Fatih Sultan Kar
Yıllık iznim boyunca devamlı uğradığım Rizespor'un emektar futbolcusu Harun İlik'in dükkânında bir dönem ilimiz sporuna büyük katkıları dokunan yıldız futbolcuları görme onlarla sohbet etme imkanı yakalıyordum. Harun İlik ağabeyimin yardımı ile bir dönem futbolcu olarak izlediğim Hüsnü Kürkçü, Hüseyin Hemşinlioğlu, Harun İlik, Süleyman Kalafat , Mehmet Ali Karaca ve Ömer Tornacı benim için için bir araya geldiler ve eski günleri yad ettiler..
Rizespor'un yıldızları : ( Soldan sağa ) Hüseyin Hemşinlioğlu, Süleyman Kalafat ,
Mehmet Ali Karaca, Harun İlik, Ömer Tornacı ve Hüsnü Kürkçü
Hüsnü Kürkçü : O kadar sevinmiştim ki sanki yeniden doğmuş gibiydim
1970 yılında dönemin Rizespor yöneticileri alt yapının önemini kavrayarak Rizespor Genç Takımı'nı oluşturuyorlardı. Hüsnü Kürkçü'de aynı yıl Rizespor Genç Takımı'na dahil oluyordu. Burada ortaya koyduğu meziyetleri Rizespor yöneticilerinin gözünden kaçmıyor ve 1973-74 futbol sezonunda amatör lisanla Rizespor A Takımı'na yükseliyordu. A takımda bir yıl başarı ile top koşturan Kürkçü, 1974-75 futbol sezonunun başında 1. ligde yer alan Orduspor' a transfer oluyordu. Hüsnü Kürkçü, Orduspor'da bir yıl gibi kısa bir süre futbol oynamasına karşın Ordulular'ın sevgisin kazanıyor, 1975-76 sezonunda tutkunu olduğu Rizespor'a geri dönüyordu.Ve futbolu bıraktığı Kürkçü 8 Ağustos 1988 tarihine kadar Rizespor'a Kaptan ve futbolcu olarak büyük emekleri dokunuyordu. Dile kolay başarılar ve hatıralarla dolu on beş yıl. O yıllara bir yolculuk yapalım diyoruz ve Hüsnü Kürkçü'den unutamadığı iki hatırasını dinliyoruz: 1980-81 sezonu vatani görevimi yapmak için askere gitmiştim. Rizespor flaş bir takımdı. Bütün takımlara kök söktürüyordu. Osman, Zafer ve Sinan 'dan muhteşem bir üçlü oluşturulmuş, Rizespor tüm takımların korkulu rüyası olmuştu. Ama ligin ikinci yarısının son maçlarında Rizesporlu futbolcular üzerine görsel ve yazılı basında yapılan açıklamalar takımı olumsuz yönde etkileyerek ve bazı dış etkilerle Rizespor küme düşmüştü. Bu olay beni çok etkilemişti. En çok sevindiğim olay ise; 1987-88 sezonuydu. 1. ligde oynuyoruz. İki maçımız vardı. Biri Sakarya deplasmanı, diğeri de kendi sahamızda Bursaspor'du. Durumumuz kötüydü ama bu iki maçı da almamız gerekiyordu. Sakaryaspor ile öyle bir maç oynuyoruz ki tüm Türkiye bizi izliyor. Top bir o kaleye, bir bu kaleye gidip geliyordu. Müthiş bir maç oynuyorduk. Maçın sonlarına yaklaşıyorduk. 3-2 yenik durumdaydık. Bir gol atarak durumu 3-3 yaptık ama bize yetmiyordu. Mutlaka kazanmamız gerekiyordu. Son dakikaları oynuyorduk ve atak üstüne atak yapıyorduk. Son dakikaydı ve müthiş bir gol atarak 4-3 öne geçerek maçı kazanmıştık. Mutluluktan uçuyorduk. Artık Bursa maçını düşünmeye başlamıştık ve son hafta Bursaspor'u yenerek kümede kalmıştık. O kadar sevinmiştim ki sanki yeniden doğmuş gibiydim. Bu iki maçı hiç unutmam.
Hüsnü Kürkçü'nün Teknik Direktör, Takım Kaptanı ve futbolcu olarak Rizespor'a büyük emekleri dokunuyordu
Mehmet Ali Karaca : Başarımızın arkasında büyük bir dayanışma vardı
Mehmet Ali Karaca Rizespor'da başarılı futbolculuğu'nun yanında sosyal bir insan olarak ta takdir kazananmış. Sürekli kitap okur ve müzikteki yenilikleri takip eder. Rize'li ünlü şair ve yazar İbrahim Karaca'nın kardeşi olan Mehmet Ali Karaca şu anda Rizespor alt yapısında görev yapıyor. Çaykur Rizespor, Elazığspor ve Pazarspor'da futbol oynayan ve 11 yıl Rizespor formasını giyen Karaca Rizespor'la ilgili bir hatırasını bizlerle paylaşıyor : 1987-88 sezonunda kızılca hamamda kamptaydık. Otelde dahili telefonlarla birbirimize şakalar yapıp neşeleniyorduk. Bir akşam üzeri sol bek Harun, kaleci Adil'a ben Şekersporun genel kaptanıyım. Seni geçen sezon seyrettim.Çok beğendim. Bizde oynamak ister misin? Şeklinde teklif götürdü. Adil de seve seve deyip otelin önünde buluşma saati verip beklemeye başladı. Adil'in gecenin ayazında iki saat otelin önünde turlamasını ben ve diğer futbolcular otel odasından seyrediyorduk. Daha sonra diğer futbolculara da böyle şakalar yapıyorduk. Bizde büyük bir dayanışma vardı. Saha da ve antremanlarda ciddiyet ön plandaydı. Ama serbest saatlerde birbirimize şakalar yapıyorduk. Bu konuda en uzman kişi Harun İlik'ti. O telefonda karşı tarafı işletirken asla açık vermezdi.
