Rize için herkese görev düşüyor!

RTSO Başkanı Ömer Faruk Ofluoğlu ile Rize’ye yapılan veya yapılamayan yatırımları konuştuk. İşte Ofluoğlu’nun Ovit yolundan Rizespor’a kadar çeşitlendirdiğimiz sorulara verdiği cevaplar.

Röportaj: Dilek ASLAN
PAZAR53: Ovit yolunun yapımına Rize’nin kurtuluş gözüyle bakıyorsunuz. Öyle bir söyleminiz oldu. Neden, bu konuyu biraz açar mısınız?
OFLUOĞLU: “Rize, arkası dağlarla çevrili Karadeniz’deki en doğudaki şehrimiz. Bu şehrin ticari yönünü muhakkak geliştirmemiz lazım. Bir ara Gürcistan- Sarp kapısının açılmasıyla kısmen halletmiş gibiydik ama şu anda Gürcistan’daki yeni yapılanma maalesef şehir olarak Rize’nin aleyhine. Yeni yapılanmayla, oradaki sistemlerin daha da oturmasıyla Rize lojistik özelliğini kaybetti. Gürcistan, Azerbaycan, Kafkasya’daki ülkeler direkt olarak fabrikalarda çalışmayı uygun gördüler. İhracatımız her geçen gün azalıyor, her geçen gün de azalacaktır. Onun için bizim şehrimizin Güneyiyle bağlantımızı kuvvetlendirmemiz lazım. Deniz yoluyla bölgemize gelen ürünler oraya gidecektir. Bir de bu yolun transit olma özelliği vardır. Rize hem GAP’a, hem Gürbulak sınır kapısına en yakın limandır. Bu çok önemli. Kilometre olarak yakınlığı yolumuzu yaparak çok avantajlı duruma geçeriz. Mutlaka bu yolun açılması gerekiyor. Rize limanının işler hale gelmesi için de bu çok gerekli. Şu anda Rize limanı çok üst kapasitede çalışıyor. Bu kapasitenin daha da yükseltilmesi lazım. Bunun da tek çözümü Rize’nin Güney bağlantı yolunun yapılması lazım. Bu yol bizim bölgemizdeki işsizlik problemini de çözecektir, şu andaki ticari sıkıntıları da giderecektir”

