Pazar'da dün Atatürk Anıtına çelenk sunumuyla başlayan Cumhuriyetin 97. kuruluş kutlamaları, bugün de 15 Temmuz Belediye Demokrasi Meydanında düzenlenen törenlerle devam etti.
Korona virüs salgını nedeniyle katılımın sınırlı tutulduğu kutlamalar, Kaymakam Ayhan Terzi’nin saat 10,30'da makamında tebrikleri kabulüyle başladı.
Demokrasi Meydanında saat 10.45’de düzenlenen kutlamalara Kaymakam Ayhan Terzi, Garnizon Komutanı Hava Yüzbaşı Coşkun Yaşar Kurteş, Belediye Başkanı Ahmet Basa, Cumhuriyet Başsavcısı Sami Kılıç, Kaymakam Refiki Zafer Şahin, daire amirleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Pazar Atatürk Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Reyyan Bulut "Akdeniz’e Doğru" şiiri okudu.
Kutlama mesajlarının okunmasının ardından Kaymakam Terzi, günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı.
“Esarete ve dayatmalara rıza göstermeyen Türk Milleti, istiklaline ve istikbaline kasteden işgalcilere karşı başlattığı Kurtuluş Savaşı'nı, tarihte benzeri görülmemiş bir kahramanlıkla, zaferle taçlandırmıştır.” diyen Terzi, şu ifadeleri kullandı: “Bu büyük zaferin ardından, 29 Ekim 1923 tarihinde de "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ve “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” diyerek ilan edilen Cumhuriyet, Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir. Büyük Önder Atatürk’ün eseri, büyük bir devrim ve milletimize eşsiz bir miras olan Cumhuriyetin ilanının 97. yılını birlikte kutlamanın mutluluğu, coşkusu ve heyecanı içindeyiz. Aradan geçen 97 yılın sonunda artık Cumhuriyetimiz ulu bir çınar olma yolunda büyümesine, gelişmesine devam ediyor. Bugün Türkiye Cumhuriyeti güvenin, huzurun, umudun adı olan büyük bir devlettir. Türkiye için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi olan Cumhuriyet, getirdiği çağdaş açılımlarla Türk insanının ufkunu genişletmiş, bu sayede ekonomik, sosyal ve siyasal hayatımız görülmemiş bir dinamizm kazanmıştır. Cumhuriyetimizin temel hedefi; görevlerini yerine getiren, haklarını kullanabilen, özgüveni gelişmiş, üretken bireyleri topluma kazandırmak olmuştur. Ülkemizde yaşayan herkes hürdür, temel hak ve özgürlükler Anayasa ve kanunlarla çerçevesi çizilen bir sistem içerisinde özgürce kullanılabilmektedir. Herkes, aynı geçmişi ve ortak bir geleceği paylaşmaktadır. Herkes, tasada, kederde ve sevinçte ortaktır. Türkiye Cumhuriyeti, 97 yıldır karşısına çıkan zorlukların üstesinden gelerek yoluna devam etmiş, bilhassa son dönemdeki atılımlar sayesinde, bugün dünyanın yükselen güçleri arasında yer almayı başarmış güçlü bir devlettir. Büyüyen ekonomisi, güçlü demokrasisi, temel insani değerlere olan bağlılığı, ilkeli ve vizyoner dış politikasıyla Türkiye, bölgesinde hatırı sayılan güç Dünya’da da ilham kaynağı olmayı günümüzde de sürdürmektedir. Cumhuriyeti kuran ve bir kez daha kendilerini rahmetle yâd ettiğimiz başta Gazi Mustafa Kemal ile arkadaşlarının yeni devletimiz için belirledikleri bir hedef vardı. Aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal’in bizlere vasiyeti olarak da görebileceğimiz bu hedefin adı, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmaktır. Türkiye ne zaman muasır medeniyet seviyesinde bir kalkınma hamlesi başlatsa, birileri hemen çıkıp Cumhuriyeti korumak ve kollamak adına buna engel olmuştur. Ülkemiz, üzerinde bulunduğu coğrafya itibarı ile politik, stratejik ve ekonomik bir cazibeye sahiptir. Bu nedenledir ki; binlerce yıldır bu topraklarda aynı bayrak altında yaşayan insanlar üzerinde hep plan üstüne plan yapılmış, oyun içinde oyun oynanmıştır. Darbeler, cuntalar, vesayet girişimleri tarihimize Cumhuriyetin kazanımlarına darbe vuran karanlık duraklar olarak geçmiştir. Ancak, tek yürek olmuş milletimiz sayesinde bu oyunlar hep boşa çıkarılmıştır. En son hem bir darbe girişimi, hem bir terör saldırısı, hem de bir işgal teşebbüsü olan 15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlar, milletimizin devletiyle ne kadar bütünleştiğini tartışmasız şekilde bir kez daha teyit etmiştir. 15 Temmuz gecesi aynı ruh, aynı heyecan, aynı azim, bir kez daha dirilmiş, milletimiz tamamen kendi iradesiyle sokaklara, meydanlara inerek ülkesine, devletine, bayrağına, ezanına sahip çıkmıştır. Milletimiz, yeni işgal girişimlerine karşı da, İstiklal Harbi'ndeki kararlılıkla mücadele edeceğini, o gece tüm dünyaya göstermiştir. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, vatanımıza, istiklalimize, geleceğimize kast eden hiçbir saldırı başarılı olamayacaktır. FETÖ mensubu hainlerin silahlarına göğsünü siper ederek özgürlüğüne, demokrasisine ve devletine sahip çıkan milletimizin azmini gören düşmanlarımız önümüzde diz çökmeye mahkûmdurlar. Biz bir oldukça bundan sonra yapılacak tüm hain planlar da bozulmaya mahkûm olacaktır. Unutmayınız ki; Hak ve Hürriyetlerden yoksun toplumların ayakta kalmaları ve yaşamaları mümkün değildir. Bu nedenle, bizlere, gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti’nin Ülkesi ve Milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, Atatürk İlke ve İnkılâplarını koruyup kollamak olmalıdır.”
..:: video ::..