmak için kayaları tepeleri indirdik, bölgeyi dinamitledik, HES’ler için ağaçları kestik, dereleri kuruttuk... Dere yataklarına evleri yaptık. Kalıcı bir ıslah çalışmasını yapmadık. Dahası bölgenin eko-sistemini bozduk. Patlatılan dinamitlerle kayaların üzerindeki toprak tabakalarını hopladık. Bundan sonra her yağmurun ardında heyelanlar, toprak kayması olacak, acılar yaşanacak. Kalıcı çözüm ve radikal önlemler şart. Allah sonumuzu hayırlı etsin.
Özen’i Ankara’da yakaladık
KTÜ (Karadeniz Teknik Üniversitesi ) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özen’i 25 yıldan beri tanıyorum. İlk tanıdığımda; KTÜ Tıp Fakültesi’nde başhekim yardımcısıydı. Başhekim, Dekan derken, iki dönem Rektörlük görevini yürütüyor. 25 yıllık dostluğumuz taze bir heyecanla daima koruyoruz. Bölgede gazetecilik yaptığım dönemde çok desteğini gördüm.
Rektör Özen, yüksek niteliklere sahip, dirayet ve ciddiyeti, ulusumuza ve Karadeniz bölgesindeki hizmetleri takdire şayandır. KTÜ’nun başında Özen gibi nitelikli birinin bulunması de büyük bir şanstır.
Rektör Özen, geçtiğimiz hafta; Ankara’daki Sümer Holding Genel Müdürlüğü’nde yakaladık. Yakın bir aile dostunun ziyaretine gelmiş, gelmişken de tarihi binada inceleme yapıyordu. Bu karşılaşma ikimizi de sevindirdi, kucaklaştık, hasret giderdik, ayaküstü sohbet ettik. Rektör Özen, Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda Yönetim Kurulu üyesidir. Toplantıya katıldı, Ankara’daki eski berberine tıraş oldu, bazı dostlarını ziyaret etti, Göksü Restoranında iftar yemeğini yedikten sonra Trabzon’a döndü.
Dost kardeş valiler
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ile Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu ile 1985 ve 86 yılında tanışmıştık. Okulunu yeni bitiren kaymakam adayları olarak Trabzon valiliğinde göreve başlamışlardı. Dönemin valilerinden Enver Hızlan ile Yılmaz Ergün “bu ikiliye dikkat ediniz” dediklerini hiç unutmadım. Nitekim de öyle oldu. Önemli görevlere geldiler, hizmet verdiler vermeye de devam ediyorlar. Bu görevlerinde hiçbir zaman tartışma konusu olmadılar, kendilerine güvenenleri mahcup etmediler. Devletin valisi olduklarını hiç unutmadılar, devletin şefkatini vatandaştan esirgemediler.
Rize Valisi Hacımüftüoğlu ile Rize’ye gittiğimde bir telefon konuşmamız oldu, buluşacaktık, denk gelmedi. Rize deyip geçmeyin, Başbakanın ilinde vali olmak çok zordur. Valimiz, bu zorluğu başardı, kenetlendi, uyumu sağladı.
Vali Aksoy ile valilik öncesinde Başbakanlıkta bir araya çok geldik. Muğla valiliğinden sonra koptuk. Ben kendilerini rahatsız etmedim, Vali de devlet işlerinin yoğunluğundan arama imkânı olmadı. Ortak dostlarımızla, hep dostluğumuzu yâd ettik. Vali Aksoy, geçenlerde Sevgili Yusuf Turgut’a; başsağlığına uğramış, eski günlerimizden söz ettiler, benimde kulaklarımı çınlatmışlar. Sağ olsunlar.
Artık Samsun’da bir evimiz, bir dostumuz vardır. Trabzon’a karayolu ile giderken uğrayacağımız bir yerimiz oldu. Bu duygu ve güven bile insana yetiyor.
Her iki hemşeri valilerimizi yakından tanımaktan, onlarla dost olmaktan büyük mutluluk duyduğumu bir kez daha belirtmekten onur duyuyorum. Bu başarılı iki valimizi izlemeye devam edin.
Ankara’dan sevgiler.