PAZAR53: Elimizdeki veriler, Rize’de 2002’den bugüne işsizlik oranının arttığını gösteriyor. Rizeli Başbakanların görev aldığı ülkemizde bu oranın açılması neyle izah edilebilir. Acaba Rizeliler Başbakan’dan yeteri kadar yararlanamıyor mu?
OFLUOĞLU: “ Başbakan’ın Rizeli olması ilimiz için çok önemli bir faktör. Bu geçmişte de böyleydi, bugün de. Ama günümüzde dünyada ve ülkemizde uygulanan yeni ekonomik yapılanmada artık devlet iş alanları yaratmıyor. Bizim lokomotif sektörümüz çay. Tabi Çaykur yüzde 60’a yakın kapasite sağlıyor. İşsizlik Rize’de yükseldiğinde ne yapalım? Haydi, Çaykur’a 5 bin kişi alalım. Geçmişte Çaykur zarar ediyordu. Çaykur’un zararı hazineden karşılanıyordu. Neticede hepimizin cebinden gidiyordu. Bu çok reel bir çözüm değil. Gerçek anlamda işadamlarımızın teşvik edilerek üretime ve dolayısıyla istihdam dönük yatırımların yapılması gerekiyor. Onun için bizim geçmişte çok büyük eksikliğimiz oldu. Bu eksiklik organize sanayi bölgemizin olmayışıdır. Bizim bu dönemde en fazla üzerinde durduğumuz organize sanayimizi hayata geçirebilmek. Organize sanayimiz hayata geçmiş olsaydı reel anlamda yatırım yapacak 10’un üzerinde işadamımız var. Bu rakam aşağı yukarı üç binin üzerinde bir istihdam anlamına geliyor. O istihdamı sağlayabilirsek Rize’deki işsizliğin önemli bir kısmını halletmiş oluruz. Ama maalesef organize sanayinde istediğimiz hedefe ulaşamadık. Bunun sebebi de ne bizden ne de hükümetten kaynaklanıyor. Hükümetimiz, Sanayi Bakanlığımız tabiî ki sayın başbakanımızın destekleriyle bize gerekli olan bütün ödenekleri çıkardılar. Organize sanayi yönetiminin hesabında”
PAZAR53: Peki Adalet Bakanlığı orada devam eden mahkemeleri hızlandıramaz mı?
OFLUOĞLU: “ Yargıya dışardan müdahale etmek mümkün değil. Yargı bağımsızdır. Oradaki hakimlerin vereceği kararlar ve yasal yolları vardır. Arkadaşlarımız yasal haklarını kullanıyorlar. Ben arzu ederdim ki, keşke bu iş yasal yollara girmeseydi. Organize sanayi yönetimiyle oradaki vatandaşlarımızın arasında sulh yoluyla çözülseydi. Ama olmadı”
PAZAR53: OSB’nin ne kadar bir alanı olması gerekiyor, şu an elinizde ne kadar alan var?
OFLUOĞLU: “Şu anda bizim kamulaştırdığımız 320 bin metrekare alanımız var. Ama bunun 320 bin metrekaresi blok bir yer değil. 550 bin metrekare yerin içerisinde dağınık bir şekilde. Şu anda biz 329 bin metrekareyle başlayalım da arkasını sonra kamulaştırırız diyemiyoruz. Çünkü öyle bir imkânımız yok. Ya da fiziksel olarak bu mümkün değil. Bizim şu anda normalde 330 bin metrekare ilk etapta 550 bin metrekare yeri kamulaştırıp yatırımcıların hizmetine sunmamız lazım. Burayı biliyorsunuz teşvik de var. Mahkemenin vereceği kararı bekliyoruz. İnşallah bilirkişi tayin edecekler. Yasal bir şekilde hızlanabileceği kadar elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz”
PAZAR53: Rize’de geçmişte açılan serbest bölgeye bir umut olarak bakılıyordu. Ama bildiğim kadarıyla serbest bölge atıl bir vaziyette sanki. Bunun sebebi nedir?
OFLUOĞLU: “Türkiye’deki birçok Serbest Bölge atıl durumda. Yani yalnız Rize Serbest Bölgesi atıl durumda değil. Bugün Trabzon’daki Serbest Bölgenin durumu da çok iç acıcı değil. Diğer Serbest Bölgeler de aynı durumda. Sadece Mersin Serbest Bölgesi çalışıyor. Serbest Bölgeye biraz bizim özel çay fabrikaları girdi maalesef. Yani Trabzon kurdu biz de kuralım. Yani ihtiyacımız var mıdır, çalışır mı, verimli olur mu, olmaz mı? Çok ince etüt etmeden kurduk. Bu, şu anda bir kangren şeklinde duruyor. Çok önemli. Rize’de arazi hakikaten çok kıymetli. Arazimiz çok kıt. O kadar verimli, 85 bin metrekare yerimiz maalesef onlarca yıldır atıl durumda duruyor. Serbest Bölgenin Çaykur ile de problemi var. Mahkeme konusu var. Serbest Bölge yönetimiyle Çaykur bir araya gelip Serbest Bölgeyi ya daha küçük bir alana taşıyacak. Burası liman da olabilir. Bence Serbest Bölgelerin limanda olması lazım. Gümrüğümüzün yeri de yanlıştır. Gümrüğün de limanda olması gerekir. Çünkü liman şehirlerinde gümrükle liman arasında 10 kilometre bir mesafe hiçbir şehirde yoktur. Sadece bizde vardır. Yanlıştır. Serbest Bölgeyi de, gümrüğü de küçülterek limanın içerisinde bir yere alınması lazım. Çünkü ilerde bir daha kurma şansımız olmayabilir. Ama boyutunu küçültmek lazım. Yani budamak lazım”
PAZAR53: Bir de stat projesi gibi tüketime yönelik iş imkânları yerine üretime dönük fabrikalar açılsa daha faydalı olmaz mıydı şeklinde eleştiriler var. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