Mehmet Ali Karaca Rizespor'da başarılı futbolculuğu'nun sosyal bir insan olarak ta takdir kazananmıştır
Ömer Tornacı : Bir zamanlar birlikte top koşturduğumuz futbolcu arkadaşlarla bir araya geliyor, o günleri yad ediyoruz.
Ömer Tornacı, Esnafspor, Çaykur Rizespor, Çayelispor, Bayburtspor ve Pazarspor'da futbol oynadı. 1981-1985 yılları arasında Rizespor'un formasını giydi.Şuanda Rizespor alt yapısında görev yapıyor. Tornacı Bir hatırasını bizimle paylaşıyor : 1983-84 sezonunda Mardinsporla Mardin de karşı karşıya geldi. Maça çok iddeslı başladık. Daha maçın onuncu dakikasında Mardinsporun stoperi bir fırsatını bulup benim karnıma dirsek attı, yere düştüm. Acımdan kıvranıyordum, hakem oyunu durdurdu. Yanıma geldi. Oyuna devam edip edemeyeceğimi sordu. Bende devam edemeyeceğimi söyledim. Cesarettin Alptekin Hocam beni değiştirmek zorunda kaldım. O günleri düşündükçe hatıralar gözlerimde canlanıyor. O zamanlar birlikte top koşturduğumuz futbolcu arkadaşlarla bir araya geliyor, o günleri yad ediyoruz.
Ömer Tornacı 1981-1985 yılları arasında Rizespor'un formasını giydi
Harun İlik : Sakaryaspor maçında üç gol atan Muharrem'e sevinçle nasıl saldırdık hala unutamıyorum.
Harun İlik, Rizespor, İstanbul Galata, Gönenspor , İstanbul özel idare ve Pazarspor da futbol oynadı. On iki yıl Rizespor forması giydi. Hırslı futbolu ve örnek kişiliği ile göz dolduran Harun İlik bir hatırasın bizimle paylaşıyor : 1987-1988 sezonunda liglerin bitimine üç hafta kala deplasmanda Sakaryasporla maçımız vardı. Bu maçta mutlaka galip gelmemiz gerekiyordu. Maçı alırsak ligde kalma ümidimiz sürecek, kaybedersek ligde kalma ümitlerini tamamen yitirecektik. O hafta takım olarak çok gergindik. Maça çıkarken stres içindeydik. Maç öyle bir hale geldi ki, 3-1 malup duruma düştük. Bir anda maç başındaki gerginlik ordan kaktı ve hırsa dönüştü. Şansımızın yardımı ve son dakikada attığım golle maçı 4-3 kazandık. Maçta üç gol atan Muharrem'e sevinçle nasıl saldırdık hala unutamıyorum.
Harun İlik, hırslı futbolu ve örnek kişiliği ile göz doldurdu
Hüseyin Hemşinlioğlu : Maç sonrası hem Fruko'yu hem de Muharrem Kürkçü'nün beğenisini kazandım
On dokuz yıl Rizespor formasını taşıyan, dokuz yıl takım kaptanlığı görevini başarı ile yürüten Hüseyin Hemşinlioğlu'na centilmenliği ve güzel ahlakından dolayı Rizespor taraftarları Kuzu lakabını takmışlardı. Rizespor, Çayelispor, Zonguldakspor'da futbol oynayan Hemşinlioğlu Rizespor'la ilgili bir hatırasını bizimle paylaşıyor : Rize Sanat Enstitüsü'nün bahçesinde oynanan bu özel maçı izleyenler arasında Rizespor (Amatör) Kulüp Başkanı Muharrem Kürkçü da vardır. Gençlerle iddiasına maça tutuşurlar. Maçı kazanan takıma dönemin meşhur içeceği Fruko ısmarlanacaktır. Ben Gençler takımında yer alırım ve o maçta mükemmel bir futbol sergilerim . Maç sonrası hem Fruko'yu hem de Muharrem Kürkçü'nün beğenisini kazandım. Daha sonra o zamanki renkleri sarı yeşil olan Rizespor Amatör Kulübüne dahil edilir, okul ile futbolu bir arada yürütürken 1968 yılında Rizespor Kulübü'nün profesyonel olması ile Çayelispor Amatör Kulübü'ne geçiş yaparım. 1971 yılında askerlik nedeniyle Ankara Jandarma Gücü'nde iki sezon futbol oynadım. Askerlik dönüşü Çayelispor ile Kütahya'da yapılan Türkiye Amatör Futbol Şampiyonası'nda Türkiye üçüncülüğünü yaşadım. Maç sonrası Zonguldakspor'lu yöneticiler tarafından Zonguldak'a getirildim ve anlaşarak Rize'ye döndüm. Ancak Rize'de kaldığım süre zarfında Rizesporlu yöneticilerin ısrarı üzerine Rizespor ile anlaştım. Böylelikle on dokuz yıl sürecek uzun bir maratonun startı verilmiş oldu.
Hüseyin Hemşinlioğlu on dokuz yıl Rizespor formasını giydi, dokuz yıl takım kaptanlığı görevini başarı ile yürüttü
Fotoğraf ve belgeler Fatih Sultan Kar Koleksiyonundan alınmıştır
Not : Her geçen gün özünden kopan başarısızlığın içinde sürüklenen günümüz Rizespor'una ışık olması dileğiyle..