PAPA’NİN MİSYONERLERİNE

Sefer YAZICI

 

 

Paralelden beslenenler can havliyle çalışıyorlar. Pensilvanya’da Şato’da ikamet eden Kâinat İmamı F.G ve yurt içindeki hizmetkârları son kozlarını oynamakta. Bir HDP’li olmadıkları kalmıştı onu da oldular. Allah kıbleyi şaşırtmasın, yoksa daha neler olmazlar ki. Sevgi kelebekleri şimdiler de HDP kelebeği oldu.

7 Haziran için şimdiden söyleyelim % 40’ların altını düşünmeyin ve heveslenmeyin. Seçmen kâğıdını hatta oy pusulalarınızı da sosyal medyada paylaşsanız bile akıbetiniz hursan olacaktır. Ayakkabı kutusuyla yolsuzluk algısı oluşturanlar, KPSS şerefsizliği konusunda dut yemiş bülbül. Müspet hareketiniz ve hoşgörü edebiyatınız bitti değil mi?

CHP, MHP, SP hatta HDP’ ye gönül veren cemaat ağabeyleri ve ablaları! Bu millete kefen biçmeye çalışanların ayakçısı ve oyuncağı olmak gibi bir paye(!) size ömrü billâh yeter. Durmak yok İsrail’e ABD’ye hizmete, İslam’a ve ülkeme ihanete devam!

Siz yakışanı yapıyorsunuz. Millette 7 Haziranı bekliyor. 30 Marttan ders almadınız. Cumhurbaşkanlığı seçiminden ders almadınız. Kedi dediniz, elektrik dediniz ama yine de milletin AK’a olan muhabbetini kesemediniz. Kedi değil bu seçimde köpek stratejisi uygulasanız bile sonunuz kaçınılmazdır. İhanetin bedeli ağır olacak. Çünkü ihanet AK Parti’ye değil ülkeme, ekonomimize, vatandaşın cebine ve inancına yapıldı. Yargıyı sopa yapıp sağa sola cop yapanlar, yargı milletin yargısı olunca soluklar Pensilvanya da alınmaya başlandı. Bediuzzaman kaçmadı ülkeden, hatta aranırken yurduna döndü. Sakın Said Nursi gerçeği ile F.G yalanını bir araya getirmeyin.

Örgütün başı nerden besleniyorsa oraya hizmet eder. Hizmet hareketi denilen yapı Siyonizm’e hizmet etmeye devam ediyor. Keşke gerçekler gün gibi açığa çıktığı zaman utanacak yüzünüz olsa. Rüyada soruların cevapları gösterilir diye kitaplar yazan adamın peşinden gitmenin adı hizmetse bu ancak şeytana hizmettir. Yazık çok yazık! Hala daha bu yapının uşaklığını yapanlar var. Hala daha bunların ahlaksızlıklarını görmeyenler var. Hala daha yükselen ülkeme hançer sokmaktan çekinmeyen cemaatin ablaları ve ağabeyleri var. CHP, MHP, SP ve HDP için kendini yırtıp diğer taraftan siyasetin şerrinden Allaha sığınan sahtekârlar var aramızda. Müspet hareket yalanını ballandıran misyonerler var. CHP otobüslerinde gezen, Muğla’da, Tekirdağ’da CHP’ye oy toplayan ablalar, ağabeyler var. Yazıklar olsun bana ki bunların peşinden yıllarca gittim. Veyl olsun bana ki bu Haşhaşı yapıya iyi niyet duygularıyla bağlandım.

             Çalışın ağabeyler, ablalar. Ananızı babanızı arayın, yıllardır görüşmediğiniz yakınlarınızı arayın ve deyin ki AK Parti hariç kime oy verirseniz verin deyin. Bu seçim önemli deyin.

Çalışın ağabeyler ve ablalar. Nabza göre şerbet verin. Milliyetçi AK Partiliyse onu MHP’ye davet edin. Eğer Milli görüş tabanındansa onu itinayla “Milli İttifak” teranesine davet edin. Liberal ve icraata oy veren bir AK Partili ise CHP’ye davet edin. Kürt kökenliyse Kürtçülük edebiyatıyla HDP’ye çağırın. %10 aşılmalı AK Parti Kürtleri mecliste istemiyor APO başkanı meclise çıkaracağız deyin. Her şeyi deyin. Pardon ben bunları niye yazdım ki zaten siz bunları yapıyorsunuz öyle değil mi?

Herifi na-şerife tarif gerekmezmiş. Her şeyi yapabilirsiniz. Her yolu deneyebilirsiniz. Bütün aşağılık taktikleri uygulayabilirsiniz. İnsanî olmayan her uygulama size çok yakışıyor. Devam edin. Biraz daha gayret edin, biraz daha! Sonunda varacağınız yere sizler bile inanamayacaksınız. İstikametiniz değişirken, yol göstericiniz değişirken, Amentünüz değişirken sıcak suyun içindeki kurbağa gibi, İslam Denizinin içine düşen necasete dönüşeceksiniz. Evet, farkına varmadan ne kadar değiştiniz.

