Albay Dursun Çiçek'in altında imzası olduğu iddia edilen "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı" ortaya çıktıktan sonra medya da konunun iki keskin tarafı var.
Biri Taraf Gazetesi diğeri ise Hürriyet Gazetesi...
Taraf Gazetesi yayınlarıyla konunun peşini bırakmazken, Hürriyet Gazetesi'nde özlellikle konunun sivil savcılık eliyle yürütülmemesi yönünde yayın başladı.
Bu iki yöntemle yapılıyor. Mehmet Yılmaz gibi Hürriyet'in önemli yazarları açık açık konunun Askeri Savcılık eliyle yürütülmesi gerektiğini yazıyor ve sivil savcılığın bu konuda güvenilmez olduğuna ilişkin soru işaretleri ortaya atıyorlar...
İkinci yöntemde ise Askeri Savcılığın konunun üzerine nasıl kararlılıkla gittiği yönünde yayınlar yapılıyor. Org. Başbuğ'un Ertuğrul Özkök'le yaptığı söyleşi bu çerçevedeydi.
Bugün Hürriyet daha ileri gitti ve gazetenin sür manşeti ve yan sütununu boydan boya Genelkurmay'ın bu konuda soruşturmayı ne kadar ciddiyetle ele aldığı algısı yaratacak bir habere ayırdı.
Hürriyet'in birinci sayfasına bakan bunun bir "haber" olduğunu düşünüyor ve içeride Genelkurmay'ın bu işin üzerine gittiğinin somut delillerini göreceğini zannediyor. Ancak iç sayfaya geçildiğinde bunun bir haber değil yorum/analiz karışımı bir Metehan Demir üretimi olduğunu görüyorsunuz.
"Genelkurmay'da Tarihi Soruşturma" gibi devasa bir başlıkla 1. sayfadan verilen haberin içinde bu ağırlıkta başlığı taşıyacak hiçbir bilgi yok. Haberin yüzde 99'u yorum. Sadece yüzde birinde konuyla ilgili bir evrak ve sayı numarası görülmediği belirtiliyor.
Ancak bu bilgi de askıda çünkü Metehan Demir, haber/yorum/analiz karışımı yazısının başında şu bağlayıcı cümleyi kullanıyor: "Başkent kulislerindeki ilk algılamalara göre son durum şöyle: "
Yani Hürriyet'in büyük iddiayla 9 sütuna dev başlıkla verdiği şey aslında "başkent kulislerindeki ilk algılamalar"dan ibaret.
Ancak Hürriyet'in yaptığı şey, "işi askeri savcılık yürütsün" operasyonunun medya ayağı olmak.