Ergenekon terör örgütü soruşturmasında sanıklardan SESAR Başkanı İsmail Yıldız'ın evinde İran ve Irak askerî istihbaratıyla ilgili 'çok gizli' belgelerin bulunduğu ortaya çıktı.
Savcı Nihat Taşkın, gizli belgelerin açıklanması halinde bu ülkelerle Türkiye arasında savaş çıkabileceğini belirtti. Savcı Taşkın, çapraz sorguda Yıldız'a "Bu belgeler sende ne arıyor?" diye sordu. Gizli belgeleri varlığını inkâr eden Yıldız, firarî sanıklardan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ü makamında ziyaret ettiğini bildirdi.
SESAR Başkanı, ofisinde ele geçirilen milletvekilleriyle ilgili bilgileri AKP'li yetkililerden aldığını savundu. Hastalığı sebebiyle tutuksuz yargılanan Ayşe Asuman Özdemir ise bilgisayarında bulunan fotoğrafların Dağlıca değil Çukurca'ya ait olduğunu söyledi. Özdemir, "Fotoğrafları dostumuz Yarbay Onur gönderdi." dedi.
Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında haklarında dava açılan 45'i tutuklu 86 sanığın yargılandığı davanın 18'inci duruşması dün Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde yapıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davanın duruşmasına, tutuklu sanık Siyasi Ekonomik Sosyal Araştırmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi (SESAR) Başkanı İsmail Yıldız'ın çapraz sorgusuyla başlandı.
Yıldız'a ofisinde ayrıca İran ve Irak askerî istihbaratlarına ait çok gizli belgeler bulunduğu ve açıklandığı zaman devletin aleyhine olacak bu belgeleri nereden aldığı sorusu da yöneltildi. Yıldız, belgelerden haberi olmadığını söyledi.
Davanın bir diğer savcısı Nihat Taşkın da, Yıldız'ın ofisinde ele geçirilen belgelerin iki devlet arasında savaş nedeni olacak belgeler olduğunu aktararak, "Sizde ne arıyor?" dedi. Ofisinde gizli ibareli belgelerin olmadığını iddia eden Yıldız, ele geçirilen dokümanların 'Akbil' davası ile ilgili soruşturmanın belgeleri olduğunu ileri sürdü. Bürosundan alınan CD'leri ve harddisklerin delil olarak sayılmasını istemediğini aktardı.
Levent Ersöz'le ofisinde görüştük
Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Yıldız'a Ergenekon davası firari sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ü ve Atilla Uğur'u tanıyıp tanımadığını sordu. Yıldız, Ersöz'ün kendisini makamına çağırarak SESAR'ı tanımak istediğini belirttiğini söyledi.
Siroz hastalığı sebebiyle tutuksuz yargılanan Ayşe Asuman Özdemir, Yıldız'ın savunmasının ardından ifade verdi. Savunmasının ardından çapraz sorgu sırasında fenalaşınca, duruşma salonundan çıkarıldı.
Savcı Pekgüzel, Özdemir'e bilgisayarında bulunan Dağlıca kırsalına ait kritik askerî bölgelerin fotoğraflarını sordu. Özdemir, "Orası Dağlıca değil Çukurca'dır. Aile dostumuz Yarbay Onur vardır. O çok eski fotoğrafları da Onur (Dirik) yollamıştır." şeklinde cevap verdi.
Onur Dirik, 21 Ekim 2007'de teröristlerce gerçekleştirilen Dağlıca baskınında, 12 şehit veren taburun komutanıydı. Dirik, bu olaydan sonra görevden alınmıştı.