Saadet Partisi, Pazar'daki su baskınına tepkili

Saadet Partisi, Samsun'da yaşanan ve 11 canın kaybedildiği su baskını ile Pazar TOKİ konutlarında yaşanananların paralellik arz ettiğini vurguladı.

Saadet Partisi Rize İl Başkan Yardımcısı Mehmet Terzi sağnak yağış sonrası Pazar’da yaşanan sel felaketi ve su baskınları ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Sağanak yağış sonrası Pazar’da yaşanan sel ve su baskınlarını değerlendiren Saadet Partisi Rize İl Başkan Yardımcısı Mehmet Terzi,  geçtiğimiz aylarda Samsun’da yaşanan sel baskınına değinerek TOKİ konutlarına dikkatleri çekti.

Terzi açıklamasında, “Geçtiğimiz aylarda, Samsun ilimizde sağanak yağış sonrası sel ve su baskınları oldu. TOKİ binalarının bulunduğu alanı basan su, binaların zemin katlarını ve bodrumlarını doldurdu. Bu binaların zemin ve bodrum katlarında yaşayan insanlarımız vardı ve bu sel baskınından kaçamadılar.  Orada 11 canımızı sele kurban verdik” ifadelerini kullandı.

“Yapılan çalışmalar ve basına yapılan açıklamalardan anlaşıldı ki, TOKİ’nin Samsun’da yapılan konutları, derenin yatağı değiştirilerek elde edilen alanda yapılmış.” diyen Mehmet Terzi, “Yapılan bu hata, zemin ve bodrum kata insanların iskân edilmesi, 11 kardeşimizi yakınlarından kopardı. Pazar ilçesinde yaşanan selde de Samsun’da ki gibi TOKİ binalarını ve ilköğretim okulunu sel suları bastı. Samsun’daki gibi Rize’de de sel suları yine TOKİ binalarını ve TOKİ’nin yaptırdığı ilköğretim okulunu bastı. Bu enteresan, çarpıcı ve üzerinde dikkatle durulması gereken bir benzerliktir. Yaşananlar TOKİ’nin, konutları inşa ederken arazi seçimine dikkat etmediğinin bir delilidir. İnsanların hayatları bu kadar ucuz olmamalı. Yapılan hizmetler insanların faydası için, rahatı ve huzuru için yapılmalı. Ama ne yazık ki TOKİ’nin hizmeti insanları hayattan koparıyor. Pazar ilçemizdeki selde en sevindiğimiz nokta can kaybının olmamasıdır.” dedi.

Rize’nin sel bölgesi olduğunu, yapılaşmada daha dikkatli hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Terzi, “Rize’miz, Türkiye’nin en çok yağış alan illerindendir. Dolayısıyla, sel ve heyelan bölgesidir. Bu itibarla daha dikkatli olmak lazım. Binalar inşa edilirken, bütün bilimsel çalışmaların yapılması lazım. Belediyeler bu konuda en hassas davranması gereken kurumlardır. Tehlikeli olan, imkânsız olan yerlere bina yapma izni vermemesi lazımdır. Geçen yılki selden sonra yapılan çalışmalar yeterli olmadı. Geçen Eylül ayında Rize merkezi kapsayan sel felaketi yaşadık. Selden sonra yetkililer topu birbirlerine atma mahiyetinde sözler sarf ettiler. Aksa Elektrik Kurumu yanındaki kamu binası, selin akabinde yıkıldı. O günlerde, kararlılık gösterilecek gibi bir algı oluştu. Ama bir yıl geçti, yeterli önleyici çalışma yapılmadı. Çalışmalar sembolik kaldı. Uzun sürecek sağanak bir yağışta Rize merkezi etkileyecek bir sel felaketinden endişe ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Doğanın bir takım menfaatler doğrultusunda tahrip edildiğini belirten Terzi, “Dünyevi hırsları olanlar doğanın dokunmadık mahrem bir yerini bırakmadı, dereler tahrip edildi, bilime aykırı olarak dağlar yollarla bölündü, parçalandı. Dolayısıyla yaşananların tüm sorumlusu insan, yani bizleriz ve bu yanlışlıklar silsilesine göz yuman yetkililer. İnsanların doğanın mahremiyetine saygı göstermeleri gerekir. Bu güzel doğa, bu cennet vatan, cennetten bir köşe olan Rize’miz bizim değildir, bize emanettir. Doğayı en güzel şekilde korumalı, gelecek nesillere bozulmamış, tahrip edilmemiş, yaylaları betonlaşmamış, dereleri kurutulmamış, yapıları estetikten uzak beton yığını haline gelmemiş bir şehir, bir vatan bırakmalıyız. Bu, bugün yaşayan bizlerin üzerine en büyük vazifedir.” dedi.

Rize Haberleri