Hasan Fehmi Demir - Osman Kubilay Küçükmustafa
RİZE (İHA) - Geçtiğimiz yaz yoğun yağışlı geçmesi ve yaşanan sel afetlerine rağmen Rize’yi ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısı 800 binlere ulaştı.
Pandemi öncesinde 1 milyon 300 binlere ulaşan yerli ve yabancı turist rakamının bu yıl kontrollü sosyal hayata rağmen 800 bin civarında seyir etmesi, 2022 yılının yaz mevsiminde bu sayının katlanabileceğinin hatta geçmiş yıllara nazaran daha da yüksek olabileceği beklentisi oluşturdu.
Covid vakalarının yaz aylarına kadar giderek azalması ve ortadan kalmasının beklendiğini belirten Rize Valisi Kemal Çeber “Bu yıl yerli ve yabancı turistlerimiz 700-800 bin bandında oldu. Pandemi serbestliği ile birlikte ciddi bir hareketlenme oldu ama 2022’de bu sayı çok daha fazla olacak. Pandemi bugünlerde hareketli ama Omicron'dan sonra yeni bir varyant çıkmazsa virüs yeni bir yola girmezse 1-2 haftasında pik yaşayacağımız ondan sonra da aşağıya doğru bir seyir izleyeceğimizi düşünüyoruz. Allah nasip ederse bu yazla birlikte bu beladan kurtulacağımız ümidini taşıyoruz. O da bizim turizmimize olumlu anlamda yaşayacak” dedi.
"Bu yörede yaşadığımız ve afet olarak nitelendirdiğimiz şeylerin çoğu bize göre rahmet"
Yörede yaşanan doğal afetlere bakıldığında aslında Rize’yi Rize yapan özelliklerin buna sebep olduğunu ifade eden Rize Valisi Çeber “Bu yörede yaşadığımız ve afet olarak nitelendirdiğimiz şeylerin çoğu bize göre rahmet. Bölge de bu yağmurlar olmasa, bu sular olmasa, bu rakımlar ve eğimler olmasa Rize olmaz. Rize diye öğünerek anlattığımız bu coğrafya bu afet diye konuştuğumuz şeylerden etkilenen ve şekil alan bir coğrafya. O ikisi arasında dengeyi kurmak lazım. Keşke bu yağışların sel olmasına sebep olan şeylerin önüne geçebilsek. Bir selin, depremin, yangının afet olabilmesi için orada insan olması lazım. Çölde 10 şiddetinde olan bir deprem afet değildir, hiçbir insanın yaşamadığı bir dağda çok şiddetli bir sel afet değildir. Afet olması için insan olması lazım. Biz insanlar da bazen yaşadığımız coğrafyaya ve oranın koşullarına uygun hareket edemeyebiliyoruz. Bu bazen de zorunluklarından oluyor. ‘Bu insanlar nereye ev yapsın, nereye iş yeri yapsın’ gibi. İşte orada ki dengeyi çok iyi kurmak lazım. Yağmur ve selden kaynaklı dezavantajlarımızı aynı zamanda avantaj olarak yorumlayabilmek de bu şekilde öne çıkarmak da bizim hünerimiz olması lazım” ifadelerini kullandı.
"Turist sayısındaki marjinal artışların buraya zarar vereceğini de değerlendirmemiz lazım"
Alt yapısı hazır olamadan marjinal derecede yükselecek turist sayısının Rize’nin doğasına zararlı olabilenini ifade eden Çeber, Rize’nin yıllık turizm hedeflerini kademeli olarak sıralayarak “Pandemiden önce yıllık 1 milyon 300 bin turist alan bir vilayettik. Bunun 350 bin civarı yabancı turistti. Ben bunu sayının çok da marjinal bir şekilde artması taraftarı değilim. Hep şunu söylerim; bizim coğrafyamız ve sermayemiz çok güçlü, bizim doğamıza zarar vermeyecek sayıda turist gelsin. Ama gelenlerin hepsi bu coğrafyaya, bu ile ve bu sektöre çok para verecek nitelikte turistler olsun. Herkes gelsin ama bizim hedeflediğimiz coğrafyamızın karşılığı olan turizm faaliyeti ticari olarak düşünüldüğünde çok üst düzey olması lazım. Onun için çok marjinal bir artışı da bu alt yapı ile çok doğru bulmuyorum. Belki seneye 2 milyon, yapacağımız yollar ve alt yapı tesisleriyle bir sonraki yıl 3 milyon gibi hedeflerimiz olabilir ama marjinal artışların buraya zarar vereceğini de değerlendirmemiz lazım” şeklinde konuştu.