Bir takımın yeniden yapılanmasında ideal olan, açılımı iyi yapmaktır. Bu yüzden öncelikle tüm camianın kabullenebileceği bir plan yapılmalı ve bu konudaki samimiyete ve plana bağlı kalınacağına herkes inandırılmalıdır. Bununla da Rizespor kesinlikle doğru şekilde yeniden yapılanmak zorundadır.
Bu yapılmadığı takdirde sıkıntıların büyümesi kaçınılmazdır. Görünen köy kılavuz istemez, manzara gayet açık ve net. Dolayısıyla günü kurtaran küçük hedeflerden vaz geçip uzun vadeli bir plan yapmak şarttır.
Alt yapıya eğilmek, önem vermek bir fıçıdan hortumla su çekmeye benzer. İlk çektiğinizde o su genzinize kaçabilir, doğru zamanlamayla hortumu aşağıya doğru tutamazsanız su geri gider. Kendi kendine akması için uğraşmanız gerekir ama bir de akmaya başladı mı başka bir emek sarf etmenize gerek kalmaz. Bir de bakmışsın, Hüsnüler, Hasanlar, Oktaylar, Hakanlar, Tuncaylar gelmiş. Al gözüm seyreyle.
Eğer tüm bunları bir de doğru teknik adam yönetiminde yapılırsa başarı gelmeye başlar. Hayal bile elde edemeyeceğin başarılar elde edersin.
Hemen belirteyim, Rize Sportif AŞ’de Muharrem Kasap gibi bir alt yapı delisi de var. Bu da bir fırsattır. Eğer Kasap’a yeterli şans ve imkân ile bütçe verirsen bazı şeylerin değişimi mümkün. Şimdilik bu verilmiş gibi görünüyor. Ancak muhtemelen göstermelik bir ilgiyle Kasap’ın da heyecanı öldürülür ve alt yapı yine üvey evlat olur. Dilerim yanılırım. Asıl olan alt yapıya önem vermek, iyi bir alt yapı tesisini yapmakla geçer. Mevcut olana makyaj yaparsan sadece göz boyarsın. Tesisini yaparsan alt yapı da bir Rönesans gerçekleştirmiş olursun. Gerisi teferruat.
Futbolda asıl olan istisna yaratmak, zemini ve temeli olmayan yerde başarıyı yakalamaktır.
Rizespor şimdi yeniden yapılanarak yeni bir kadro kurma çabası içinde. Geçen yılda önceki yılda ve daha öncede olduğu gibi. Peki, yapılanma oldu mu? Olmadı. Şimdi olacak mı? Umarım olur. Her sezon 3 hoca değiştirme geleneğine sahip olan Rizespor, Ümit Kayıhan ile yeni bir takım oluşturacak. Kayıhan, bıçak sırtında kaldı. Çünkü mevcut yönetimin yarısı hocanın devam etmesini istemiyordu. Ekonomik şartlar ve çeşitli nedenlerden dolayı devam kararı alındı. Rizespor’da tam bir güven ve desteğin olmadığı bir yerde başarısızlığın faturası yine teknik kadroya yani Kayıhan’a kesilecek. Bugün transferi yapanların bile hocalarına güveni yok.
Peki, ne olacak? Bol bol transfer olacak. Rizespor’da bundan farklı tablolar görüyor muyuz sezon başından sonuna kadar?
Sezon başladı, gidişatta bir aksama oldu, hemen yeni transfer yap. Çünkü kurtuluş orada. Olmadı; teknik direktörü değiştir, gerilimi artır, gündemi değiştir. Daha da olmadı yöneticiyi değiştir. Rizespor’da başarısızlığın faturasını yöneticiler ödemez. Futbolcular ve hocalar öder. Başarısızlıkta baş sorumludurlar. Bu yapı da Rizespor’un istikrarını ve gelişimini engellemiştir. Böyle devam ederse de sonuçlar hep aynı olacak ve yerimizde sayacağız.
Önemli olan gelinen bu aşamadan sonra bütün bunların analizini, gelecek için yapmaktır. Güzelim tesisler yolgeçen hanına dönmüş. Rizespor futbol takımında ve kulübünde sistem ve kurumlaşma adına yapılması gereken daha çok şey var. Rizespor’u yönetenler yüklendikleri misyonun gereklerini bakalım nasıl yerine getirecekler.