Dönün ve bakın kendinize neredeydik şimdi nerdeyiz deyin. Tek Türkiyeci, Ultra Milliyetçi Dumanlı; Gülten Ablası ile arka kapılarda görüşüyor. Dönemin başbakanı parti kurun dediği zaman da zorunuza gidiyordu. Bizim siyasetle işimiz olmaz diyordunuz. Bu mu siyasete olan uzaklığınız. Ahlaksız siyasetin, kasetçi siyasetin kitabini yazdınız be! Bütün partilerin göbeğine kadar girdiniz. Hatta yatak odalarına kadar girdiniz, hala daha utanmadan edebiyat yapıyorsunuz.         

Çalışın dediysek utanarak çalışın canım! Söylenecek sözünüz yoktur. Söyleyecek sözünüz yoktur ama Latif Erdoğan’ı hedef gösterebilirsiniz. Dayak attırtabilirsiniz.

Ne oldu beyler Latif Bey sizin bir numarlı adamınız değil miydi? Gülenin Küçük Dünyasını o yazmamış mıydı? Gülenci (Gazeteci) yazarlar vakfının başkanı değil miydi? Sizi en iyi o tanımalı değil miydi? Evet, sizleri tanıdıkça çıldırıyorsunuz. Çıldırmaya devam edin

 

Son bir söz daha cemaatten ayrılanlara satılıksınız imasında bulunan Gülen Efendi! Kim bu ülkede APO ile becayiş yaptıysa o satılıktır. Ülkesi dışından milletine ihanet eden biri varsa o satılıktır. Canlarını satıp kefeni koltuğunun altına alanlara satılık diyecek en son cenah paralelci cemaattir. 28 Şubatta ve zor zamanlarda her türlü kılığa giren, her role soyunan başındaki örtüsünü vahdet deyip, teferruat deyip çıkaran bu yapının şimdiki davranışları bile ne olduklarını açıkça göstermekte.

Eski yazılarımda da belirtmiştim. Her hükümet döneminde kuzu olan, her iktidara, her ara rejimlere, darbecilere, paşalara ve maşalara selam duran bu yapı herkesi sevebilmiş fakat sevememe hasletini ise Erbakan hocaya gösterebilmiştir sadece. İmam-Hatipler kapatılırken, kurslara kilit vurulurken susan, başörtülülere hayat zindan edilirken müspet hareket diyenler erkekliklerini AK Parti iktidarı üzerinde denemeye kalkışıyor şimdilerde. Mavi Marmara’da İsrailci, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmelettinci, 7 Haziranda HDP’li   

Ey Paralel Parti (PaPa) mensupları; kelime oyunlarıyla yıllarca maskelediğiniz kanalizasyon ruhunuzu örtemezsiniz artık. Lağım patladı. Hoşgörü hareketi vidanjör hareketine dönüştü. Ve bizler gözümüzü açtık. Tam anlamıyla maymun gözünü açtı. Bizi ve ülkeyi maymuna çevirmek isteyen örgüte dur dendi.

 

Cemaatin paralel uşakları acem oyunlarını çok güzel oynuyor. Nasıl ki İran küffarla değil de Müslümanlarla savaşıyor, paralelin Acem taktiklerini uygulayan Gülen Efendi de sadece AK Parti ve Milli Görüş’le mücadele etmiştir. Bakın ve görün! Sakın Milli İttifak’ı Milli Görüş olarak değerlendirmeyin. O görüş “milsiz görüş”tür artık.  

Mütedeyyin kesime aslan kesilip ladini kesime kol kanat geren, gizlice ittifak yapan, onlara hizmetkârlık yapan kişinin adı Muhterem değil çıbanbaşıdır. Bu çıban Türkiye’yi kansere uğratma potansiyeline sahipti. Fakat hesap edemedikleri bir “uzun adam” onlara tek başına dur dedi.    

            Bazıları niye bu kadar ağır yazıyorsunuz diyebilir. Paralelin TV kanalizasyonlarına baktığımızda, gazetelerine göz attığımızda nasıl kendimizi frenleyelim ki? Beyler kimse kusura bakmasın zor dönemden geçiyoruz. Ülkeme kefen biçiliyor. Ülkemin cumhurbaşkanı meydan meydan geziyor. İşler öyle kolay değil. Herkes inandığı doğruları paylaşacak. Hem işini en güzel şekilde yapacak hem de siyasi oyunları deşifre edecek ve gücünce de paylaşacak. Yaptığımız budur.

Eyvallah.