OFLUOĞLU: “ Sahil yolumuz bitti. Eskiden en yakın komşu şehirlerimizle mesafe bir buçuk saat ise bugün yarım saat sürüyor. Yarım saatlik bir mesafede her türlü cazibe merkezini kapsayan bir il var. Bizim ve bölgemizin bir alım potansiyeli var. Bugün Trabzon’da Dünya Ticaret merkezinin yanında bir alışveriş merkezi inşaatının temelleri atıldı. Şu anda inşaatı devam ediyor. Hem de Yomra’da. Yani Trabzon’dan bize daha yakın. Ondan 4–5 kilometre ilerde eski Trabzon 100. yıl parkının içerisinde Hollandalıların yaptığı bir alışveriş merkezinin de temelleri atıldı. Biz şehrimizde böyle bir cazibe merkezi oluşturamazsak talep gücünü, alım gücünü burada tutma şansınızı kaybederiz. Bizim insanımız yarım saatlik mesafeye gidecek ailesiyle orada yemeğini yiyecek. Gitsin tabi. Ama oradan da günün birinde desinler ki, Rize’de de güzel bir yer var. Haydi, bu hafta sonu da Rize’ye gidelim. Rize’nin çıkışını kapatamayacağımıza göre aynı cazibe merkezini Rize’de oluşturmak mecburiyetindeyiz. Ondan dolayı bu proje Rize için çok önemli bir yatırımdır. Rize’de Üniversite kanunu çıktı. Birçok gencimiz Rize’ye gelecek. Rize Üniversitesinin tercih edilen bir Üniversite olması için sosyal yaşamı da çok önemlidir. Yani gençler hayata sadece okula gidip akşam yatmak olarak bakmıyorlar. Boş zamanlarında bir takım sosyal faaliyetlerde bulunabilecek alanlar da istiyorlar. Alışveriş, bütün imkânların alt yapısıdır. Yapılacak olan alışveriş merkezi olimpik yüzme havuzu, kapalı spor salonu sosyal yapının temel taşlarındandır. Bunlar Rize için çok verimli bir projedir. Tabii ki sanayi yatırımlarımız da olsun istiyoruz. Onun için zaten organize sanayiyle bu kadar mücadele ediyoruz. Ama bu şirket bizim için özelliği olan bir kuruluş. Bu şirketin ortaklarının hemen hemen tamamına yakını bölgemizin insanı. Bunlar bu şirketin getirisini de yarın Rize’ye yatıracaklar. İşte bunun arkasından daha çok istihdam sağlayacak yatırımlar da yapılacaktır. Bunların hepsi tabi bir günde yapılması mümkün olmayan şeyler. Bu proje aşağı yukarı yüz trilyon liralık bir proje”
PAZAR53: Rize’de dağ ve yayla turizmi var. Turistik tesisler talebi karşılamıyor. Rizeli işadamları olarak sizin turizme yönelik bir çalışmanız var mı?
OFLUOĞLU: “Az önce bahsettiğim alışveriş merkezi yalnızca alışveriş merkezi değil. Onun hemen yanında, içerisinde 500 kişilik bir kongre salonu olan dört yıldızlı otel projesi de var. Şu anda Turizm Bakanlığı ile TOKİ bölgemizde bir tane beş yıldızlı otel yapma kararı aldı. Sayın Bakan zaten buradayken de ifade ettiler. Onların bir tanesi de Rize’mize yapılacak. Bunun şu andaki çalışmaları büyük bir ihtimalle serbest bölgedeki alanda yapılacak. TOKİ hemen 15–20 dönümlük hazır yer istiyor. Düşünülürse bütün spor kompleksleri orada. Beş yıldızlı otelimiz de orada. Yani o alan o şekilde gelişecek”
PAZAR53: Salarha- Güneysu- İkizdere ve Fırtına çayları üzerinde HES kuruluyor. Ama Yargıtay İkizdere Cevizli’deki HES’ i durdurma kararı aldı. Hidro Elektrik Santralı toplum ve çevre açısından ne kadar karlı, ne kadar zararlı?
OFLUOĞLU: “HES’ler ülkemiz için son derece gerekli yapılardır. Biz ülke olarak enerjimizde tamamen dışa bağlı bir ülkeyiz. 11 milyon dolar civarındaki kaynak her sene enerji için dış ülkelere akıyor. Enerji bakanlığımızın açıklamalarına göre çok yakın tarihlerde elektrik sıkıntısı çekmeye başlayacağız. Ülkemizi, sanayimizi ve ekonomimizi geliştirmemiz açısından üretilen her enerjiye ihtiyaç var. Tabiî ki her yatırım çevremizi biraz değiştirir. Yani çevreyi değiştirmeyecek herhangi bir yatırım yok. Fabrika yapsanız da değiştirilir, otel yapsanız da değiştirilir, park bile yapılsa değiştirilir. Bugün dünyada çevreci olarak bilinen kuruluşlar bile HES’leri çevreci santral olarak tanımlarlar. HES’lere karşı çıkmak ya bilgi eksikliğinden ya da ülkenin kalkınmasını istememekten kaynaklanıyor. HES’lerin yapıldığı bölgelerdeki insanlar bu santrallere destek vermesi gerekir. Yoksa yarın hep beraber karanlıkta kalacağız. Rize’de HES kurmak için sekiz tane şirket var. Bunun dışında bölgemizde en büyük HES’i yapan SANKO’nun 80 MGW’lık bir santralı var. Çalık grubunun yine Güneysu’da kuracağı 30 MGW’lık bir projesi var”
PAZAR53: Son olarak biraz da spordan konuşalım. Ç.Rizespor’ un süper ligdeki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
OFLUOĞLU: “ Türkiye’nin birçok büyük şehrinin süper ligde takımı yok. Rize hem nüfus, hem de yüzölçüm olarak Türkiye’nin en küçük illerinden biri olmasına rağmen süper ligde takımı var. Bu bizim için çok büyük başarıdır. Cengiz ailesi bu konuda elinden geleni yapmıştır, yapmaya da devam ediyor. Elbette ki bu işler yalnız olmaz. Herkes elini taşın altına sokmalı. Sayın Ekrem Cengiz’in de söylediği budur. Şu anda da öyle bir girişim vardır. Yeni yapılmakta olan spor tesisi için Rize Yatırım A.Ş. 3 milyon doları Rizespor kulübüne aktarmıştır. Bu önemli bir destektir. Bu desteklerin sürmesi gerekir. Rize’nin ve Rizespor’un gelişmesi için bu şarttır”

RÖPORTAJ Haberleri

HEKİMLİKTEN SİYASETE UZANAN YOL
STK'LAR NE YAPIYOR?
İLÇE BAŞKANI KONUŞTU
BANKO İLE ÖZEL SÖYLEŞİ
BELEDİYE DEĞİŞECEK Mİ?