Sanatçılar türban yasağına tepkili

Yükseköğretimde başörtüsü özgürlüğünü savunanlara sanatçılardan destek geldi. İşte sanatçıların yasak ve yaşananlarla ilgili görüşleri...

Başörtüsü özgürlüğünü savunanlara sanatçılardan destek geldi. Hiçbir korkunun eğitim hakkını engellememesi gerektiğine dikkat çeken oyuncu Lale Mansur, başı açık öğrencilere baskı yapılacağına inanmıyor.

Yasağın kendisini kahrettiğini belirten ünlü modacı Barbaros Şansal, kaldırılıp kaldırılmamasını tartışmanın bile saçma olduğunu düşünüyor. Hülya Koçyiğit, yıllardır başörtüsüyle uğraşıldığını hatırlatırken, Müjde Ar, Anıtkabir eylemlerine tepkili: "Dakika başı; Ata'm sana şikâyete geldik!"

Manken ve oyuncu Aysun Kayacı ile sinema sanatçısı Müjde Ar, NTV'de yayınlanan, 'Haydi Gel Bizimle Ol' programında başörtüsü yasağının kaldırılmasına destek verdi. Kadın örgütlerinin Anıtkabir'deki başörtüsü eylemini değerlendiren Müjde Ar, "O da artık şey haline geldi. Dakika başına gidelim Ata'm sana şikâyet edelim." yorumunda bulundu. Bahçeşehir Üniversitesi öğrencisi Aysun Kayacı da, başörtüsünün bir ideolojinin uzantısı olmadığını dile getirdi. Ünlü isimlerin başörtüsüyle ilgili görüşleri şöyle:

Lale Mansur: Bir an önce türbanın üniversiteye girişi kabul edilmeli ki Türkiye gerçek meseleleriyle ilgilenme fırsatı bulsun. Üniversitedeki başı kapalı öğrencilerin açık olan arkadaşlarını etkileyerek kapatacağını düşünmüyorum. Bu konuda çığırtkanlık yapılmasına karşıyım. Bana göre bu mesele çoktan halledilebilirdi ve de halledilmeliydi. Türkiye bugün türban meselesiyle oturup kalkıyor. Oysa ortada Ergenekon gibi çok önemli bir konu var. Gazetelerin manşetini bu meseleyle meşgul edip gündem saptırılıyor. Türban sorunu bir an önce çözülüp gerçek meselelerle uğraşılmalı.

Barbaros Şansal: Başörtülü bir öğrencinin üniversite kapısında inancından dolayı bekletilmesi beni kahrediyor. Bu yasağın kaldırılıp kaldırılmamasını tartışmak bile çok saçma. Böyle bir yasak zaten olmamalıydı. Bu öğrenciler yıllarca mağdur oldular. Yurtdışına giden gidebildi, kalanların hayatları karardı. Anayasa'nın temel niteliklerinin değişeceği korkusu yanlış. İnsanlar kılık kıyafetlerine göre yargılamaz. Ülkemizde başörtülü de açık da birbiriyle gayet iyi yaşıyor. Üniversitede neden sorun olsun. Mesela benim atölyemde Ermeni terzilerim de var, başörtülü yeni mezun genç çalışanların da. Biz en ufak bir sorun yaşamıyoruz.

Hülya Koçyiğit: Bu sorun maalesef günün meselesi değil. Yıllardır bu konularla uğraşıyoruz. Başörtülü öğrencilerin eğitim hakkı engellenmemeli. Türbanlı öğrencilerin eğitim isteği çok masum. 20 yaşına gelmiş ve üniversitede okuma hakkı kazanmış biri kıyafetlerinden dolayı engellenmemeli.

Müjde Ar: Her kadının başını bağlayarak da olsa yükseköğretim görme hakkı var. Çünkü aynı düşüncedeki erkekler eğitim görüyor. Kadına diyorsun ki üniversitenin kapısında, giremezsin. Benim yanımda çalışan başörtülü arkadaşlarım var. Onlarda bir sorun görmedim. Türban meselesi siyasetçilerin tamamen oy avcılığı yaptığı bir mesele. Nasıl bağlasın diye oturup tartışıyorlar. Bir tane kadına soralım demiyorlar. O kadar kadın milletvekili var, onlar vitrin midir? O kadar sıkıldık ki kadınlar olarak bu meseleden. Burada da bir aşağılama var kadına, sözüm ona bir özgürlük tanınıyor. Ama o özgürlükte de tuhaf tuhaf tabirler. Bırak ya artık nasıl bağlıyorsa bağlasın. Kadın örgütlerinin Anıtkabir'e giderek başörtüsü aleyhinde eylem yapması da garip. O da artık şey haline geldi. Dakika başına gidelim Ata'm sana şikayet edelim.

Aysun Kayacı: Başörtüsü bir ideolojinin uzantısı değil. Ben de Müslüman'ım ve keskin inançlarım var. Gerçekten de Nur Suresi'nde geçen ayet var, biliyorum. Bu türbanı takan, benim sınıf arkadaşlarım da var. Kimsenin türbanı beni rahatsız etmiyor. İdeolojik de taksa beni rahatsız etmiyor. Ben sorunun bir an evvel çözülmesinden yanayım.

YURT VE DÜNYA Haberleri