Rize ve esrar!

Osman YAZICI

Pazar 53’de okudum. Rize Barosu Başkanı Av. Ateş Hatinoğlu, Rize’de esrar kullanımının çok yoğun olduğunu belirterek, ailelerinin çocuklarına sahip çıkması gerektiğini söyledi. Başkan ayrıca silah kaçakçılığının da arttığına dikkat çekti.

Doğrusu çok şaşırdım. Araştırılması ve üzerine gidilmesi gereken konudur. Rize ve esrar... 15–16 yaşındaki çocuklarda yaygın.

Rize başta olmak üzere, Karadeniz yıllardan beri teröre bulaşmadı, uyuşturucuya yanaşmadı. Hem dinine bağlı, hem de cumhuriyetine sevdalı kaldı. Şimdi ne oluyor?

***

Rizeli kavga eder, asabıdır. Arzu etmiyoruz; ama bazen de cinayete işleniyor. Silah kaçakçılığı demeyelim; silaha haşlaktır, meraklıdır. Bunları anlayabiliyorum. Ama Rizeli, dahası Karadenizli esrar içmez, almaz, satmaz. Böyle olmak zorunda.

Eğer yazılanlar, söylenenler doğruysa ki, bunu Baro başkanı söylüyor. Durum çok vahim. Rize alarma geçmeli, olağanüstü önlemler alınmalı, polis- vatandaş el ele verip, gençlerimizi zehirleyenleri bulmalı...

Başka çare yok...

Rize’de birinci gündem maddesi bu olmalı… Başbakan Erdoğan’ın kulağına giderse ki, gidecektir. Buna el koyacak, İçişleri Bakanlığını alarma geçirecektir. Gençlerimizi zehirleyenlerin bulunması için Bakan Yazıcı devreye girecek. Ali Bayramoğlu buna el atmalı, il Başkanı Karal, bunu birinci gündem maddesi yapmalıdır. Biz de, bir Rizeli olarak, bunun takipçisi olacağız.

Rize ve esrar... Çok şaşırdım çok...

***

Yahudi’ye dokunan yanıyor. İsrail Ankara Büyükelçisini protesto eden KTÜ’lu öğrencilere Trabzon Cumhuriyet Başsavcılık tarafından dava açılıyor. Yargıya intikal etmiş konuyu eleştirecek veya yorum yapacak değilim. Ancak bölgemizde cirit atan, burnumuzun dibine kadar giren, bölgemizi kuşatan, gelecek hesaplar yapan İsrail’e de birkaç sözümüz var.

Bu gençler savaş suçu işleyen, masum insanları katleden bir devletin elçisini protesto etti. Askerimizi öldüren, ülkemizi bölen teröristlere yarım saatte beraat, bu öğrencilerimize dava..

Yoruma gerek var mı?