Nevzat Paliç, üreticinin her yıl olduğu gibi bu yıl da öncelikle Çaykur'daki kotasını doldurmaya çalıştığını, özel sektöre ise arta kalan çayını verdiğini vurgulayarak, ''Bu gerçek, Çaykur'un önemini, vatandaşın güvencesinin Çaykur olduğunu ortaya koyuyor. Özel sektörün yaptığı peşin alımı ahlaki bulmuyorum. Elbette dürüst çalışan, ödemesini zamanında yapanlar da var. Onlara sözümüz yok. Ama üreticiye 1-2 yıllık borcu varken 'malını peşin ve daha ucuza alayım' demelerini ahlaki bulmuyorum. Önce eski borçlarını kapatmaları gerekir. Ticaret bunu gerektirir. Ayrıca üreticiye ödemeyi çabuk yapıyor diye çay çay taban fiyatı olan 79 kuruştan daha az ödeme yapıyor. O zaman üreticiye yıllarca ödeme yapmadığı zaman farkını niye vermiyor? Ayrıca Çaykur kontenjanı düşürürken firmaların peşin alım fiyatını düşürmeleri de ayrıca ahlaki olmayan bir durum. Bu, ticaret ahlakına uymaz.'' diye konuştu.
Bütün bunların Çaykur varken yapıldığını, Çaykur'un piyasada olmaması halinde durumun çok daha kötü olacağını savunan Paliç, ''Bazı özel firmalar diyor ki, 'biz Çaykur ile yarışamıyoruz. O kişiler firmalarını kurarken ÇAYKUR yine vardı. O zaman bunu niye düşünmediler. Eğer özel sektör hala üreticinin güvenini kazanamamışsa burada suç, üreticinin değildir'' dedi.