- RTEÜ Tıp Fakültesi Kovid-19 Yetkilendirilmiş Tanı Laboratuvarı İl Koordinatörü Doç. Dr. Ayşegül Çopur Çiçek: - "İnsanların yaşam tarzı olarak iç içe yaşamayı sevmesi, kayıkhane ve kahvehane muhabbetlerinin fazla olması maalesef Rize'deki oranların düşmemesinde çok önemli etken"
- "Pandemi bitmediği halde bitmiş gibi davranıyoruz. Aşı bu işin emniyet kemeri ise maske, mesafe, hijyen de diğer kurallarını oluşturuyor, hem aşımızı olup hem de diğer kurallara uyarak bütün halinde pandemi ile mücadele edeceğiz"
MUHİTTİN SANDIKÇI
RİZE (AA) - Rize'deki Kovid-19 vakalarındaki artışı değerlendiren Recep Tayyip Erdoğan Üniverisitesi (RTEÜ) Tıp Fakültesi Kovid-19 Yetkilendirilmiş Tanı Laboratuvarı İl Koordinatörü Doç. Dr. Ayşegül Çopur Çiçek, "Daha önce Delta varyantlarımız yüzde 25-30'lardayken şu anda yüzde 70'lere kadar çıkmış durumda. Deltanın bulaştırıcılığının diğer varyantlara göre 2,5-3 kat daha fazla olduğunu biliyoruz. Bunun etkisinin yansımış halini gördük." dedi.
RTEÜ Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Tıbbi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Kovid-19 Yetkilendirilmiş Tanı Laboratuvarı İl Koordinatörü Doç. Dr. Çiçek, AA muhabirine, Sağlık Bakanlığının hazırladığı illere göre her 100 bin kişide görülen Kovid-19 vaka sayılarında ilk sırada yer alan Rize'de, vaka sayılarının bir haftada 100 binde 614'ten 653'e çıktığını söyledi.
Rize'de yaşam biçiminden dolayı vaka sayılarının düşmediğini öne süren Çiçek, "Dışarıdan çok fazla çay göçü var. Sosyal hareketliliğin çok fazla olduğu bir il, yaz aylarında bu hareketliliğin iyice arttığını gördük. Bu nedenle maalesef Rize'de oranlarımız düşmüyor. İnsanların yaşam tarzı olarak iç içe yaşamayı sevmesi, kayıkhane, kahvehane muhabbetlerinin fazla olması maalesef Rize'deki oranların düşmemesinde çok önemli etken." dedi.
Çiçek, hastalarda akraba bağlarının yüksek olduğunun görüldüğüne işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Laboratuvar sonuçlarına baktığımız zaman aile içi kümelenmelerin oldukça fazla olduğunu görüyoruz. Bu da yakın temasın çok fazla olduğunun, hala maske, mesafe kurallarına çok dikkat edilmediğinin laboratuvara yansımış hali oluyor. Daha önce Delta varyantlarımız yüzde 25-30'lardayken şu anda yüzde 70'lere kadar çıkmış durumda. Deltanın bulaştırıcılığının diğer varyantlara göre 2,5-3 kat daha fazla olduğunu biliyoruz. Rize'de bunun etkisinin yansımış halini gördük. Şu anda raporladıklarımızın çoğunluğu Delta varyantı. Bulaştırıcılık yüksek olduğu için oranlar da yüksek gidiyor."
- "Servisler dolu, yoğun bakımlar dolu"
Sağlık kuruluşlarında yoğunluk yaşandığını aktaran Çiçek, "Hastaların genel seyrine baktığınızda servisler dolu, yoğun bakımlar dolu. Daha genç yaş grubuna indi. Gebe hastalarımız var. Bu da Delta varyantının sadece bulaştırıcı etkisi ile kalmadığının, kliniklere de yansıdığının en büyük göstergesi." ifadesini kullandı.
Doç. Dr. Çiçek, kulaktan dolma bilgilerle aşı karşıtlığı oluştuğuna değinerek, "DNA ile oynanması, çip takılacağı, kısırlığa sebep olacağı, uzun dönem etkileriyle ilgili birtakım gerekçelerle henüz ülke olarak tam aşılamada istenilen seviyede değiliz. Ne zaman toplum bağışıklığının tam sağlanması için istenen yüzde 80 gibi bir orana ulaşırsak, o zaman toplum bağışıklığından söz edeceğiz. Pandemi bitmediği halde bitmiş gibi davranıyoruz. Aşı bu işin emniyet kemeri ise maske, mesafe, hijyen de diğer kurallarını oluşturuyor, hem aşımızı olup hem de diğer kurallara uyarak bütün halinde pandemi ile mücadele edeceğiz." diye konuştu.
Vaka sayılarında en yüksek il olmanın üzüntüsünü ve yoğunluğunu yaşadıklarını dile getiren Çiçek, güzel birinciliklerle anılmak istediklerini kaydetti.
Ayşegül Çopur Çiçek, aşılanmanın bir an önce yapılması, aşı karşıtlığı oluşturulmaması, aşı ile birlikte maske, mesafe, hijyenin tam uygulanması gerektiğini vurgulayarak, Delta varyantında sosyal mesafenin 1,5 metreden 2 metreye çıkarıldığını, bunlara uyulduğu sürece normalleşmenin çok daha hızlı olacağını sözlerine ekledi.