ONLARIN UŞAKLARI VAR, BİZİM İSE DOSTLARIMIZ

D. Ali TAŞÇI

 

            “Buldum!” dedi, şaşırdım; neyi bulduğunu sordum.

            “Buldum, evet buldum! Kendime bir dost buldum!”

            Yine şaşırdım, sanki yer altında saklı bir defineye rastlamış gibi seviniyordu. Sordum:

            Şimdiye kadar bir dost bulamamış mıydın? Bulduğun dost nasıl biri?

            “Buldum; beni sonuna kadar dinleyen, söylediklerime itiraz etmeyen, ben konuşurken jest ve mimikleriyle konuşmamı onaylayan… birini buldum!”

            Pek de haksız sayılmazdı. Hani oyun olsun diye bir gün, yarım yamalak tanıdığınız insanlara kendinizden biraz söz edin. Acılarınızdan, zevklerinizden ya da işlerinizden biraz bahsedin onlara; biraz önceki sahte ilginin yerini bir ilgisizliğin aldığına tanık olacaksınız. Biraz daha kendinizden söz edin, göreceksiniz üstlerine sıkıntı basacak, orada bulunan ve sizi dinleyen herkes bulduğu usta bahanelerle birer birer sizi terk edecek, çıkıp gidecektir.

            Arkadaş haklıydı, kendini dinleyen birini bulmuştu ve ona “dost” diyordu.

            Sevgileri üstünüze toplamak mı istiyorsunuz? Dostluğu aranır bir insan mı olmak istiyorsunuz? O zaman kendinizden değil, karşınızdaki insandan söz edin. Yüzlerin nasıl güldüğünü, “estağfirullah” çekerken güya tevazuya bürünmüş gözükürken, kibir ve riyanın yüzden aşağıya nasıl döküldüğünü ibretle göreceksiniz. Gözler, size baygın baygın bakacak, ağızlardan memnun gülümsemeler yayılacak ve en önemlisi, yanlarından ayrıldığınız zaman sizi öve öve bitiremeyeceklerdir.

            Sizin zekâ üstünlüğünüzden çoğu zaman dost değil, düşman kazanacaksınız. Üstünlüğünüzü bir yerde ispatlarsanız, karşınızdakiler önce susacak, ama daha sonra sizin adınız geçtiğinde, değişik cümlelerle sizi küçümseyecektir.

            Bu nedenledir ki, her kulak hakikate duyarlı değildir.

            Ne karşımızdaki insana tamamen sırt çevirmeliyiz, ne onu överek öldürmeliyiz. Ne kendimizi abartarak öldürmeliyiz, ne de kendimizi mütevazi (küçülterek) göstererek öldürmeliyiz. Hayatta dengeyi yakalayamayan insan her zaman ziyandadır.

            Samimiyeti, samimi olandan beklemeliyiz; yanlış kişiden samimiyet beklersen kırılırsın.

            Dost mu dedik?

            Dost; canını, malını, namusunu hiç endişe duymadan emanet edebildiğin insandır!

            “Benim çok dostum var.” diyenlerin morallerinin bozulduğunu biliyorum.

            Beylerin, ağaların uşakları var; bizim ise dostlarımız.

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci