Ülkemizdeki cemaatler ve tarikatlarla ilgili birçok araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmaların bazısı bilimsel olsa da çoğu ideolojik saiklerle ele alınmıştır. İlahiyat ve sosyoloji alanında lisans diplomasına sahip biri olarak bile konu hakkında bilen konumunda olmadığımı itiraf etmeliyim.
Cemaat ve tarikatların itikadî, amelî, içtimaî, iktisadî olarak değerlendirilmesi gerektiği kanısındayım. Bunlardan birini bile dikkate almadığımızda birçok yanılgılara düşeriz. Cemaat ve tarikatları siyasi gözle sadece oy deposu olarak görmek o müesseselere yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Bu yapıların oluşmasına ve günden güne çoğalmasına sebep olan faktörler nelerdir? İnsanımız neden teveccühünü arttırarak cemaat ve tarikatlara yöneltiyor? Bu soruların cevaplarını bulmadan coğrafyamızı ve insanımızı tanımadan bu konu hakkında kafi derecede bilgi sahibi olamayız. “En iyi yalanlar gerçeğe en yakın olanlardır” derler. Bunun içindir ki doğru gibi görünen birçok lakırdı külliyen yalandır.
Keşke bizlerde sosyolojik temelde bu olayları tartışabilsek ama ortam buna izin vermiyor. İster istemez siyasi mülahazaların gölgesinden tartışıyoruz.
“AKP küresel oyunculardan aldığı direktifler sonucu cümle tarikat ve cemaatlerin köklerini kazımaya niyetlidir” işte bu cümle tamamen niyet okuyuculuğudur. Kimsenin bu tepkime itiraz edeceğine ihtimal vermiyorum. Çünkü itiraz edilirse AKP küresel oyuculardan direktif alırken yanında mıydın, yoksa “büyük kulak” dinleme ekibinin mensubu musun diye sorarlar.
Varlık sebebi cemaat ve tarikatlar olan bir parti nasıl olurda bu kuruluşları kaldırmaya yeltenir. Akıl var izan var. Hiçbir vicdani hassasiyet olmasa bile AK Parti iktidarı bu oluşumlara savaş açamaz. Sadece paralel oluşum için gösterilen hassasiyeti genellemek ise yanlıştır. Bütün cemaat ve tarikatları AK Parti karşısına çıkartma çabası bile başlı başına bir projedir. Bu projenin sahipleri de Paralel cemaat oluşumudur. Bazıları “sizde niyet okuyuculuğu yaptınız demesin” Çünkü paralel yapının okyanus medyası bu tezi aylarca işledi. Hükümetin bütün cemaat ve tarikatlara düşmanca davrandığını işlemeye çalıştı. İsmailağa ve Menzil müntesiplerini de dillerine dolayan bu yapıya gerekli cevaplar verilmiştir. Kendi ihanetlerine başkalarını ortak etmek isteyenlerin oyunları Said Nursi Hazretlerinin öğrencileri tarafından da bozulmuştur. Temcit pilavı gibi bunu tekrar gündeme getirmek, farklı bir algı oluşturmak beyhude bir çabadır ve “Milli İttifak” gibi gayrı millidir.
“CHP, AK Parti kadar olmasa da bu yapılara ezelden karşıdır” ifadesini kullanabilmek için ne kadar bilgi sahibi olunmalı onu daha öğrenemedim. Tarihin yapraklarını geriye doğru çevirdiğimiz zaman karşımıza çıkacak olan Atıf Hocalardan Said Nursi’lerden hicap duymayacaksak istediğimizi söyleyebiliriz. İnancın üstünden silindir gibi geçildiği o dönemin siyasal iktidarını AK Parti’den daha az cemaat ve tarikat düşmanıdır diye söyleyebilmenin tek cümleyle ifadesi “mevziyi genişletmeme”dir. Paralel tarafından organize edilen AK Parti karşıtları cephesinde gedik açmama düşüncesinin tezahürüdür. “Yalan olduğunu bilsen de vur AK Parti’ye ama ne olur mevzi kardeş CHP’liyi fazla yüklenme” anlayışıdır yazılanlar. Allah aşkına. Başörtüsü zulmünü mecliste baş açarak değil kamuda özgürlük şeklinde insanımıza sunan bir iktidara bu eleştiriyi getirmek mizah dergilerine konu olabilir ancak. Gülmek için bindirme kıtalar toplamak icap eder. MHP’nin kendi tabanı bile bunan inanmaz.
Keşke bu yapıları hakkında siyasetten uzak değerlendirmeler yapabilsek. Ekonomiyle olan bağlantılarını sorgulayabilsek, kapalı yapıları hakkında konuşabilsek. Ve AK Parti iktidarının sanki koalisyon ortağı gibi hareket eden paralel cemaat yapısının boşalttığı alana yerleşmek isteyenlerin yanlış tutum ve davranışlarını konuşabilsek. Mesele AK Parti, MHP veya CHP bağlamından uzaklaştırılıp kendi mecrasında değerlendirilebilse. Dedik ya Felek buna izn vermiyor.
Şu an HDP’nın barajı aşması için çalışan odaklara bakarsanız hem alınan direktifleri hem de kökü kazınmak istenen yapıyı rahatça görürsünüz. Laf oyunlarıyla gerçekler gizlenemez. Ultra milliyetçilik yapan paralelciler şimdi HDP ile el sıkışıyor. Ne kökünün kazınmasından bahsediyorsunuz! “KCK davasında bizlere darbeyi cemaat vurdu” diyen eş başkan şimdi Pensilvanî lakırdılar ediyor. Geçin beyler bunları geçin!
Haklısınız dini cemaatlerin çoğu AK Parti iktidarından başkasına oy vermez. THK’nin zorla deri topladığı, başka kurumlara kurbanının derisini verememe kepazeliğine bu iktidar dur dediği için, Milli Eğitimin müfettişleri artık Kur’an Kurslarının halılarını ayakkabılarıyla kirletemedikleri için, Yaz kurslarında yaş sınırlamasını kaldırdıkları için, hafızlığa konulan engeli bertaraf ettikleri için kısaca inanç özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırdıkları için mevcut iktidar bu yapılardan oy almıştır ve de almaya devam edecektir. Paralel unsurların oylarına MHP talip olabilir, HDP talip olabilir, CHP talip olabilir ama mevcut iktidarın buna ihtiyacı yoktur ve olmamalıdır da.
Sevgili dostlar şimdilerde ortada bir oyun oynandığı bir gerçek. AK Parti karşıtlığı noktasında muhalefet HDP’sınden Saadetine, MHP’sinden CHP’sine kadar tek ses olmuş durumda. Ve özellikle birbirlerini kırmama adına gayret sarf etmekteler. Çünkü bu alt parti oluşumunun başı pozisyonunda ki Paralel Parti (PaPa) tüm dizayn hareketlerini örgütlemekte. İyice bakın ve görün. Bahsettiğim partilerin hepsine Eklemlenmiş bir paralel cemaat misyonerini açıkça görürsünüz. Eklemlenme deyince Ekmelettin ismini hatırlayanlara da şunu söyleyelim haklısınız o isim de CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak şimdi MHP’ye eklemlenen bir isim.
Seçim günü yaklaşırken ÖDP’ sinden CHP’sine DSP’sinden bütün Paralel Parti (PaPa) mensuplarına kadar birçok AK Parti muhalifi HDP’nin barajı aşması için mücadele edecek. Çünkü biliyorlar ki iktidar %40 ların altına düşmüyor ve de düşmeyecek. “Tek çare HDP’nin meclise girmesi” şeklinde düşünenler yine kaybedecek. HDP Haşhaşi yardımlarla barajı aşsa bile tek başına olacak olan AK Parti iktidarına mani olamayacaktır. Ama tarihin birilerini daha teste tabi tuttuğunu da gözlerden kaçırmayalım lütfen. Apo’yu AK Parti Meclise taşıyacak diye yaygara koparanlar acaba şimdi hangi değirmene su taşımakta? Hatırlayın cemaat denilen Haşhaşı hareketi Güneydoğu elden gidiyor diyordu. KCK yapılanması deyip yargısal operasyonlar yapıyordu. Şimdilerde ise PaPa HDP ile kanka olmuş. Siz neden bahsediyorsunuz cemaatler ve tarikatlar direktifler vs. vs. insanımızın masallarla oyalandığı devirler çoktan geçti. İhanet filmini, filmin rejisörlerini, finansörlerini yakından görmekte halkımız. Onun içindir ki seçilen başkan meydanlarda geziyor. Onun için Yeni Türkiye sloganıyla yollara düşüyor.
Yapılan seçim aynen cumhurbaşkanlığı seçimi gibi iki kutupludur. AK Parti ve Paralel Parti (PaPa) kıyasıya mücadele edecektir. Paralel örgüt tek başına oluşacak ne AK Parti ne CHP nede MHP hükümetlerine memnun olmayacaktır. Çünkü koalisyon demek paralel ihanet çetesinin arazı olması demek nemalanması demek. Onun için bir Türkiye sevdalısı olarak bütün samimiyetimle birinci olan parti hangisi olursa olsun tek başına iktidar olsun istiyorum. Çünkü bu küresel din bezirganlarının hesabi bozulsun, perde arkasındaki işbirlikçilerinin maskesi düşsün diye.